KEYİFLİ OKUMALARR
Duyduğum sert sesle olduğum yerde irkildim. Yanımıza gelen adam şövalyeye öldürücü bakışlar attığında elini kaldırdığı gibi şövalyenin önüne geçip kendimi siper ettiğimde elini indirdi.
'Tanrının kutsal askeri lütfen şövalyeye bir şey yapmayın onu ben oyaladım.'
'Ne sözler zırvalıyorsunuz!'
Tekrar eli kalktığında kolunu tuttum. Bu temasımdan dolayı bana ölümcül derecede bakarken geri adım atamazdım.
'Ben çaresiz bir gezginim atımı bir yabancı kaçırdı bende en azından karnımı doyuracak ya da dinlenecek bir yer aradım. Tanrıya şükür kraliçe Menour'un kutsal topraklarını gördüm. Yaşadığım köylerde bu kutsal topraklarda yaşayan insanların merhametli ve şefkatle dolu olduğu söylendi. Pazarda gezerken şövalye benim kim olduğumu sordu bende cevap verdim ve atımı kimin çalabileceğini sordu.
Bilmediğimi söyleyince Kraliçe Menour'un saygıdeğer ve kutsal askerleri sizi koruyacak dedi. Ona minnetlerimi dile getirirken sizin sesinizi duyduk...'
Gözlerimi doldurmaya çalışıyor acınacak hale bürünmeye çalışıyordum.
'Kraliçe Menour'un askerlerinin benim gibi çaresiz biri için birbirlerine şiddet göstermelerini istemem. Yalvarırım efendim onun hiç suçu yok. Eli yüreği temiz askerlerinizin elleri her zaman temiz olsun.'
Son sözlerim yüreğini okşamış olacak ki elini indirip omuzlarımdan tuttu.
'Size elimizden geldiği kadar yardım edeceğiz hanımefendi.'
Bakışları arkamdaki şövalyeye ilişirken rahat bir nefes aldım.
'Hanımefendiye umarım yardım etmeye çalışırsın şövalye bu topraklara sığınan kimseyi çaresiz bırakmayız.'
Yalandan bir gururla dolan gözlerimle gözlerine baktım.
'Hanımefendiye yardım et ondan sonra yanıma gel.'
'Sizi görevinizden alıkoymak istemiyorum ben kendi başımın çaresine bakarım.'
'Emredersiniz hanımefendiye elimden geldiğince yardım edeceğim.'
Asker yanımızdan ayrıldıktan bir süre sonra şövalye elimi tutup çekiştirmeye başladı.
Yüzündeki sinirli ifade konuşmayıp çenemi kapatmamı istiyordu.
'Bana teşekkür edişin böyle mi olacaktı?'
'Ben senden yardım istemedim sen neden kendini benim önüme atıyorsun. Karen neden çeneni kapalı tutup burnunu sokmamaya çalışmıyorsun?'
Onu durdurup gözlerimi sildim. Saçlarımın hala ıslak olduğunu yüzüme çarpmasalar anlayamazdım.
'Ama bak hiçbir şey olmadı neden olayları olumsuz tarafından görüyorsun?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLMEK YA DA YAŞAMAK
FantasyBen Karen Bolour muhtemelen herkes başka bir evrende mutlu olduğumu zannediyor. Yanılıyorsunuz. Ben burada nefes alamıyorum, yaşayamıyorum, ölmek istemiyorum. Tek kurtuluş yolu ölmek. Ürkütüyor burası beni, ürküttüğü kadar da içine çekiyor. Ölüme k...