ÖLMEK YA DA YAŞAMAK

5.BÖLÜM

BELİRTMEYİ UNUTMUŞUM ARKADAŞLAR BURADA TANRI GEÇTİĞİ YERLERDE TANRI HRİSTİYANLIKTA OLAN TANRI DEĞİL TANRI ZEUS BURADA Kİ

KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİMM 🎀

Evet güzel melek seni öldürmeyeceğim ama öldürmekten de kaçınmayacağım. Tanrı'nın en güvenilir ve en asil meleğini yanımda kendime göre biri olarak tutuyorum. O artık Tanrı'nın meleği değil, benim kirli yaratığım. Kirli yaratığım her zaman benimle ve benim emrim altında.

Ona herkes merhamet etse bile efendisi olan ruh ona asla merhamet etmeyecek. Sadece üstü başı değil aynı zamanda yaşadığı hayat bile ona kirli ve berbat gelecek.

Elbet belki bir gün bu ruh senin günahlarını affedip bağışlar ama önceliğim o güzel başını seni bağışladıktan sonra almak.

Ah benim kirli yaratığım alışmışsındır sen temiz olmaya benim gibi kirli bir ruhu gördükten sonra kire alışmak istemezdin.

Düşüncelerime lanetler okuyorum onlarsız bir yola varamayacağımı bile bile. Ve sen bir ruhun yanında çok kirli ve çok kanlı duruyorsun. Hoşuma gidiyor seni bu halde görmek. Temizlemek gelmiyor içimden nasıl gelsin ki zaten.

Kirli yaratığım benim için ne olduğun önemli değil önemli olan seni nasıl Tanrı'ya acı çektire çektire aldığım ve öldürdüğüm.

Ruh düşünceleriyle dalıp giderken şeritler sanki daha fazla kavrayabilirmiş gibi yaratığın vücudunu ele geçirmişlerdi. Ruhun gülümsemesi, yaratık dayanamayıp acı çığlıkları attığında büyümüştü.

Tırnakları uzayıp sivrileştiğinde işaret tırnağını sol bileğine bastırdı. Bastırdığında hemen ortaya çıkan kan tırnağına doğru kaydı. Tırnağının üzerinde gezinen kandamlası ince çizgilere dönüşüp gezindi.

Tırnağını teninde kaydırarak dirseğine kadar çizdiğinde dili kıvrak biçimde akan kanı emdi. Dudağının kenarında kalan kanları başparmağıyla silip dudaklarına bastırdı. Dudaklarının arasından çıkan dili parmağını dürter şekilde çevreledi.

Kandan dolayı kırmızı olan dili parmağını emdikten sonra parmağında kırmızı izler bırakmıştı. Parmağını dudağından ayırdığında ellerini havada süzüle süzüle salladı. Sallarken kolundaki kanlar yere dökülüyordu.

'Tırnaklarım istediğimden daha da keskin ve bu en acı vereni. Bedenimde nasıl bir acının gezindiğini anlayamıyorum sen anlar mısın kirli yaratık? Sana dokunsam bu tırnaklarda bedenimde dolaşan bu acıyı anlayabilir misin?'

'Tanrı bana yaptıkların için sana her türlü ceza verecek ve kaçamayacaksın seni nankör ruh!'

'Ceza vermesi sence benim gibi bir ruhu etkiler mi? Beni Tanrı'nın yarattığı bir ruh zannetme, ki bu canımı çok sıkıyor. Ben bu bedenin içinde olduğum sürece beden yok olmayacak. Tanrı öldürmeye kalkarsa onu daha ayağa kalkmadan işini bitiririm. Senin gibilerinin de köleden daha vasat hale gelmesini sağlarım.'

'Tanrı'nın yaratmadığı tek bir ruh bile yok seni yok etmesi fazla zamanını almaz. İnkârcı ve nankör olma.'

'İnkârlık mı? Tanrı'nın yaratmadığı o ruhu ne ara unuttunuz. Zamanında onu yok edemeyen Tanrı'nın gözü önünde ona itaat edip eğildiniz. Tanrı'nın hep bir sınırı var ama yaratmadığı bir ruhun sınırı yok. İsterse Tanrı'yı yok edip var olan ve olmayan her şeye sahip olabilir. İstediği bu değil ama, onun istediği başka bir hayat ve başka insanlar. Tanrı'yı yok etmek istiyor çünkü onun yarattığı evrenlerde başka insanlarla yaşamak istiyor.'