beomgyu önündeki test kitabına bakarken yerleri değişen harfleri görüyordu. harfler öyle bir hızla tüm sayfa boyunca dağılıyorlardı ki kirpiklerini kırpıştırdı önce, yeterli gelmeyince elleriyle yüzünü kapattı. parmakları yüzünden saçlarının arasına giderken derin bir nefes aldı. başı çatlıyor, kulakları uğulduyordu.
"lütfen dur..." ne dediğinin farkında bile değildi. saçlarını hafiften çekiştirdi. bugün annesini dinleyip okula gelmemeliydi. ama gelmek istemişti. başka zaman olsa yatağından çıkmamak için çırpınırdı ancak artık okulu ekmek istemiyordu.
"beomgyu?" omzunda hissettiği elle irkilip geriye kaçtı. bir anda tüm sesler gitmişti, şimdi kalbinin korku dolu gümbürtüsünü duyuyordu. başını çevirip baktı, karşısındakini bulanık görüyordu. silüet tanıdıktı. hyeyeon muydu? gözlerini kapatıp açtı. "sen iyi misin?"
"ben... ben iyiyim."
"revire gitmek ister misin? yardımcı olabilirim."
"ne-"
"beomgyu!" hyeyeon'un çığlığı suyun altından geliyormuş gibiydi. gözleri karardığında omuzlarında sıkı bir tutuş hissetti.
"tuttum seni."
başından beri kendisiyle konuşan kişiden farklıydı bu ses. bulanan bilincini toparlamaya çalışıyordu ama başaramamıştı.
"burnu kanıyor..."
***
yeonjun: nasılsın?
beomgyu: iyiyim
beni revire götüren senmişsin
yeonjun: annen gelince gitmek zorunda kaldım
beomgyu: teşekkür ederim
yeonjun: daha önce de başına gelmiş bu durum
revirdeki doktor stres olduğunu söyledi
ama ben öyle olduğunu sanmıyorum
beomgyu: öyle
sınavlar yaklaşıyor diye
görüldükonuları yetiştiremiyorum panikledim
yeonjun: tamam
beomgyu: ne tamam?
yeonjun: inanmış gibi yapacağım
istediğin bu
beomgyu: yalan değil
dersler beni yoruyor odaklanamıyorum
yeonjun: sen benimle genelde gerçeklerden konuşmazsın beomgyu
ısrarla söylediğin şeyler inanmamı istediklerin oluyor hep
evet bu da sorunlarından biridir ama bugün o hâle gelmenin nedeni bu değildi
görüldübeomgyu: haklısın
değildi
yeonjun: söylemek istemiyorsun
konusunu açmadım say
beomgyu: insanların eşcinsel olduğumu nereden öğrendiğini hâlâ bilmiyorsun değil mi?
sormadın kimseye?
yeonjun: sormadım
beomgyu: ailem beni psikiyatriye götürüyordu düzenli bir şekilde
bende bir şeyler normal değildi onlara göre
kim bilmiyorum okuldan biri beni orada görmüş ve nasıl olmuşsa da öğrenmiş
bu şekilde yayıldı
yeonjun: yönelimin yüzünden mi götürüyorlardı yani?
beomgyu: başta öyleydi
sonra farklı tanılar da konuldu
sürprizlerle doluymuşum
ailem mutlu olmadı tabii
çok fazla ilaç kullanıyorum
sanırım artık vücudum kaldırmıyor bu kadarını
bugün olan buydu
görüldüne diyebilirim ki?
zayıflık ruhumda var
yeonjun: beomgyu
yazıyor...beomgyu: babamın geçen yıl kanserden öldüğünü söylemiştim hatırlıyor musun?
anneme göre babamı hasta eden benim hastalıklarımdı
oğlunun utancından öldüğünü söylüyor
yeonjun: buna inanmıyorsun değil mi?
beomgyu: ne fark eder ki?
bir anda sebebini anlayamadığım bir sinirle beni çekiyor karşısına onun da sonunu getireceğimi söylüyor
sanırım babamı özlüyor
yeonjun: biraz dışarı çıkmak ister misin?
beraber hava alalım
beomgyu: iyi hissetmiyorum sanırım
uyuyacağım
okulda görüşürüz
çevrim dışı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
true blue | beomjun
Fiksi Penggemargökyüzüne her baktığımda bir yıldız benim için kayıyordu. her seferinde seni dileyebilmem için. şimdi söyle, neredesin?