74/3. sezon

708 42 5
                                    

-------------74. Bolum benim kalemimle--------------
FERIT- Seyran nolur aç gözlerini, aç gözlerini aşkım yalnız birakma beni burda nolur nefes al bebeğim nolur.
Ferit hüngür hüngür ağlıyordu, tek yapabildiği şey seyranin bilinçsiz bedenine yalvarmakti... Ambulans gelmişti, Ferit ambulansın sirenlerinin sesini duydugu an kucağındaki seyrana sarılmış bir şekilde duruyordu ve irkildi,
- bırakmam ben seyrani, vermem ambulansa da vermem, uyuyucaz biz yukarıda gecicek sarilicam ben seyrana siz gidin sakinlesicek o, korktu , korkuyor o yüzden uyanmıyor siz gidin ambulans gelmesin gelmesin Seyran korkar.
Ferit elinden bebegi alınan çocuklar gibi davraniyordu anın sokuyla, içinden binlerce kez yalvarmisti seyran bilincini kaybettiğinden beri geçen her bir saniye, milyonlarca yıl gibi geliyordu ona.
Ambulanstan birileri inip seyrani sedyeye yatırmak için geldiğinde Ferit daha sıkı sarıldı hiç vermek istemez bir şekilde.
-Asla vermem karımı kimseye, kimse alamaz, olum de alamaz karımı benden.
Ferit gözyaşları içinde hıçkıra hıçkıra bunları söylüyordu, karşı çıkmak istediği şey aslında hayatti.
Seyrani zar zor feritin kucağından aldılar, aldıkları anda şimdi de elinden bebeği alınmış gibi ağlıyordu, haykıra haykıra.
Orhan yerde oylece kucağından giden seyranin acısıyla bağıra bağıra ağlayan feritin yanına gitti hemen,
-Oğlum, tamam bir şey yok geçti canım, hadi hadi bak şekerin düşmesin
-Baba ben seyransiz yaşamam bak, yaşamam baba elini tutmak istiyorum, seyrani istiyorum özledim şimdiden özledim baba, kokusunu da özledim, baba seyrani istiyorum ellerini istiyorum tutucam nolur baba nolur getirin seyranimi.
Ferit bir anda anın farkında olmuş gibi gözlerini açtı ayağa kalkıp koşmaya başladı gitmek üzere olan ambulansa yalvardı
-Nolur ben de gelsem.
Hemşireler üzgün bir bakış attı önce arkada halisin
-lütfen hemşire hanım, demesiyle onay aldı ferit hemşirelerden.
Ferit seyranin sedyesinin yanındaki koltuğa oturdu, o bir kaç saniyede 50 yıllık hasret vardı içinde, ellerini öptü
-Olemezsin seyran, dedi bir kaç kere tekrarlayarak.
Hemşirelere soran gözlerle bakti
Hemsirelerden biri- Ferit Bey elimizden gelenleri yapıyoruz dedi.
Ferit tekrardan seyranin bileklerini ellerine aldı nabzını kontrol etmek isteyerek.
-Hic bir şey olmayacak karicim, nefes al nolur nefes al. Ambulanstan hastaneye giden bu yolda ferit son kez severcesine sevdi seyranin saclarini, o kapıdan içeri girinceye dek birakmadi ellerini...
Seyrani sedyeyle yoğun bakıma goturdukleri an, o kapı feritin üstüne kapandigi an, Ferit o an hiç bir şey düşünmedi, beyni durdu yaptığı tek şey kapilara yumruklar savurup acin, acin diye tekrarlamakti.
Ferit yere oturdu caresizce kapının tam köşesine, kendini avutmak ister gibi mirildaniyordu
-Hiç bir şey yok, nefes alacak seyran, nefes alacak seyran, her şey yolunda, hiç bir şey olmayacak
Ferit sakinlesmek için tekrarladigi sozcukleri arasinda yanına kim geldiyse kimseyi duymuyordu belki dudaklarindan olumlu cümleler çıkıyordu peki içi... içinden neler geçiyordu... Olme ihtimalini dusunmek bile istemese de beyni buna asla izin vermediğinden suçu kendine atıp kafasına vurmaya başladı, Orhan sakinlestirdi feriti bu anlarda...
Doktor çıktı ardından
-Merhaba seyran korhanin yakınları mi?
-Karim nasıl
-Seyran hanımı bir ameliyata alicaz
- Ne ameliyatı doktor bey
-Korkmayin, Ölümcül riski olabilir fakat iyi doktorlarla atlatacagiz, size sormamız gereken bir kaç soru var ama seyran hanımı yakından gözlemleyen biri varsa.
-Biz sunayla en yakın biz gözlemliyoruz, dedi ferit.
Suna tedirginlikle evet dedi
Doktor- Bulantısı var mıydı seyran hanımın?
Ferit cevabini bilmediği için sunaya baktı
Suna- Evet daha yeni gördüm hatta
-Peki ani şiddetli ağrıları?
-Evet o da çok oluyordu
- Ateşi sık sık çıkar miydi?
- Yani biz İstanbula geldiğimizden beri öyle bir şeye rastalamadim en azından ben görmedim ama antepteyken oluyordu.
Ferit onayladı yasli gozleriyle
- yorgunluk ve halsizlik peki çok fazla denilecek kadar var mıydı?
- Yani öyle abartmayalim da her insan gibi yoruluyordu tabi ki, ha bi de başı donuyodu cok
- Seyran Hanimin bagirsak dugumlenmesi hastaliginin ismi, Bu hastaliga tek çare ameliyat, fakat ameliyat olursa seyran hanım hamile kalamiyacak seçim için size bir on dakika süre veriyoruz, karar sizin.
Ferit doktorun ağzından çıkan son cümleleri duydugu an deliye döndü sanki, kalbi durdu, nefesi kesildi.
Yapabildiği tek şey haykıra haykıra seyran diye aglamakti
Suna- Ferit zamanimiz yok bir şey düşünmemiz lazım toparlan diyordu gözyaşları arasında.
-Suna, Suna ben napicam nerden biliyim?
-Dusuncez gel bir hava alalım gel
Sunayla Ferit dışarı çıkıp düşünmeye başladılar ikisinin de acıları birdi, o kararı verme hakkı en çok onlarindi.
-Suna ben şüphesiz seyranin ameliyat olmasını istiyorum, bak Suna cocuk falan olmasın banane, ben seyranimsiz yaşayamam Suna.
-Ferit sadece kendimizi düşünmememiz lazım ama
-Düşünürüm Suna onlar bizi düşündüler mi? Düşünmediler ben sadece kendimi ve seyrani dusunucem gerisi umrum dışı.
-Haklısın Ferit o zaman kararı verdiysek geriye kalan söylemek sadece.
Feritle Suna içeri girdi Ferit yine o hastane kapisini gordugu an seyrani görüyormuş gibi ağlamaya başladı
Doktor geldi
-Kararınız nedir?
-Ameliyat olsun doktor bey, dedi feritin konusamayacagini anlayınca Suna atlayarak.
-Peki, yalnız riskli olucak ama emin ellerde olduğu için atlaticaz diye düşünüyoruz.
-Tamam doktor bey bir an önce halledelim hadi, dedi Suna, sanki seyranin hemen şu an iyilesmesini istiyordu.
Herkes ameliyat sürecinde oturmuş bekliyordu ferit mirildanip duruyordu, Orhan başında beklerken, sunayla esme sarılmış oylece agliyorlardi.
Doktor ameliyathaneden çıktı.
-Merhaba Ferit Bey, ameliyat başarılı size müjdeli haberi vermeye geldim, geçmiş olsun.
Ferit tepki vermedi ne kadar mutlu olsa da o an.
Sadece başını salladı, görebilir miyim? Dedi.
-Ancak yarın gorebilirsiniz bu gün seyran hanım yoğun bakımda kalmaya devam edecek, psikolojik açıdan sadece bir kişiye izin verecegiz oda da.

°antep fıstığı°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin