Merhaba ben geldim.
yorum sınırı ile geldim sınır=50 yorum ( bence yapabilirsiniz ya)Leyla'nın anlatımıyla
" bak her kimsen alacaklı gibi kapıyı çalmaktan vazgeç!! yoksa kapıyı çalan o elini her an kaybedebilirsin" kapıyı çalan her kimse konuşmamla susmuş ama konuşmam bittiğinde öncekinden daha sert bir şekilde kapıyı vurmaya başlamıştı. Cevap vermemesi yüzünden berkay olduğunu düşündüm.
" berkay sen misin?.. bak gerçekten seninle ve imâlarınla uğraşacak halde değilim o yüzden yaylan hadi hızlı" gözlerimi açarsam kesinlikle kıyameti kopartırdım çünkü ben uyku ve yemeği aşırı bağlı bir insandım
'O zaman nasıl bu kadar zayıfsın' demeyin lütfen çünkü 'genetik canım hep böyleydim' gibi bir cevabım yok
Her kimse her saniye hızlanarak kapıyı vurmaya devam ediyordu. Bence yakında kapının kırılması an meselesiydi. Bir an Berkay'ın bu kadar güçlü olup olmadığını sorguladım.
Yükselen ve ne kadar istemesem de açılmaya başlayan uykum ile kendimi tutamayıp "RUH HASTASI MANYAK KAPIYA VURMAYI BIRAK. Tamam anladım buradaki herkesin şiddet eğilimi var ama yemin ederim kapı canlı değil vurunca canı falan acımıyor yani size hiç mi öğretmediler,canlı canlı varlıkları ilkokulda, çok mu cahil kaldınız ne" sanki daha fazlası mümkünmüş gibi daha sert vurmaya başladı.
" bak uyarı amaçlı söylüyorum o kapıyı ve beni rahat bırak çünkü sabrımın son demlerindeyim eğer ben gözüm açıp sana o kapıyı açarsam olacakları ben bile tahmin edemiyorum. Şimdi uykum açılmamış daha güzellikle söylüyorken git. Hadi canım kış kış" abi yok harbi nasıl katliam çıkabiliriz diye düşünüyorlar herhalde
"AMA YETER YA HARBİ YETER BİR RAHAT VERMEDİNİZ YA" sakalım yok ki sözüm dinlensin kardeş
Açmamak için canhıraş bir şekilde çaba harcadığım gözlerimi kapıyı çalan öküz berkay yüzünden açmak zorunda kaldım. O kadar uykusuzdum ki gözlerim acıdı uykusuzluktan. Kesinlikle beni uyandırmanın öcünü alacaktım yanına kar kalamazdı.
Uzun bir zaman sonra kavuştuğum telefonumdan saate baktım. Saat 8.30. tü ve ben yalnızca 2 saattir uyuyordum dün barışla saat 4'e kadar konuşmuştuk ayrılıp odaya girdikten 10 dakika sonra adının salih olduğunu öğrendiğim güvenlikçi abi şiar abimin gönderdiği telefonumu getirmişti tabii yanına kulaklık,şarjım falan da
Uzun zamandır aktif olmadığım için telefonum mesajlarla dolmuştu. Mesajlara cevap vermeyi erteleyip uzun zamandır yapamadığım rutinimi yaptım
Fotoğraf paylaştım kısa sürede çok fazla beğeni ve yorum gelmişti. Bunca zamandır aktif olmamama bağlıyordum bunu
Hesabımı nereden bulduğunu bilmediğim barış'ın postuna beni etkilemesi üzerine hesabını birazcık incelemiştim. Dün kış bahçesinde çektiği fotoğrafı paylaşmıştı.
İçimde nedenini bilmediğim ve engelleyemediğim bir his yüzünden beni etiketlediği açıklamasına cevap bir yorum yazdım.
Kendimi tutamayıp gelen yorumlara baktığımda yıldırım kardeşlerim şok olduğunu ve bana olan nefretlerini kustuklarını gördüm pek de şaşırdım bir durum değildi ama şaşırdığım bir durum varsa daha doğrusu biri varsa o da ateşti
Fotoğraf paylaştıktan hemen sonra beğenen ilk kişiydi abimin yorumuna beceriksiz demesi de gözümden kaçmamıştı. Barış ve benim sufle muhabbetinden hemen sonra barış odasına çağırması ise merak ettiğim bir başka noktaydı.
Umursamayıp telefon başında benden telefon bekleyen yaşlı bunağımı (yakup abi 'yi ) aradım. Onunla yalnızca 2 saat konuşmuştuk ve ne konuştuğumuz ise ayrı bir olaydı kaçırıldım gündem bugüne kadar geçen zaman, hiç geçmemiş ve biz hiç ayrılmamışız gibi konuşuyorduk geçen zaman hakkında hiç konuşmadık. Sadece iyi misin diye sordu. 2 saatliğine de olsa eski yaşamıma dönmek çok huzurlu hissettirmişti. Ama maalesef telefonla uyuya kalmam yüzünden konuşma sonlanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK AİLEM (LEYLA)
Teen FictionZaten geç kalınmış bir yaşamın güzel olması gerekmez miydi neden herşey daha da sarpa sardı Leyla hayallerini yıkılsın yada suya düşsün diye mi kurdu?