Aleyna hissettiği hareketlilikle yavaşça kıpırdandı, gözlerini zar zor araladığında görüş açısına giren bedenle neden bu saatte burada olduğunu sorguladı.
Saat oldukça erkendi, öyle ki hava tam olarak aydınlanamamıştı bile.Aleyna, Yiğit'in odasında kalıyordu. O ise salonda yatmıştı, şimdi ise anladığı kadarıyla dolabının önünde bir yere gitmek için hazırlanıyordu.
Yiğit olabildiğince sessiz davranmaya çalışırken çıplak sırtını Aleyna'ya dönmüş, ona güzel bir manzara sunuyordu.
Aleyna yerinde yavaşça kalkarak saçlarını düzeltti, "Nereye gidiyorsun?" Yeni uyandığı için çok fazla çıkmayan sesiyle sorduğunda Yiğit hemen ona dönmüştü.
"Uyandırdım mı?" Dolabının önünden uzaklaşıp yatağın ucuna oturdu. Aleyna kafasını belli belirsiz sallarken konuşmadı. Yiğit de sorduğu soruyu cevapladı. "Erkenden şirkette olmam gerekiyor. Sunumu yapacak kişi gelemeyecekmiş, onun yerine yapacağım."
Aleyna duyduklarıyla kaşlarını çattı. "Başkasının sorumsuzluğunu sen niye devralıyorsun?"
Yiğit onun bu isyankar tavrına güldü. "Önemli bir toplantı olmasa ben de siktir ederdim, ama işte.."
Aleyna sıcaklamasıyla üstündeki örtüden kurtuldu. Yiğit'in bakışları kısa bir süreliğine açıkta kalan bacaklarına değse de hemen bunu kesmiş, hazırlanmaya hızlıca devam etmek adına dolabının önüne geçmişti.
Aleyna doğrulduğu yataktan ayaklarını sarkıtarak oturur pozisyona geçti. Bir süre onu izlemekten zarar gelmezdi sonuçta.
Yiğit eline iki gömlek alıp ona döndü. Sağ elinde siyah, sol elinde beyaz bir gömlek tutarken sorarcasına ona bakıyordu.
Aleyna iki gömleği de inceleyip ona tavsiye vermek isterdi ama ona dönmesiyle tüm odağı vücuduna kaymıştı.
Göğüsleri o kadar sert duruyordu ki, dokunmak istemişti. Tabii bu isteğini gerçekleştirmemişti. Karın kasları ise yeni sporu bitirmiş gibi belirgindi. Omuzları.. onları konuşmak bile istemiyordu.
"Aleyna?"
Duyduğu sesle bakışlarını gömleklerde kısa bir süreliğine gezdirip eliyle solu gösterdi. Yiğit onun seçimine uyup siyah gömleği tekrar askıya asarken bir yandan sırıtıyordu. Aleyna'nın bakışlarının bu kadar şeffaf olması, ne düşündüğünü anlayabilmesi onun egosunu ister istemez okşuyordu.
Ütülü gömleği üstüne geçirmeden önce siyah pantolonuna bir kemer buldu. Kemeri hızlıca belinden geçirirken bu görüntü uykusundan yeni uyanmış Aleyna için pek de iyi değildi.
Ondan bu kadar etkilenmesi doğal mıydı? Ergen bir kız gibi ona hallenecek miydi yani? Utanç verici.
Yiğit onda bıraktığı etkinin farkındaydı, bu yüzden ısrarla yavaş hareket ediyordu. Dün geceki konuşmalarında Aleyna bir şekilde onu etkisi altına almıştı, bunu onun intikamı gibi düşünebilirdi.
"Bir kemeri takmak ne kadar zor olabilir.." Aleyna sessizce konuşurken derince bir nefes verdi ve bakışlarını başka bir yere çevirdi.
"Bir şey mi dedin?"
"Geç kalacaksın, acele et."
Ona daha fazla bu işkenceyi çektirmeyi bırakıp hızlıca kemerini takmış, sonrasında beyaz gömleğini üstüne geçirmişti. Geniş omuzlarından dolayı gömlek iyice gerilirken Aleyna'nın bakışları ondan ayrılmıyordu.
Yiğit sonrasında kravatını alırken çözülmüş olduğunu fark etti. Çatık kaşlarıyla kravata bakarken biraz da rollenmek istedi, tabii ki nasıl bağlanacağını biliyordu.
Aleyna onun bakışlarını fark etmiş, oyununa kanmış bir şekilde ayağa kalkıp yanına gelmişti. "Bağlayayım mı?" Elindeki kravatı tutup almadan önce sordu, Yiğit karşılaştığı bakışlarla hemen onayladı.
Aleyna'nın en büyük silahı bakışları olabilirdi. Her an parlayan, titreyen göz bebekleri, yalvarırmış gibi yukarı doğru bakışı.. Karşısındakini böyle ikna edebilirdi. Her şeye.
Kravatı onun elinden alıp boynundan geçirdi, bakışları kravattaydı. İnce parmaklarıyla, çok acele etmeden bağlıyordu. Yiğit'in bakışları ise ondaydı. Ellerini sakinlikle hareket ettirişini izledi. Yeni uyanmasına rağmen parlayan sarı saçlarına baktı.
Aklından geçen düşünce ise kendinden utanmasına sebep olmuştu. Sabahın beşinde işe gitmek üzereyken onun kravatını bağlaması, kıyafetlerini seçmesi.. Kahvaltıya da ona katılacak mıydı?
Aleyna'nın ise aklından bambaşka şeyler geçiyordu. Daha.. arsız şeyler. Bu kıyafetlerin içinde çok başka olmuştu, ve onu heyecanlandırıyordu.
"Normalde kravatını kim bağlıyor?" İmalı bir şekilde sorduğunda Yiğit bıyık altından sırıttı.
"Ben."
"Niye şimdi bağlamadın o zaman?"
"Ben berbat bağlıyorum da o yüzden."
Aleyna ona pek inanmasa da uzatmadı. Yiğit'ten biraz uzaklaştığında o da üstüne siyah ceketini giyip aynada kendine baktı, tatmin olmuşçasına gülümserken sonrasında Aleyna'ya döndü.
"Nasıl? Müşterileri etkilemeye yetecek kadar seksi mi?"Aleyna duyduklarıyla sinir olduğunu belli edercesine gülümsedi, "Ha senin asıl amacın o?"
"Asıl demeyelim, o da içinde ama." Yiğit onun ifadesiyle güldü. Aleyna da gülüyordu ama zevk aldığından falan değildi onun aksine. "Şaka yapıyorum, delirme."
Gözlerini devirip ona yaklaşan adamın omzuna attı bir elini. "Delirtme." Sessizce konuştuğunda Yiğit bakışlarını ondan çekmedi. Sonrasında Aleyna çekinmeden konuşmaya başladı. "Şuan ne düşünüyorum biliyor musun?" Bakışlarını onun bedeninde gezdirip yutkundu. Ondan saklayacak bir şeyi yoktu, zaten bu hallerinin farkındaydı karşısındaki adam. En azından dile getirirse cesurluğunu görmüş olacaktı.
"Ne düşünüyorsun?" Yiğit onun diyeceklerini merakla beklerken Aleyna'nın üstünde gezinen bakışlarının oldukça farkındaydı.
Aleyna boşta kalan elini kravatına atarken onu kendine biraz daha yaklaştırmıştı, "Sen bu kıyafetlerin içindeyken," Düşüncesi bile onu tatmin ederken ister istemez ıslattı dudaklarını. Bu Yiğit'in bakışlarını hemen oraya çekmişti. Sonrasında Aleyna devam etti. "Seninle bir ofis fantezisi."
Yiğit duyduklarıyla şaşırırken dudaklarını dişledi, bu kadar açık sözlü oluşuna imreniyordu. Şimdi bu fikri onun aklına da sokması.. üstelik böylesine önemli bir toplantıdan önce, delilikti.
Aleyna sonunda bakışlarını suratına çıkardığında afallamış suratı görmesi onu mutlu etmişti. "Geç kalacaksın, git." Ondan bir anda uzaklaşıp hiçbir şey olmamış gibi yatağa attı kendini. Üstündeki elbise kalçasının tam altına kadar açılırken az önce Yiğit'in aklına soktuklarıyla keyfi yerindeydi. Yiğit yutkunup boğazını temizledi. Bakışlarını onda fazla oyalamamaya çalışarak odadan ayrılmıştı.
Tehlikeliydi ve onunla nasıl baş edeceğini öğrenmesi gerekiyordu. Yoksa bu işin sonunda kazanan o olurdu.
aleynaya hak veriyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
neighbour |alpoy
Fanfictionyiğit: müziğin sesini biraz daha açarsan tavan üstüne yıkılacak yiğit: ben de rahatlıkla kitabımı okuyabilirim o zaman belki