🍀 Görücü Krizi

66 4 2
                                    

Medyada Hazal var ♥️.

Mahalle tadında güzel bir hikaye oluyor. Hadi başlayalım bakalım. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız olur mu?

Keyifli Okumalar Dilerim.

Bölümün Şarkısı -Mela Bedel|Ben Sana Gelemem.

HAZAL ALAGÖZ.

"Anne, çorabım nerede?" Annemle masayı toplamış, birlikte bulaşıkları makineye yerleştirirken annem de babamla kendisine kahve yapıyordu. "Ay Özgür, ömrümü yedin çocuğum ömrümü! Oğlum çekmecene koydum. Oraya baksana!" Annem söylendi yine.

"Buldum tamam!"

"Ay bu çocuk evlense de başımdan gitse. Vallahi bıktım"

"İyi de hanım sen ne oğlunu evlendiriyorsun ne de kızını. Allah'tan kızını akşam isteyecekler de biri başından gidecek"

"Ben çocuklarıma kıyamam ki. Akşama kadar bir sürü hazırlık yapmam lazım Mehmet"

"Gülüm sen telaş etme. Hepsi hallolur. Hem ahiretliğin gelecek hem de kızlar var burada"

"Kızımın elini soğuk sudan sıcak suya sokmam ayol. O akşama kadar prensesler gibi hazırlansın. Oy benim minik yavrum, gelin olacak" annem duygulandı ve bana sarıldı. Kafamı göğsüne yasladı.

"Anne abartmasan mı acaba? Gurbete gitmiyorum ya aşağı mahalleye gideceğim alt tarafı" annem beni duymadı bile. Yine babamla konuşmaya devam etti.

"Biliyor musun Mehmet, gönlümden hep Savaş oğlum geçti benim"

"Öyle tabi Müjgan ama kısmet böyleymiş. Hem Savaş ve Hazal'ın arasında beş yaş var. Olmaz öyle şey!"

"Utku kaç yaşında ki?"

"Özgür ile yaşıt olmalı"

"Eee bizim çocuklarla aynı yaşta"

"Olmaz hanım, onlar abi kardeş gibi büyüdüler" ikisinin konuşmalarına kulak kabarttım. Konuşuyorlardı. Benim hakkımda ve Savaş abi hakkında konuşuyorlardı. Yani bize hiçbir şekilde onay vermeyeceklerini göstermiş olmuşlardı böylelikle. Zaten onay verseler de Savaş abi kabul etmezdi. Annem, babamın önüne kahvesini koydu.

Babam ve annem emekli öğretmendiler. İkisi de tarih öğretmeniydiler. Uzun yıllar çalıştılar ve artık meslekten feragat etmişlerdi.

Babam, Savaş abi ve bana kesinlikle karşı çıktığını söylerken umutsuzluk içinde bulaşık makinesini çalıştırdım. Annem akşam yenecek sarmaları sarmaya çoktan başlamıştı. Bende ona yardım ediyordum. Börekleri fırına verdim. Patates salatası yapıyordum ve yeşillikleri doğruyordum. Mutfak penceresinden Savaş'ın evine baktım.

Evden çıkıyordu. Elinde arabasının anahtarı vardı. Bizim eve doğru geliyordu. Bize mi geliyordu? Heyecandan kalbim gümbürderken kapıya koşmak için hareketlendim. Ama durdum. Neden kapıyı açacaktım ki?

Mahallenin Ağası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin