RUHUMDAKİ YANGIN +18

BÖLÜM 31: Geçmişin izleri +18

SATIR ARASI YORUM YAPMAYI VE OY VERMEYİ UNUTMAYIN SEVGİLİ OKURLARIM.

SINIR 35 VOTE , 55 YORUM

BÖLÜM +18 İÇERİKLER BARINDIRMAKTADIR. LÜTFEN BAŞLARKEN DİKKATE ALIN.

KEYİFLİ OKUMALAR.♥

***

Yüzüme vuran ışıkla sabah olduğunu anlamış ve gözlerimi ovuşturarak derin uykumdan ayılmaya çalışmıştım.

Üstüme örtülmüş örtüyü biraz aşağıya sıyırırken sadece beyaz bir tişörtle olduğumu görmüştüm.

Sanırım Ayaz ben uyurken rahat olmam için elbisemi çıkarmış ve bana kendi tişörtünü giydirmişti. Ve o bunları yaparken benim ruhum bile duymamış, hayvan gibi uyumaya devam etmişim. Eskiden uykum hiç böyle ağır değildi.

Gözlerimi tam ortada yattığım yatakta gezdirdiğimde yanımda olmaması bana Ayazın çıkıp gittiğini düşündürmüştü ama burnuma dolan okyanus kokusu hâlâ bu odada olduğunu kanıtlıyordu.

Yataktan doğrulduğumda camın kenarındaki kanepede bacaklarını yayarak oturan ve elinde tuttuğu içki bardağıyla gözleri kıpkırmızı bakan bir adet Ayazla karşılaştım.

Ben uyuduktan sonra yanımdan kalkmıştı anlaşılan.

Gözlerimi koca bedeninde gezdirdiğimde dün kutlama için giydiği beyaz gömleğinin kırışmış olduğunu ve yakasını sonuna kadar açtığı için pürüzsüz teninin açıkta kaldığını farketmiştim.

Kırmızı gözleri hiç uyumadığının kanıtıyken nasıl bu kadar açık olabildikleri beni şaşırtmıştı. Ben iki üç saat geç uyuduğumda yarı baygın bakışlarla geçiriyordum tüm günümü.

Bir kaç metre ötemde içmesine rağmen içkinin kokusunu bile almamış uyanır uyanmaz burnum ilk onun aşinası olduğum kokusunu solumuştu.

Daha yeni uyandığım için kurumuş olan dudaklarımı yalamış ve cevabını zaten çok iyi bildiğim soruyu sormuştum, Ayaza.

"Hiç uyumadın mı?"

Dün gece yüzünden odada fink atan kasvetli hava ona "Günaydın" dememi bile engellemiş ve sabaha gergin başlamamızı sağlamıştı.

Ayaz sorumun karşısında sessiz kalarak bardaktaki iki yudumu da kafasına dikerek içmiş ve sonra başını olumsuz anlamda sallayarak öyle vermişti cevabını.

"Niye uyumadın?" Benimle konuşana ya da sorularımın tükendiği ana dek onu darlamaya devam edecektim.

Boşalan bardağına tekrar içki doldururken "Seni izledim." dedi sanki normal bir şeyden bahsederken.

"Uykundan önemli değildi." dedim içimden geçenleri hiç tereddüt etmeden.

Bakışları dikmiş olduğu bardaktan gözlerime tırmandığında "Benim için" dedi içkisinden bir yudum alırken "Senden daha önemli hiç bir şey yok."

Bardağı sehpaya bıraktığında çıkardığı tok ses kulaklarımda yankılanırken Ayaz ayağa kalkmış ve yatağa doğru ilerlemeye başlamıştı.

Gözlerim neredeyse bitirdiği ikinci şişeye takılınca nasıl bu kadar düzgün yürüyebildiğine şaşırmıştım.

Bu adam hiç sarhoş olmaz mıydı?

Yatağa gelip yanıma oturduğunda başını yatak başlığına dayamış ve bir kaç saniye gözlerini kapatarak öylece durmuştu.

Sanki bir şey düşünüyormuş gibiydi, yada sadece gözlerini dinlendiyordu. Onu bazen çözemiyordum.