2. bölüm

41 6 6
                                    

Nina'nın gözüne, sabah erken saatlere kadar uyku girmemiş sadece annesinin söylediklerini düşünmüştü.

Gözleri yorgunluktan kapanıyordu ama o zorla açık tutmaya çalışıyordu

"Uyumak istiyorum"

Kriz geçirip eşyalarına vurduğu sırada, kılıcını kabzasın dan tutucağina, balçak kısmından tuttuğu için eli hafif kesilmişti ve kanıyordu....

Elini yüzünün hizasına getirip, kesiğe baktı, inceledi...

"Acıyor..."

Eline bakmaya devam etti;

"Ama kalbim kadar değil..."

Kafasını hafifçe kaldırıp ekranı kırılmış saatine baktı.

"Saat 4 mü olmuş?!"

Dengesini sağlamaya çalışarak ayağa kalktı ve kendini yatağa attı.

"Açım"

Yatağının komodine  uzandı ve çekmecesi ni açıp, içinden pamuk ve sargı bezi çıkardı.
Parmaklarına hafif yarasına bastırdı ve küçük elektrik çarpması gibi bir ışıkla bir dikiş belirdi.

"Aww!"

Diğer eline de aynısı yaptı sonra pamuğu bastırıp sargı bezini de eline sardı.

"Oldu galiba..."

Sonra kafasını yastığına koydu ve sağ tarafına döndü.

Nina'nın  zihni, yaşadığı hayal kırıklıkları ve annesi ile olan çatışmalarla  doluydu.
Göz kapakları ağırlaşır ken annesinin ona ilk kılıç kullanmayı öğrettiği günü hatırladı, o zamanlar herşey daha basitti sadece annesi ile geçirdiği anların keyfini çıkarırdı
Ama şimdi işler çok değişmişti...

Sabah güneşi odanın perdesinin arası dan sızarak Nina'nın yüzüne vurdu.
Yavaşca gözlerini açtı ve elindeki acıyı yeniden hissetti. Kalkıp elini kontrol etti, sargı bezi Hafifçe lekelenmisti ama ciddi bir şey değildi;

"İyi ki derin kesmemişim..."

Diye mırıldandı kendi kendine.
Karnı hala gurulduyordu.
Uzun süre aç kalmıştı ve bu sinirlerinin daha da gerilmesine neden oluyordu.
Hızlıca güzel kıyafetlerinden birini giydi. Odasının dağınıklığını umursamadan mutfağa doğru yöneldi.

Mutfağa vardığında, hizmetler sessizce çalışıyordu. Bir kaçının kendine meraklı bakışlar ettiğini fark etti ama kimse birşey deneyince önemsemedi.

"Yiyecek bir şeyler hazırlar mısınız?"

Diye sordu Nina, sesinin çatlak olduğunu fark ederek.
Hizmetçiler den biri hemen harekete geçti. Kısa bir süre sonra önüne bir tabak dolusu meyve ve ekmek koydu
Yavaşca tabağında ki meyveleri yemeye başladı.
Bir yandan düşünmeye devam ediyordu.

Annem gerçekten tahtan vaz mı geçmemimi istiyor? Yoksa bu sadece bir test mi?...
Nina'nın kafası çok karışıktı ve endişeliydi.

Yemeğini bitirdikten sonra kararını vermişti, annesi ile bir kez daha konuşacak ve bu konuyu açıklığa kavuşturacaktı.
Belki de herşey göründüğü kadar zor değildi...

Belki de....

Nina derin bir nefes aldı ve kararlılık ile ayağa kalktı
Bugün kaderinde ne olacağını öğrenme günüydü.

Ama bir anda mutfaktaki tepsilerin birinde kendi yansıması gördü.
Gözlerinde öfke ve karanlık vardı. Hala olanları hazmedemiyor du.
Ama bir şekilde başa çıkmak zorundaydı.

Düş Kafesi 🎀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin