Yemek hanede sabah kahvaltısını yapıyorduk. Hala moralim bozuktu. O kadın benim öz annem di. Neden beni evlatlık verdi? Gally ve Newt' ın abim olduğundan emindim ama evlatlık kardeşiydim.
"Hey Sara." Sesin geldiği yöne doğru kafamı çevirdim. Newt bana meraklı gözlerle bakıyordu. "İyi misin." Başımı öne eğerek evet anlamında başımı salladım. "Niye moralin bozuk gibi?" dedi.
Kafasını Minho' ya doğru çevirerek "Sara çıkıntı gerçekten. Senin canını sıkacak bir şey yapmıyor dimi?" Kafamı Newt' a doğru çevirerek "Hayır Minho' ya ayrıldık. Artık istese bile canımı sıkamaz." Dedim ve yemeğimi yemeye devam ettim.
Ona hala sinirliyim. Nedense ona olan öfkem hala gitmiyordu. Ama ona olan sevgim de gitmiyordu. Bilmiyorum niye gitmiyor bitsin artık.
Ayağa kalktım ve yürümeye başladım. "Nereye gidiyorsun?" dedi Newt. "Yatakhane' ye." dedim ve yatak odasına doğru ilerliyordum.
İçeri girdim. Gene hiç kimse yoktu her zamanki gibi bir tek ben vardım.
Yatağa oturdum. Yine yanlızım yine kimse yoktu.İçeriye birinin geldiğini duydum. Kim olduğuna bakmak için kafamı çevirdiğim dim. Minho. Gelen
Minho' du. Kafamı önüme doğru çevirdim."Hala bana kızgın mısın?" dedi bana bakarak. Ona doğru bakarak "Bide soruyor musun?" dedim gözlerimi devirerek. "Ne yani. Bunda bu kadar sinirlenecek ne var?" Bu mal mı? Dövücem şunu sinirlenecek ne var diyor?
"Sen gerçekten delirmiş sin." Der demez. Yataktan kalkıp, odanın kapısına ilerledim.
"Sen ona aşıksın demi."
Olduğum yerde durdum ve arkamı döndüm. "Ondan hoşlanıyorsun demi?" Şaşkınlık içinde yüzüne bakıyordum. "Ne? Kimden bahsediyorsun sen?" Şaşkınlıkla hala yüzüne bakıyordum "Aris' ten... Ondan hoşlanıyorsun dimi?" Ne! Bu cidden kafayı mı yedi. Aris ne alaka. "Sen ne saçmalıyorsun! Bunu da nerden çıkardın!?" Sinirle yüzüne bakıyordum.
"Aris' e biz sevgili değiliz demeleri. Hatta gece gece gizlice havandırma boşluklarında gizlice buluşmalar falan filan bunlar yeterlimi?" Suratına bir tokat yapıştırdım. Bu gerçekten ne dediğini bilmiyor.
Gözlerimden küçük küçük yaşlar akıyordu. "Evet dün gece Aris' le buluştum. Ama neler öğrendiği mi bilmiyorsun!" Yüzüne bağırdım. Göz yaşlarım akmaya devam ediyordu. "Ne?" Şaşkınlıkla yüzüme bakıyordu.
"Ben Gally ve Newt' ın öz kardeşi değilim... Onların ikisi gerçek kardeşler ama ben onların evlatlık kardeşleriyim." Sinirim azda olsa biraz gitmişti. "Bir dakika. Nasıl yani sen." Şaşkınlıkla hala yüzüme bakıyordu "Ben Ava Paige' nin kızıyım... Dün gece öğrendim. O bana verdikleri test kağıdı da sahte." Gözümdeki yaşlar akmaya devam ediyordu.
Yatağa oturdum. Göz yaşlarım daha şiddetli akıyordu. Minho yanıma oturdu ve kafamı göğsüne yaslayıp bana sarıldı. "Ö- özür dilerim ben bilmiyordum." pişman olmuş bir şekilde. Kafamı ona doğru çevirdim "Sorun değil."
Dudaklarımı yavaşça dudaklarına değdirdim...
"Barıştık mı?" Merakla suratıma bakıyordu. Evet anlamında başımı salladım.
Gülümsedi. Tekrar dudaklarını dudaklarıma değdirdi...
❣️Akşam olmuştu. Yemekhane de oturmuş akşam yemeğini yiyorduk.
Bir yandan mutluydum çünkü
Minho' la barışmıştık.Sanki kalbimde kalan boşluklar birazda olsa tamamlanmış gibi hissediyordum. Ama yinede biraz moralsizdim. Hala Ava Paige' nin öz kızı olmama takılmıştım.
"Sara hadi ama bu kadar kafana takma." dedi Minho. Kafamı ona doğru çevirdim. "Tamam." dedim.
"Evet çocuklar hadi bakalım... İsmini söylediklerim arkama geçsin." Diye içeri girdi Janson. Bu çıkıntıyı dövmemek için kendimi zor tutuyordum. Verdiği sahte test kağıdını götüne sokucaktım. Elindeki defteri açıp okumaya başladı. "Alice, Barry, Walt, Edgar, Samatha, Aaron, Tim." Janson isimleri söylemeye devam ediyordu.
"O kapının ardında ne var?" diye mırıldandım. Newt bana doğru yüzünü dönerek. "Yapma ama konuştuk bunları... Üstleri örtülüydü ne gördüğünü bilmiyorum diyen sendin." Dedi.
Evet onlara gördüklerimi anlatmıştım. Ama Ava Paige' nin kızı olduğumu anlatmadım. Bunu bilen bir tek Minho ve Aris' ti.
Newt' a doğru kafamı çevirerek. "Ne gördüğümü iyi biliyorum Newt. Cesetti onlar." dedim. Thomas kafasını bana doğru çevirerek "Sana katılıyorum Sara. Bencede onlar cesetti." dedi. "Zaten Aris her gece yenilerini getiriyorlar dedi."
"Aris' te kim?" Dedi Gally.Kafamla Aris' i işaret ettim. Herkes kafasını Aris' e doğru çevirdi. "Ciddi misiniz? Bu çocuğa nasıl güveniyorsunuz?" Dedi Newt. "Bencede bunlar bizden birşey saklıyor." Dedi Thomas.
Janson elindeki defteri kapattı "Evet çocuklar bukadar. Yarın dizede sıra gelecek." Dedi. Arkasındakiler bir kapıya doğru ilerliyordu.
Aniden ayağa kalktım. Arkalarından yürüyordum sanki çağırılmışım gibi. "Hey hey sen seçilmedin." Dedi kapının yanındaki güvenlik. "Evet biliyorum hemen çıkıcam." Dedim ama yine girmeye çalıştım. Gene beni durdurdu. "Oraya girmek yasak genç kız." Dedi. Güvenliğe biraz daha yaklaştım "Arkadaşıma bakıp dönüceğim. İzin verir misin?" Yalan söylüyordum tabiki de. "Bak genç kız. Hemen git ve yerine otur!" Dedi. Omuzumu itmişti. "Senin derdin ne!" Didim. Güvenliğe saldırdım. Bizimkiler arkadan koşarak geliyorlardı. Saldırmamak için beni tutuyolardı. "Arkadaşınıza sahip çıkın!" Dedi.
Janson hızlıca kapıdan çıktı. "Hey Hey neler oluyor burada!?" Dedi. Janson bana doğru yaklaştı.
"Sara... Birbirimize güvendimizi sanıyordum." Elini omzumda koydu ve afifçe sıktı. "Hepimiz aynı takımdayız biliyorsun." Dedi. Kaşlarımı kaldırdım "Öyle miyiz?" Gözlerini kıstı."Koğuşa götürün onları."
🧡
Sellammm canlarım 4. Bölümünü sonuna gelmiş bulunmaktayız. Evet biraz fazla uzun sürdüğü için sizlerden çok ama çooooooooooooookkk özür dilerim. Kolum kırmıştı hatırlarsanız. Birde söz zamanlar boş zamanım olmuyor. Tatil geldi ama baş zamanım yok Hasjsjsjs.
Ve gene az kalsın unutuyordum ki bu hikayeyi yazarken dinlediğim şarkıyı koymayı unutuyordum.
Toprak Yağmuruna☁️
Evet dinlediğim şarkı.
Sara ve Minho' yu barıştırdım umarım bana olan siniriniz geçmiştir ehehehe.Neyse Umarım sevmişsinizdir yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum sizleri çok ama çooooooooooooookkk seviyorum kendinize iyi bakın bir sonraki bölümde görüşmek üzere:)
