"Ne demek hiç bir ize rastlamadınız?! Efendi, mutlaka bir gören duyan olmuştur, bir soruştursaydınız"
"Yahu, yeter artık ilAllah etti tüm dergahlar senden. Biz ne görmedik, ne duymadık senin zevcini. Sen de kabullen artık. Belliki kıymış canına işte, cehennem artık onun yeri. Bence en iyisimi sen dua et onun için. Gerçi dua etsende bir fayda etmez ama-"
"Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu efendi?! Ne biçim konuşmak bu böyle?! Benim kocam hayatta tamam mı? Siz kim olursunuzda koskoca Cüneyd efendi hakkında böyle konuşursunuz?"
"Eh yeter be! Hanımsan hanımlığını bil artık, dolaşmadığın kapı kalmadı be! Alın atın şu densizi buradan"
İki adam Zeynebi kollarından tutmuş, zorla yaka paça dışarı atmışlardı. Ağlamaya başlamıştı Zeynep. 1 yıl 7 ay 12 günde hep olduğu gibi...
Kalbini parçalıyorlardı sanki, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, Cüneydin görmek için her seferinde başını eydiği, en derinine baktığı, en derinini gördüğü o gözler yokluğuyla bir an olsun kurumuyordu.
"Neredesin Cüneyd, göz bebeğini yerlerde sürüklüyorlar, sen neredesin?" diye fısıldadı.
Kaçıncı hayal kırıklığıydı bu, kaçıncı yıkılıştı...
Onu yerde gören Levent koşarak yanına geldi.
" Zeynep! İyi misin? Ne yaptılar sana?!"
"Levent amca, öldü dediler, bırak dediler, ölmedi diyorum, niye inanmıyor kimse bana"
Hıçkırarak ağlıyordu Zeynep. Levent ona üzgün gözlerle bakıyordu. Ağlama demenin bir faydası yoktu. 1 yıl 7 ay 12 gün... Hep söylemiş, ama hiç faydasını görmemişti kimse...
"Evime götür beni, Levent amca"
"Hadi, gel gidelim, Zeynep"
Zeynep için arabanın kapısını açmış, sonra kendisi de şoför koltuğuna geçmişti.
Başını halsizce cama yaslayan Zeynebin hıçkırıkları içine kaçmıştı, sessizce ağlıyordu şimdi. Camdan bakıp düşünüyordu.
O lanet günden sonra alt üst olmuştu her şey. O zamandan beri bir daha görememişti Cüneydin kömür gözlerini, güzel bakışlarını. Her yerde onu aramıştı, sokak sokak, öyle ya artık dergahları bile dolaşmaya başlamıştı.
O surlarda sevdiğinin bir tek cübbesini bula bilmişti. İşte o zamandan tam 1 yıl 7 ay 12 gün geçmişti. Kalbini parçalaya, parçalaya çıkarıyorlardı sanki yerinden, nefes alamıyordu.
Her kes kabullenmişti belki de yokluğunu, onun dışında. Kimse
inandıramazdı onu gittiğine, gitmemişti, gitmezdi, onu yapayalnız bırakmazdı. Cüneyd üzmezdi ki onu...Dışarıda güneş vardı, ama sanki içinde kocaman bir sis bulutu vardı. Sürekli boğazını sıkan bir el vardı. Ama o yoktu. Onun ellerine Cüneyd tutuyor olmalıydı.
Hatırladığı anıyla yüzünde küçük, güçsüz bir tebessüm yarandı kızın.
Flasback
Aşağıdan duyduğu seslerle hızla aşağıya indi Zeynep. Cüneyd yine kabus görüyordu. İçi parçalanıyordu onu hep
böyle gördüğünde..."Cüneyd..." diye seslendi yavaşça.
Birden korkarak uyanmıştı Cüneyd. Korkuyla gözlerini etrafta gezdirmiş, sonunda kömür gözleri Zeynepin kahverengi hareleriyle buluşmuştu.
Tutmuştu elini hiç bırakmak istemezcesine:
" Yalnız bırakma beni"
Yüzüne küçük bir çocuk gibi masum bakan gözlere daldı Zeynep. Nasıl bırakırdı ki, ona böylesine bakarken. Cüneyd istese bile yalnız bırakırmıydı onu.
Bırakmazdı... İkiside bırakmazdı..."Buradayım Cüneyd. Korkma, bırakmam ben seni,hadi konuşalım biraz"
Olumsuzca başını salladı Cüneyd, gücü yoktu. Korkuyordu, Zeynepe en ufak bir zarar vermekten korkuyordu... Kendinden bile sakınmak istiyorumdu onu... Gözbebeğini...
" Tamam, hadi uzan kapat gözlerini, ben buradayım"
Annesinin söylediklerini yapan küçük bir çocuk gibi Zeynepin söylediklerini yaptı.
Zeynep bir tereddütle elini uzatıp saçlarını okşadı Cüneydin. Ama kriz geçirmesinden korkarak çekti elini hemen.
Ama bilmiyordu ki tüm bu bilinmezliğin içinde ne kadar iyi geldiğini Cüneyde...
Cüneyd uykuya dalarken, Zeynepte kanepenin önünde diz çöküp oturmuştu, başını Cüneydin önüne koyup gözlerini kapatmıştı.
Elleri hala ellerindeydi...
Gözünden düşen yaşı silmedi Zeynep. Silmiycekti işte, Cüneyd gelip silecekti göz yaşlarını. Biliyordu işte ölmemişti Cüneyd. Gelicekti ve silecekti göz bebeğinin yaşlarını...
Başı hala cama yaşlanmış, gözleri kapanırken sessizce fısıldadı Zeynep...
"Bakanlar bana
Gövdemi görürler
Ben başka yerdeyim"İlk bölüm bu kadardı. Zamanla daha da artar inşAllah. Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin.
Beğenmediğiniz ve ya görmek istediğiniz bir sahne var mı?
Yeni bölümde görüşünedek Allaha emanet olun canlarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhumun Aydınlık Tarafı - ZeyCün
Fanficİki kalp arasında en kısa yol: Bir birine uzanmış ve zaman zaman Ancak parmak uçlarıyla değebilen İki kol. Merdivenlerin oraya koşuyorum, Beklemek gövde gösterisi zamanın; Çok erken gelmişim seni bulamıyorum Bir şeyin provası yapılıyor sanki Kuşl...