İlk Gün

583 45 123
                                    

Başlamadan önce:
Chuuya omega Dazai alfa. Bilginiz olsun. İyi okumalar.
___________________________________________

Dedektiflik Ajansı ve Liman Mafyası, Guild teşkilatını yenmeleri üzerine 5 yıldızlı bir otelde bir haftalık bir kutlama düzenlemeye karar verdiler. Böylece hem çalışanlar dinlenmiş olacak hem de teşkilatlar arası bir sosyalleşme olacaktı.

İlk gün önce Dedektiflik Ajansı başkanı Fukuzawa ve Liman Mafyası patronu Mori birbirlerini selamladılar. Ardından odalarının kartlarını resepsiyonistten istediler. Herkes teker teker kartını aldı ve odalarını bulmaya çalıştı.

Chuuya o an bir an önce odasına gitmeyi düşünüyordu. Çünkü kızgınlığa henüz yeni girmişti ve ilaçları bavulun içinde kalmış, görevli ile odasına çıkıyordu. O kadar hızlı hareket etmişti ki karttaki oda numarasını umursamamıştı bile.

Dazai Chuuya'nın neden bu kadar acele ettiğini anlamıştı çünkü her kızgınlığa girdiğinde Chuuya böyle yapıyordu. Kızgınlığa girdiğinde ilaçlarını unutuyor sonra da hızlı hızlı onları arıyordu. Ayrıca burnuna gelen tatlı koku da onun kızgınlığa girdiğinin işaretiydi.

Ona yardım etmek istiyordu ama önce kendi odasını bulması gerekiyordu. Kartını alıp oda numarasına baktı. Numara:17...

Odasının bulunduğu kata geldiğinde tek tek numaralara bakmaya başladı. 22,21,20...

Chuuya da kendi odasının olduğu katı sonunda bulmuştu. Bu süreç bir asır gibi gelmişti ona. Çünkü artık dayanamayacak seviyeye gelmişti. Bir an önce o ilaçları almak zorundaydı. Odaların önünden hızla geçerken bir yandan numaraları sayıklıyordu. 12,13,14...

Sonunda 17 numaraları odaya geldiğinde kartı uzattı ve kendisiyle aynı yere kartını uzatan bandajlı bir el gördü. Onun kim olduğunu anlaması için yüzüne bakmasına gerek yoktu.

"Dazai"

Bunu söylerken ağzından yüksek sesli bir inleme kaçırdı. Hemen ağzını eliyle kapattı ama olan olmuştu artık. Utançtan yanakları kıpkırmızı kesildi. Yüzünü hafifçe kaldırarak Dazai'nin tepkisine baktı. Dazai Chuuya kendisinden utanmasın diye samimi bir gülümsemeyle ona bakıyordu.

"Sana da merhaba Chuuya. Yanlış yere geldin herhalde. Burası benim odam."

"Hayır doğru yere geldim işte. Bak oda numarası 17. Asıl sen yanlış gelmişsin."

Oda kartını Dazai'ye uzattı. Dazai numaranın doğru olduğunu gördü. Sonra kendi kartını Chuuyanınkinin yanına koydu ve inceledi. İkisinin de oda numarası aynıydı.

"Ama bu imkansız odalarımız aynı."

"N-ne demek aynı? Hadi ama bu senin şakalarından biri değil mi? Beni bu halde bile sinir etmeyi beceriyorsun! Ver bakiyim şu kartları."

Dazai kartları ona verdi. Chuuya ikisini de iki defa kontrol etti. Gözleri şaşkınlıktan kocaman açılmıştı. Gerçekten de ikisinin oda numarası aynıydı.

"Resepsiyoniste soralım hadi gel."

Chuuya'nın iki kat inmek için ne hali ne de zamanı vardı. Bir an önce şu lanet ilaçları bulup içmek istiyordu.

"Zamanım yok Dazai. Önce odaya ben gireceğim. Ben çıktıktan sonra resepsiyona gider sorarız tamam mı? Sen beni burada- ya da dur aşağıdaki kafede bekle. Hemen dönerim."

Dazai'nin cevabını beklemeden kartı yuvaya sokup kapıyı açtı ve hışımla içeri girip kapıyı çarparak kapattı. Hemen bavulunu açtı ve içindekilerin hepsini boşalttı. Sonuçta ise karşısında bir dolu eşya vardı ama haplardan eser yoktu.

"Hassiktir! Sıçtık! "

Dazai onun bu sözlerini duyup neler olduğunu çoktan anlamıştı. Chuuya'nın dediği gibi kafeye gitmemiş, aksine sevdiğinin iyi olmadığını bildiği için kapısında beklemişti.

Chuuya ilaçları bulamadığı an kontrolü kaybetti. Yatağın üzerine yattı ve yuvarlanmaya, kendine sarılmaya başladı. Ne yaptığını kendisi bile bilmiyordu.

Dazai yanında taşıdığı birkaç feromon hapını çantasından çıkardı ve kapıyı çaldı.

"Chuuya iyi misin? İçeri girebilir miyim?"

Bir bu eksikti diye düşündü Chuuya. Zaten kendini tutamıyordu artık. Bir de üstüne sevdiği adam kapıda bekliyodu. İçinden ona gitmesi gerektiğini söylemeyi düşündü ve söylemeye hazırlandı.

"G-gel!"

Kelimeler ağzından çıkmıştı bir anda. Yine utançtan kapattı ağzını. Dazai bu sırada tereddütle içeri girdi.

"Chuuya bunları al."

Chuuya'nın salgıladığı o yumuşak feromon onu çılgına çeviriyodu. Ama kendine hakim olmak zorundaydı yoksa sonucunda istemediği şeyler yapabilirdi. Kendine olabildiğince hakim olmaya çalıştı.

Chuuya yataktan zar zor kalktı ve Dazai'ye baktı. Elindeki hapları görünce yerinden hemen kalkıp yanına gitti ama ayağı halıya takıldı ve Dazai'nin üzerine düştü. İkisi birlikte yere düştüler.

Chuuya hapları almak istiyordu ama bedeni sanki onun isteği dışında çalışıyordu. Dazai ise kendini zar zor tutuyor, feramona dayanamıyordu. Sonunda nasıl olduysa oldu, dudakları birbirini buldu.

Bir süre öyle kaldılar. Dazai'nin elindeki haplar teker teker yere düştü. Çoğu kırılmasına rağmen bir tanesi sağlam kaldı. Sonunda Dazai kendini zorlayarak Chuuya'yı kendinden uzaklaştırdı. Yanına yatırdı ve hızlıca ayağa kalkıp mutfağa koştu. Bir bardak suyu kaptığı gibi Chuuya'nın yanına geri döndü.

Onu yerden kaldırdı. Elinde kalan son hapı ve getirdiği suyu ona uzatttı. Chuuya bir hapa bir de Dazai'ye baktı.

"Bundan emin misin Dazai? Ya sen de kızgınlığa girersen? O zaman ne olacak?"

"Beni düşünmeyi bırak Chuuya. İç şunu hadi."

"Emin misin? "

"Tabiki de eminim. Şuan önceliğimiz sensin."

Sonra Chuuya hapı ağzına atıp suyu içti. Biraz yerde oturduktan sonra ayağa kalktı.

"Hadi şu karışıklığın sebebini öğrenelim."

"Evet, hadi gel resepsiyona gidelim."

Beraber odadan çıkıp asansörle aşağı kata indiler...
___________________________________________

Yeni kitabı nasıl buldunuzz?

Yazım yanlışları ve anlatımda karışıklık varsa söyleyin, düzeltirim.

Bu hikayeye yorumlarınızı, oylarınızı, ilginizi bekliyorum.

Yine oy sınırı dolmadan bölüm gelmeyecek.

Ayrılık ve Peşinde Gelen Birleşme'ye de bakarsanız sevinirim.

Kendinize iyi bakın iyi okumalar dilerimm.❣️

Oy sınırı:5

17 Numara (Soukoku) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin