Dördüncü Gün

219 18 186
                                    

"Arkamda bir kadın vardı. Kocasının kendisine yemek hazırladığını ama tok olduğunu söyleyip yemeği bana verdi. Ben de biraz tadına bakmak istedim. Sonunda yemeği bitirdiğimde kendimi değişik hissetmeye başladım. Sanırım içinde afrodizyak vardı."

Dazai uyandıklarında olayı bu şekilde açıkladı sevdiğine. Yatakta birbirlerine aşkla bakıyorlarken...

"Sanırım mı? Bence kesin vardı. Kadının kocası aynı sana benziyor."

"Evet- bir dakika ne? Ne alakası var?"

"Belli olmaz senin işin. Bir gün bana afrodizyak vermeyeceğini garanti edemem."

"Ehh yine haklısın havuç kafa."

"Bana saçma sapan lakap takıp durma lan götlek!"

"Sen de bana diyorsun işte! Neyse hadi kalkalım. Dünden beri o garip yemek dışında hiçbir şey yemedim ve yine kahvaltıyı kaçırmak istemiyorum."

"Tamam haklısın."

Chuuya yatakta oturdu. Dazai de oturup ona arkasından sarıldı. Boynuna öpücük kondurdu.

"Çok acıdı mı dün? Kendimde değildim. Neler olduğunu bile hatırlamıyorum."

"İnanır mısın bilmiyorum ama ben de hiçbir şey hatırlamıyorum. Sanırım bu her gün seviştiğimiz için olabilir. Sen ne düşünüyorsun?"

"Yine haklısın bebeğim. Her zaman ki gibi... "

Boynuna tekrar öpücük kondurdu ve giyindiler. Kapıyı Dazai açtı.

"Buyurun prensim~"

"Teşekkürler elçim~"

Asansöre bindiler ve düğmeye bastılar. Birbirlerine baktılar aklıllarındaki pis düşüncelerle. Yüzlerini yakınlaştırdılar ve derin derin öpüştüler. Dazai öpüşmelerinin kesilmemesi için birkaç düğmeye daha bastı.

(Nasıl bulduğumu sormayın tüm pinterest keşfeti bunlarla dolu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Nasıl bulduğumu sormayın tüm pinterest keşfeti bunlarla dolu.)

Dilleri birbirine dolanırken araya karışan inlemeler onları daha da istekli yapıyordu. Üçüncü kata geldiklerinde kapı açıldı ve şuan görmeyi en az istedikleri iki kişiyi gördüler.

Akutagawa ve Atsushi.

Dazai aceleyle ayrıldı o tapılası dudaklardan. 4 çapkın kıpkırmızı olmuş bir şekilde birbirine bakarken Atsushi dayanamayıp kahkahayı bastı. Biraz sonra Akutagawa da gülmesini bastıramadı. Beraber kahkahalara boğulurken Dazai ve Chuuya utangaç, masum çocuklar gibi başlarını öne eğmiş, ne yapacaklarını düşünüyorlardı.

"Görüyor musun Akutagawa?"

"Görüyorum Jinko ama lütfen gülmeyi keselim. Yoksa mafyanın en iyi dövüş sanatçısından birer tekme yiyeceğiz şimdi."

17 Numara (Soukoku) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin