Yedinci Gün

164 12 74
                                    

Sabah uyandığında kendini elleri ve ayakları çözülmüş halde buldu kahverengi saçlı genç. Gözlerini hafifçe aralayıp etrafına bakarken yanında yatan kızıl saçlıyı gördü. Yüzü ona dönüktü ve uyurken çok tatlı görünüyordu. Güneş ılığı yüzüne vuruyor, beyaz tenini aydınlatıyordu. Nefes alıp verişinin o yumuşak sesi sanki bir melodi gibi geliyordu sevdiğinin kulaklarına.

Dazai dayanamadı bedenindeki isteğe. Öptü güneş ışığıyla parlayan o kızıl saçları. Kokusunu içine çekti sanki bir daha burnundan gitmeyecekmişcesine. Elini yanağına götürdü. Baş parmağıyla yanağını okşadı sessizce. Sonra tatlı tatlı öptü yanağını. Sonra sevdiğinin elindeki kırmızı ipi farketti. Dün onun kendisini bağladığı ipti bu. Çözdükten sonra uyuyakaldığını düşündü. Kızılının yumuşak elini dudağına götürdü ve öptü.  Ne kadar da yumuşaktı eli. Bir meleğin elleri gibi sanki.

Sonra ayaklarına baktı Dazai. Chuuya zincirleri de çözmüştü. Başını tekrar manzarasına, sevdiğinin yüzüne, doğru çevirdi. Belkide tüm manzaralardan daha güzeldi onun yüzü. Yüzünü biraz daha yaklaştırdı ve burunlarını birbirine değdirdi. Chuuya bunu fark etmiş olacaktı ki gözlerini hafifçe aralamıştı. Karşısında bir anda Dazai'yi görünce bir şok yaşadı.

'ANANI AVRADINI SEN NEREDEN ÇIKTIN!"

Geriye doğru giderken hızını alamadı ve yataktan aşağı düştü. Başını sertçe komidinin köşesine vurdu.

"OFF KAFAM GİTTİ!"

"Ne kadar romantik bir uyanıştı böyle ya! Biraz daha sert uyansaydın!"

"Uyanmayı bırak şimdi! Ben sana kafamı vurdum diyorum sen romantik uyanış falan filan diyorsun! Chuuya can derdinde Dazai sikiş derdinde!"

"Üff aman! Gel öpeyim geçsin."

"İstemez! O yalanı çok duydum ben!"

"Sen bana hala dünkü şaka için kızgın mısın?"

"Bak hatırlattın iyi oldu, unutmuştum."

"Ama bebeğim ben sana defalarca özür diledim. Hem götüme şiş sokmak ne alaka!"

"İntikam içindi o bir kere!"

"Tamam bebeğin intikam sana kurban olsun. Hem bir daha burada beraber olamayacağız. Bugün son gün unuttun mu? Hazır son günümüzken...."

"Bak komidinin üzerindeki şişi görüyorsun değil mi? Heh işte onu alır..."

"Tamam ya tamam! Hemen de kızıyorsun canım!"

"Bu arada söylemeyi unuttum. Bugün sen , ben Akutagawa ve Atsushi hep beraber sinemaya gideceğiz. Akşam yemeğinde konuşmuştuk."

"Oo bak sen! Benden habersiz plan kurmuşsunuz! Aşk olsun!"

"Söyledim ya işte dalkavuk!"

"Ne zaman gideceğiz peki?"

"Çıkmaz ayın son perşembesi gideceğiz. Saat 37:123'de gelecek misin?"

"Bir kere o perşembe değil çarşamba olacak önce. Hem söylemiyorsan Atsushi'den öğrenirim."

"Boş yapma hadi kalk! Kahvaltıyı kaçırmak istemiyorum."

"Ama benim sabah öpücüğüm yok mu?"

"Hayır yok!"

"Ama son kez lütfeeen."

Chuuya iç çektikten sonra Dazai'nin yanına oturdu. Yüzlerini yaklaştırdılar. Ardından dudaklarını birbirine kavuşturdular. Dillerini de işin içine kattıktan sonra Dazai ellerini Chuuya'nın beline koydu ve onu yatağın başlığına yasladı. Dilleri birbirine karışırken kendine hakim olamayıp Chuuya'nın şortunu indirmeye çalıştı. Taa ki Chuuya ellerini tutana kadar. Son nefeslerini verip dudaklarını birbirinden ayırdılar.

"Hayır Osamu! Şimdi olmaz!"

"Ahh bebeğim şimdi olmazsa ne zaman olacak? Seni öyle istiyorum ki şuan..."

"Hayır dedim Osamu! HAYIR!"

"Ahh bebeğim evet dersen beni o kadar mutlu edersin ki..."

"Sadece öpücük istemiştin onu da verdim. Şimdi çekil üstümden."

Dazai ona sıkıca sarıldığında Chuuya'nın artık kaçacak yeri kalmamıştı. Dazai o kadar sıkı sarılmıştı ki nefes bile alamıyordu.

"Dazai.. Bırak beni.. Nefes.. Alamıyorum!"

Dazai onu duymuyordu. Sımsıkı sarılmıştı sevdiğine.

Chuuya göğsünün hafifçe ıslandığını hissettiğinde bir şeylerin ters gittiğini sezmişti.

"Dazai sen... Ağlıyor musun?"

Sanki bu anı beklermiş gibi boşaldı göz yaşları kahverengi saçlı gencin. Sonra sevdiğinin yüzüne baktı.

"Ya bu birbirimizi son sevişimizse? Ya Mori-san seni... Seni idam ettirirse?"

Chuuya'nın gözlerinden de yaşlar boşaldı. Belki de o yüzden bu kadar garip davranıyordu.

"Ben... Bilmiyorum Uskumru... Ben... Bir şeyler düşüneceğim. Bu yüzden ağlama tamam mı?"

"Ama sen de ağlıyorsun!"

"Biliyorum.... Lütfen böyle şeyler düşünme! Bir yolunu bulacağım!"

"Sana güveniyorum bebeğim."

Birbirlerinin göz yaşlarını silip giyindiler. Aşağı inip sohbetle birlikte yemeklerini yediler ve dört kişi sinema salonunun yolunu tuttular.

Patlamış mısır ve içecekkerini aldıktan sonra yerlerine oturdular. Dördü de yan yana oturuyordu. Film başlamadan önce film hakkında konuştular.

"Hangi film bu Akutagawa?"

"Bilmiyorum Chuuya-san. Boş olan tek bu vardı ben de biletleri bu filme aldım. Konusuna pek bakmadım."

"Hmm demek öyle. İzleyelim görelim o zaman. Bir dakika bu salonda niye bu kadar az kişi vsr?"

Chuuya sorduğu sorunun cevabını almadan ışıklar kapandı ve film başladı. Herkes gördüğü ilk sahneyle utançtan yerin dibine girmişti.

İlk sahne ağır bir sevişmeyle başlamıştı.

Chuuya bir elini alnına götürüp gözüne siper etti. Gerçi görmesine gerek yoktu. Sesler zaten neler olduğunu söylüyordu.

Dazai garip bir yüz ifadesiyle o sahneleri izlerken arada bir göz ucuyla Chuuya'ya bakıyordu. Atsushi ise masum masum Akutagawa'ya bakıyordu. O sırada filmi seçen gencimiz ise utançtan kıpkırmızı kesilmişti. Yerin dibine girse daha iyi olurdu diye düşündü.

Çıkmadan önceki en son gördükleri şey ise öndeki seyircilerin öpüşmesiydi.

Dazai Chuuya'yı bileğinden tutup dışarı çıkardı. Atsushi ise Akutagawa'nın elinden tuttu ve dışarı çıktılar.

"Ben bir daha sizinle filme falan gelmem lan! Bu nasıl bir fantezi!"

Chuuya filmi sert bir şekilde eleştri yağmuruna tutarken herkes odalarına çıkıp valizlerini hazırlamaya başladı. Çünkü bir saat sonra tatilleri bitecek ve otelden ayrılacaklardı.

İki aşığımız valizlerini yerleştirirken bir haftalık tatillerindeki yaşadıklarını birbirlerine anlatıyorlardı. Valizlerini toplamayı bitirdiklerinde buluşma noktasına indiler.

Bir süre sonra herkes geldi ve son ayarlar yapılıp arabalar hazırlandı. Tam yola koyulacaklardı ki Chuuya'nın sesiyle herkes pür dikkat onu dinlemeye başladı.

"Biz... Biz Dazai ile sevgiliyiz ve bir ben hamileyim!"

"NE!?"
___________________________________________

Yeni bölümümüz.

Ahh sonraki bölüm final sevgili okurlarım. Bomba gibi bir finale hazır olun.

Bu bölüm pek olmadı sanki ya. Biraz aceleye geldi gibi hissediyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?

Oy sınırımız kalktı. Yeni bölüm geldiğinde atarım. Siz yapmanız gerekeni biliyorsunuz.

Yazım yanlışlığı ve anlam karışıklığı olursa söyleyin, düzelteyim.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. İyi okumalarrr❣️

17 Numara (Soukoku) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin