Sizce ne, yardım ediyor musun, etmiyor musun?"
"Sizin gibi güzel bir Komiserin yardıma ihtiyacı varmış. Bize de yardım etmek düşer" dedi durdu "pardon bana sizin güzelliğiniz sadece bana"
"Başka?" dedim "tamam bu seferlik hiçbir şey yapmayacağım şimdi bana yardımcı ol pislik herif"
"Evet komiserim bir kaç bağlantılarımla görüşmem lazım" bana baktı 'ne' anlamında başımı salladım. "Telepati yoluyla görüşemem ya"
"Tamam" diyerek telefonu uzattım. "Aa pardon elin bağlıydı değil mi tüh?"
"O zaman çözmeye ne dersiniz komiserim?"
"Hayır derim"
"Ama evet dediğiniz günleride göreceğiz Komiserim" dedi ve çapkınca sırıttı.
Sakin!
Sakin!
Sakin!
Sakin!
Sakin!
Sakin!
Sakin!
Şuanlık Karagül'e bir şey yapmak yok
Tamam sakinim.
"Söyle numarayı"
"Tamam 05******" numarayı tuşladım ve aradım. Haporlöre aldım. Kısa sürede açıldı.
"Çaylak?"
"Efendim abi?"
"Sana söylediğim kişiyi bulacaksın tamam mı?"
"Tamam abi de sen polislerin elinde değil miydin?"
"Soru yok Çaylak, kimseye söyleme"
"Tamam abi kendine iyi bak"
"Tamam aslanım" dedi ve kapattı. "O bulunca sana döner dönüş yapınca yanıma gelirsin güzel Komiserim"
"Aptal herif o kelimeyi kullanma"
"Haksız mıyım?"
"Tabi haklısında" dedim ve göz kırptım tekmemi yine ait olduğu yere geçirdim.
"Alıştınız Komiserim bir ara rövanş yapalım"
"Yaparız Ilgın'ı bir bul"
"O iş be de"
"Eğer Ilgın'ı bulamazsan seni kendi ellerimle gebertirim" dedim ve çenesini kavrayıp sıktım. "Duydun mu?" deyip bıraktım.
"Duydum Komiserim ama be yazık ki Çaylağımın bulamayacağı şey yoktur"
"Bu Çaylak kim?" dedim cıklayarak kafasını salladı "tahmini 17 yaşında" güldü "nokta atışı değil mi"
"Aynen öyle nokta atışı"
"Bingo" dedim ve gülerek "göz bebeğiniz bir de bunu atlamayayım"
"Evet" güldüm.
"Hadi bu kadar sohbet yeter"
"Aa Komiserim ben daha yeni alışmıştım hep iş hep iş bira da biz hakkında konuşalım" dedi gevşek bir şekilde sırıtarak.
"Çok oluyorsun" diyerek yumruğumu yüzüne geçirdim.
"Hadi yürü" dedim ve kaldırdım yerinden.
♡
Karagül'ü yerine götürdükten sonra odama çıkmıştım. Sonra da kendimi koltukta uykunun kollarına bırakmıştım şimdi ise telefon sesine uyandım. Bu da kimdi heh Çaylak. Tam telefona yönelmiştim ki boynum tutulmuş olacak ki şiddetli bir boyun ağrısı ile geri hamle yaptım.
Yavaş yavaş telefonu aldım ve koşa koşa Karagül'ün yanına gittim. Yine gevşek gevşek sırıtıyordu.
"Beni mi özlediniz Komiserim"
"Kapa çeneni ve konuş şu Çaylak ile" dedim ve aramayı yanıtladım.
"Abi buldum kızı"
"Kordinat at aslanım" dedi ve korkutucu bir ifadeyle, "birinin haberi var mı?"
"Kimsenin yok abi atıyorum kordinatları"
"İyi iş Çaylak aferin"
"Teşekkürler abi" dediği anda kapattım. Kordinatlar kısa sürede gelmişti telefonuma. Hemen ekibe haber verip çıktım. Sakin ve doğru.
Ekiptekilere haber vermeden kordinattaki yere gitmek için motora atladım bu olayı kısa bir sürede çözmeliydim 24 saat geçmediği için daha Ilgınımı aramaya bile başlamıyorlardı. Onlar bu işi halledeniyorlarsa ben halledebilirdim. Bir a planım vardı ama her durumda b planı olan Ekin'in bu sefer bir b planı yoktu planıma uyarsa ben kamufle bir şekilde içeri girip Ilgınımı onların elinden kurtarıp onu güzelim evimize götürecektim ama bazı pürüzler olabilirdi hatta bazı pürüzler fazla büyük şeylere yol açabilirdi.
Ben tek kişi girecektim çatışmaya ama Ilgınımı kaçıran puştların güçlü olma ihtimalleri vardı işte bu durum için bir b planım yoktu. Ben bunları düşünürken engebeli yollara gelmiştim demek o ki şehir dışı bir yerlerdeyidi Ilgın. Şehrin dışındaki ormanlık bölgede bir kulübeyi tanımlıyordu kordinatları konuma yaklaştığımda motoru ağaçlık bir yerlerde bıraktım ve yola yürüyerek devam ettim siyah giyindim için ve hava karardığından kamufle bir şekilde kulübeye yaklaştım ve beş on dakika külübeyi gözlemledim.
Tespitlerine göre tam bir dakika sonra devriye değişimi yapılacaktı bu işlem sırasında bana sadece yarım saniye kalıyordu kulübeye girmem için. Düşündüğüm gibi devirdeğişim yapmaya hazırlanıyorlar tam bu sırada yerimden çıkmak için hareketlendiğimde mermi sesi duydum tam bir saliseyle mermiden kurtuldum ve merminin geldiği yöne baktığımda acayip iyi gizlenmiş bir keskin nişancı olduğunu farkettim keskin nişancıdır mermisiyle diğerlerine tepkilere girdi ve beni mermi yağmuruna tuttular. Bu pürüz galiba büyüktü çünkü çok fazla mermi sesi duyuluyordu ne kadar karşılık versemde çok fazlalardı mermi bittiğinde duvarın arkasına geçtim ve kendime bir b planı kurmak için azda olsa zaman tanıdım.
Bu sırada mermiler yavaş yavaş azalmaya başladı yanıma yığılan bir adamın silahını aldım ve mermiler sustuğunda duvardan kafamı çıkardım karşımda bir sürü siyah tulum giyinimli adam vardı.
" Kimsiniz sizi kim gönderdi" diye bağırdım duvarın ardından.
"Biz kara gülün adamlarıyız karagül buraya gelmemizi emretti sizi burada bekleyeceğiz içerisinde temizlettik Ilgın hanım sizi bekliyor " duyduklarımla biraz şaşırmıştım topraktan beklenir bir hareketti hiç birşey demeden kulübeye doğru yürüdüm içeri girdiğimde burnuma buram buram rutubet kokusu doldu hızlı adımlarla bütün odalara girdim ve ikinci odadan girdiğimde Ilgınla karşılaştım.
Ağlamaktan yüzü şişmiş ve dudağı patlamıştı ona bunları yapanları doğduğuna pişman edecektim. Odaya girdiğimde daha çok ağlamaya başladı buna dayanamadım ve hemen yanına siz çöktüm.
"Ilgınım birtanem bak süper kahramanın geldi seni kurtarmaya hadi birtanem evimize gidelim artık yetti bu kadar ayrı kalmak. "
Hiç birşey demedi onu kucağıma aldım ve kulübenin çıkışına doğru ilerledim. Motora doğru ilerlerken birden durdum ve arkamdakilere yönelik.
" Kimin yaptığını elbette ki biliyorsunuz ve ona birşey yapmadığınız umuyorum karagülün size sabah ulaştığı numaradan bir mekan atacağım o iti oraya götürürseniz sevinirim.
~•••~
Yıllık izne çıkmıştım bir haftadır Arasla birlikte Ilgının psikolojisini toparlamaya çalışıyorduk bugün iznimin son günüydü bu bir hafta Ilgına çok iyi gelmişti ve Ilgını eski haline döndürmüştük.. Öğlene doğru hazırlanmak için odama çıktım kısa bir duş aldım ve altıma gri bir kumaş pantolon üstümede siyah bir badi ve pantolonun takımı olan ceket geçirdim .
Günlük bir makyaj yapıp evden çıktım bir taksiye atlayıp karakolda gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karagül
Ficción GeneralSevgili Komiserim... Size bir şey yapmak amacım değil sadece yoluma taş koymayın. Amacım eğer zarar vermek olsaydı dün gece siz kollarımdayken yapardım...