Ben Lusin , üniversite 2. Sınıf öğrencisiyim. Adımı garipsemiş olabilirsiniz ama bana göre çok normal çünkü ben bir Ermeniyim. İlkokulu bir Ermeni okulunda okuduktan sonra devlet lisesine geçtim ve daha farklı bir çevre edindim. Üniversite harcımı çıkarmak için bir cafede garson olarak çalışıyorum . Aslında durumumuz gayet iyi fakat babam hayata alışmam ve kendi paramı kazanmam için bazı katı kurallar koydu. Ee ne yapalım bizede o kurallara uymak düşüyor. Hayatım kısaca böyle. Ve unutmadan çikolata da hayatımın olmazsa olmazı :) :)
_•_•_•_•_•_•_•_•_•_•_•_•_•_•_•_•_•_•_•_•
Sabah uyandığımda saat 7:30 gösteriyordu. Bugün okula çok erken gitmememe rağmen uyanmam gerekiyordu çünkü cafeye yetişmem gerekiyordu. Ufff lanet olsun ki ordaki züppelere,kendini bir bok sanan playboylara ve platin sarısı saçları olan çantalarına finolarını koyup gezdiren kızlara hizmet etmek zorundayım :( Bir havuzun cafesinde çalışıyorum. Artık düşünün halimi...
Banyoya gidip saçımı dağınık bir topuz yaptım ve direk duşa girdim . Sıcak su her zaman beni rahatlatır ve stresli bir güne hazırlar. Banyodaki işlerim biter bitmez dolabımın karşısına geçtim siyah dizimin biraz üstünde biten bir etek düz beyaz bir gömlek giydim ve yanıma hırkamı aldım. Aslında beni tarzım böyle değildir ama cafede kıyafetlerle ilgili katı kurallar var . Ben daha çok renkli ve farklı giyinmeyi seven biriyimdir...Kahvaltımı etmenden siyah babetlerimi giyip evden çıktım . Otobüsün gelmesine 5 dk kalmıştı . Ne yani şimdi koşmam mı gerekiyordu ama ama uff tamam koşucam ve o otobüsü yakalıcam . Astımım olduğu için koşmamam gerekiyor ama başka çarem yok . Tabana kuvvet koşmaya başladım herkes bana bakıyordu kıpkırmızı olmuştum ve öksürüyordum
-Lanet olsun dur öhhh öhhö öhhhhöö öhhö.Siktiğimin otobüsü.Durrrr.
Ben yolun ortasında kaçırmış olduğum otobüsünün arkasından bakarken siyah bir spor araba az kalsın bana çarpıcaktı. Neyseki birkaç cm önümde durdu.
-Hayvan önüne baksana diye çıkıştım öksürüklerim gittikçe sıklaştı. Arabanın içinden siyah postallı , siyah bol t-shirtli kulağında küpesi olan bir çocuk çıktı lanet olsun ki çok yakışıklıydı. Eeeee çocuğu görünce yaşadığım şokla artık nefes alamayacak kadar kötü oldum.
- İyimisin . Bak ben isteyerek yapmadım .
Bana para uzatarak
-Al bu parayı git hastaneye.
- Sen beni ne zannetin be. Senin parana ihtiyacım yok , altında spor araban var diye kendini bi bok sanma dedim ve parayı yüzüne fırlatım. Yüzündeki o ifadeyi görmeliydiniz , resmen şoka girmişti. Oradan uzaklaşarak bi taksiye bindim ve astım ilacımı sıktım ve olanları düşünmeye başladım. Buda neydi şimdi. Niye bana öyle davranmıştı ki , özür dilese olmazmıydı. Boşver ya ne kafaya takıyorum ki .
Hemen cafeye girdim patronuma gerekli açıklamayı yaptıktan sonra çabucak siparişleri almaya başladım. Cuma günü için fazla insan vardı sanki ve bi buluşma gibi birşeydi , 21 kişi aynı masadaydı ama rezervasyon 22 kişilikti... Banane bundan şimdi. Siparişleri aldım ve hemen mutfağa gittim neyseki Baran yani aşçımız bana bir kahvaltı tabağı hazırlamış . Canım ya oda benim gibi üniversite öğrencisi. Turizim ve otelcilik okuduğu için birnevi staj için burda.Ama genç bu demeyin yemekleri aynı 30 yıllık aşçının yemekleri gibi HARİKA. Siparişler hazır olana kadar kahvaltımı yaptım ve ders notlarıma çalıştım . Siparişleri götürürken kapıda sabahki spor arabayı gördüm ve o züppe olamaz düşüncesiyle masaya baktım 22. kişi o hayvanmış . Çüş abi bendeki şansa bakın.Beni görünce oda bir şok yaşadı ama onunki fazla uzun sürmedi çünkü yüzünde piçimsi bir gülümseme belirdi. Aha şimdi sıçtın kızım. Tüm sakinliğimi koruyarak masaya gittim ve siparişleri sahiplerine verdim. Sona kalan o hayvan olduğu için siparişini alamam gerekiyordu . Ama o salakla ilgilenmek istemediğim için Semra'dan bu işi benim yerime yapmasını rica ettim ve mutfağa girdim. Semra kapıyı aceleyle açtı .
-Lusin müşteri özellikle seni istiyor dedi.
-Tamam canım sağol yinede.
-Bu arada Lusin çocuk çok yakışıklı , çok şanslısın.
Gözlerimi saçmalama anlamıda devirererek içeri girdim;
-Buyrun beyefendi ne alırsınız dedim ve menüyü önüne fırlattım. Bir anda gülmeye başladı,amacı ne bu salağın.
- Seni güzelim.
Herkes gülmeye başlamıştı. Ordaki salak kızların da beni süzdüğünü anladım ve onlara siktirip gidin burası benim mekanım temalı gülüşümü attım.ve soruyu tekrarladım.
- Naz yapma hadi güzelim , gel sende katıl bize. Bendensin korkma.
Aklınca sabahın intikamını alıyor züppe.Şimdi görür gününü .
-Tamam dedim ve sanki onu öpecekmişim gibi ona yaklaştım .
- İşte böyle bebek.
Tam onu öpecekken elimdeki buzlu suyu bir anda kafasından aşağı bocaladım ve ordan çekip gittim.
Bu çocuk çok fazla olmaya başladı abime söylesem onun işini anında bitirir. Ama şimdi böyle bir aksiyona gerek yok bunu kaldıramam. Bunları düşünürken biranda kendimi bahçede buldum. Klübün manzarası harikaydı ve biraz sakinleşmek için idealdi. Biraz rahatladığımı hissetim tam geri dönücekken belimde bir el hissettim ve irkildim. Arkamı döndüğümde o salağın suratını gördüm , arkadaşları da yanındaydı bana gülmeye hakkımda aşağlıyıcı şeyler söylemeye başladılar ve bir anda astım krizim tuttu. İlacımın çantada kaldığını düşünmek beni daha da strese soktu ve artık öksürükten nefes alamıyacak hale geldim.Sanki biri eliyle beni gırtlaklıyor gibiydi.
-Kesin sesinizi öhhhöhh , durun!
Kimsenin beni dinlediği yoktu.
-Fıstığa bakın amma da sinirliymiş.
-Ya oğlum bu fıstıksa biz neyiz dedi bir kız alayla bana bakarak.
Hayvan elini durun anlamında etrafındakilere gösterdi bi onu hatırlıyorum. Gerisi karanlık.Uyandığımda çocuk baş ucumdaydı ve elinde astım ilacım vardı. Az ileride de Semrayı gördüm herhalde ilacı ona o verdi.
- İyimisin şimdi.
- Sana ne bundan ? Senin yüzünden oldu bunlar zaten.
- Bana öyle davranmasaydın bunlar olmazdı. Beni resmen rezil ettin. Bedelini de ödedin.
- Sen kim olduğunu zannediyorsun ? Adın ne hem senin?Öküz falan mı dedim ve ona sinirli bakışlar fırlattım.
- Herşey zamanı gelince güzelim dimi şimdi bunları düşünme, dedi ve gitti.Bu da ne demekti şimdi. Daha ne yapıcaktı ki bana ? Canımı da vereyim tam olsun bari. Arkasından züppe diye bağırdım.Hiç beklemediğim bir şekilde arkasını döndü ve bana göz kırptı.
-Ihhhh salak salak salak.Gerizekalı .
Semra da ordaymış herşeyi dinlemiş. Sırıtmaya başladı .
- Kendine gel Semra hiç komik değil.
Sinirden bende kendimi tutamadım ve sesli kahkahalar attık. Artık gözlerimizden yaşlar geliyordu.
Paydos verdik ve Semranın arabasına doğru yürümeye başladık.Bugün beni üniversiteye o bırakacaktı.
-Lusin biliyorumsun o çocuk sen bayıldığında seni kucağında getirdi içeri. Ve sanki seni tanıyor gibiydi. Bizim gibi sana birşey olacak diye oda çok korktu.
-Nasıl yani? Hem banane , niye bana bunu anlatıyorsun şimdi?
-Bilmen gerektiğini düşündüm.
-Hayır Semra gerekmiyor. Lütfen o hayvanla alakalı hiç birşey duymak istemiyorum.Adını bile bilmiyoruz ama bir anda odak noktamız oldu.
- Ama çok yakışıklıyı dedi gülerek.
- Iıhh yani belki biraz.
Semra bana ciddimisin gibi bakışlar attı bende dayanamadım ve;
-Tamam çooook yakışıklıydı. Resmen meteor. Ama tipim değil.
- İnanalım mı hanımefendi bu yalanınıza.
- İnanabilirsin şekerim.
Konuyu böylece kapamıştık. Müziği son ses açarak okulun yolunu tuttuk.
Okula varınca Semrayı öptüm ve sıkıca sarıldım.
-Sağol kuzum.
- Canım seni bedava getirdim sanma . Elmalı kurabiyelerimi isterim yarına.
-Tamam senin için ellerimle yapıp getiririm .
- Hadi görüşürüz yarın.İyi dersler.Dedi ve gitti.
Bugün okula zaten geç kalmıştım ve ders dinliyecek halim yoktu , sadece Betül'den notlarımı almaya gelmiştim.
Okulda işim bitmişti. Tam takisi çağırıcakken babamın şöförünü gördüm. Arabanın kapısını açmış beni bekliyordu. Arabaya doğru yöneldim Selim abiye(şöföre) selam verip teşekkür ettikten sonra arabaya bindim.Babam ve abim de arabadaydı . Eve kadar lafladık. Babam abimle daha çok iş konuşdular beni sallamadılar desem daha doğru olur. Bu sıralar bir şirketle çok büyük bir anlaşma imzalayacaklar. Babam bozulduğumu anlayınca geldi ve beni kocaman öptü.
-Canım kızım biliyorsun bu aralar çok işimiz var
.Haftaya bu işler biter bitmez annen ben abin sen tatile gideriz. Orda söz sadece sen ve annenle ilgilenicem dedi.
- Babacığım önemli değil biliyorum meşgul olduğunu dedim ve babamı kocaman öperek koşarak eve girdim. Annem salonda oturuyordu ve yemek için bizi bekliyordu. Yemeği yedikten sonra mutfağa girdim Semra'nın elmalı kurabiyelerini yaptım.Abim mutfağa girdi ve resmen kurabiyelerimi sömürdü.
-Abi seni öldürücem bırak onları hemen yere dedim.Ve elimi silah şekline soktum.-Arka Sokaklar oynamayacağız herhalde dedi ve yemeye devam etti.
-Anne Alex kurabiyelerimi sömürdü. Onlar Semra için.
-Tamam tamam işe annemi bulaştırma bırakıyorum kurabiyelerini dedi ve gitti.
Arkasından gülmeye başladım çünkü çok komikti.
Çok yorgun olduğum için direk odama çıktım yatağıma uzandım , biraz telefonumla uğraştıktan sonra ışığı kapatıp bugün olanları düşünmeye başladım. Ve gözlerimi kapayarak uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Adı Sen
Romantikİmkansız diye birşey yoktur. Sadece inanmamak vardır . Oda bizim sözlüğümüzde yoktur. Sevmek tüm zorluklara göğüs germek, İmkansızı başarmaktır.