22. ÇARE; SARILMAK

410 69 24
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekleriim.

Keyifli okumalar.

Melis Vuralkan.

"Anne, iyi misin?!" Diyerek yanına koştum annemin. Gözlerinden akan yaşlarla birlikte babama bakıyordu. Annemi böyle görünce benim de gözlerim dolmuştu. Annemin elinden sıkıca tutup babama ve yanında getirdiği kızıl saçlı kadına bakmaktan başka bir şey yapamadım. Dilim lâl olmuştu.

Semih Vuralkan, yani babam olacak şerefsiz yine annemi aldatıyordu. Bunu bir yıl kadar bir süredir biliyordum. Annem biliyor muydu bilmiyordum ama artık her şey kesinleşmişti. Çünkü yıllardır annemi ve beni yaralayan adam artık gizli oynamayı bırakıp karşımıza çıkmıştı. Bari diye içimden geçirdim, bari yanında getirdiğin kadın annemin arkadaşı Banu olmasaydı be baba.

Annem elimi bırakıp bir iki adım geriledi. Topuklu ayakkabısı babamın az önce duvara atıp kırdığı vazo parçalarına basıyordu. Ama bunun farkında değildi çünkü yıllardır ruhsal ve psikolojik olarak onu yaralayan adam tarafından bir kez daha yara almıştı.
Dışardan mükemmel bir insan olarak görünen adam kendi ailesine karşı iğrenç birisine dönüşüyordu.

Anneme sürekli onu boşamasını ve abimle birlikte gitmemiz gerektiğini söylüyordum ama annem hep kestirip atardı bu konuyu. Sebebiniyse dört ay önce öğrenmiştim.

Babam, annemi eğer gitmeye kalkışırsa oğlunu öldürmekle tehdit etmişti.

Babamla aramız çok iyi değildi zaten. İkimizde nötrdük. Ama bunları duyduktan sonra iyice soğumuştum ondan.

Her şeyi ama her şeyi abime anlatmak istiyordum. Kıbrıstan kalkıp buraya gelmesini, bizi de alıp götürmesini istiyordum. Ama bunu yaparsam babam yine annemi suçlardı ve ona zarar verebilirdi. Zaten öfke sorunları vardı. Ve hep anneme patlıyordu. Korkunç bir insandı. Ama en çokta tüm bu olanlara karşı sessiz kalmak zorunda olmak koyuyordu.

"Bunu bana nasıl yapabilirsin?" Dedi annem direkt kızıl sürtüğü gözlerine hedef alarak. Banu yutkundu ve iyice babamın koluna sarılarak geriledi. Sinirden yumruğumu sıkıp "Anne, gidelim burdan." Dedim yalvaran gözlerle. Annem hayal kırıklığı dolu gözlerle Banu'ya bakmaya devam ediyordu. İki taraftanda ihanete uğramıştı, hâlâ dik durması ne kadar güçlü olduğunu gösteriyordu annemin. "Bir yere gitmeyeceksiniz. Burada kalıyorsunuz." İnanamayan gözlerle babama baktım.

"Ne? Sen dalga mı geçiyorsun bizle baba?" Dediğimde ciddi ifadesini korumaya devam etti. "Ben gitmenize izin verene kadar buradasınız. O da çok sürmeyecek zaten, kızım." İğrenmiştim. Ne yapacağımı bilmiyordum. Zaten benim hep tek yaptığım salya sümük ağlamaktı. Yine yapmak istiyordum.

Keşke, dedim. Keşke abim burada olsaydı ve bizi alıp götürseydi.

^^^

YARIŞÇI | YARI TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin