15. KIBRIS

892 93 53
                                    

Selaaam yine beennn
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorumm. Keyifli okumalar.

🦋🏎


"Hadi annem Allah'a emanet ol."

"Siz de anne..." diyerek hepsine veda ettim ve babamın çoktan binip çalıştırdığı Doblosuna bindim. "Hadi bismillah." Diyerek arabayı sürmeye başladı babam. Bense hemen Nehir'i aradım. "Kanka biz çıktık. Sen nerdesin?" Diye sordum. "He biz de yeni çıktık kanka orda görüşürüz." Dediğinde sesi heyecanlı geliyordu. "Görüşürüz." Dedim sırıtırken.

Telefonu kapatırken babam radyodan bir şeyler açıyordu. Bense başımı cama yasladım ve beklemeye başladım.

Aklımda hâlâ Kutay'ın yolladığı elbise vardı. Kutay aramayı sonlandırdığında ben hâlâ hayran hayran elbiseyle vakit geçirmeye devam etmiştim fakat sonrasında annemler gelmeden elbiseyi özenle bavula yerleştirmiştim. Eğer yakalansaydım "Allah'ın Kıbrıs'ında oturan illegal bi adamın teki bana bunu almış sevgili ailem..." gibi bir açıklama yapamayacağıma göre hiç iyi şeyler olmazdı.

Yolculuğun kalan kısmı babamla sohbet ederek geçmişti. Sonrasındaysa havalimanına gelmiştik. Babamla vedalaşıp onu gönderdikten sonra bizimkilerin bulunduğu alana gittim. Neredeyse herkes gelmişti. "Ayy çok heyecanlıyım!" Dedi Zehra heyecanla. "Ben de." Diyerek ona katıldığını belli etti Nisa.

Onlar böyle konuşurken ben çaktırmadan Nehir'i kenara çektim. "Sana bir şey söyleyeceğim ama sakın saçma bir tepki verme." Diye fısıldadım. "Söyle." Dedi hemen. "Şu Yarışçı varya,"

"Ee?"

"Bana ordan buraya elbise yollamış anasını satayım."

"NE?!"

Ona ters bir bakış atıp hemen elimle ağzını kapattım. "İyi ki saçma bir tepki verme dedik Nehir!" Dediğimde elimi çekip "Sen ciddi misin ve ne zaman oldu bu?" Diye sordu. "Yaklaşık bir saat önce falan. Ben de inanamadım ama öyle oldu işte. Neyse giderken detaylı anlatırım." Dediğimde onayladı. Sonrasında diğer kızların yanına gidip beklemeye başlamıştık.

Sonrasında da hocalar mezuniyete dair birkaç konuşma yapmıştı ve nihayetinde uçağa binmiştik. Biz yerimize kurulur kurulmaz Nehir'le birbirimize kafayı verip yatmıştık.

^^^

"ŞAKA MI OĞLUM ELBİSE ÇOK GÜZEL!" diye çığlık attı Nehir.

"Kesinlikle." Diye mırıldandım iç çekerken. "E hadi kalk bi giyin. Nasıl duruyor görelim." Dedi Nehir, yeni ütülediğimiz  elbiseyi buruşmaması için dikkatlice yatağa bırakırken. "Tamam." Diyerek ayağa kalktım ve elbiseyi alıp banyoya geçtim. "Bu arada aşkım bir şey soracağım!" Diye bağırdı Nehir içerden. "Sor kanki." Dedim üstümü değiştirirken.

"Bu adam senin kaç beden giydiğini biliyor muydu?" Duraksadım. "Hayır." Derken kapıyı açıp başımı dışarı çıkardım. "Lan harbiden bedeni nasıl tutturdu acaba?" Diye sordum. Nehir yatağa bağdaş kurmuş bir şekilde makyajını yaparken "Sen mi söyledin acaba?" Diye sordu. "Yoo hatırladığım kadarıyla hayır. Sorayım mı?"

"Sonra sorarsın hadi neyse git giyin." Dediğinde bir şey demeden geri işime döndüm.

Biz dün gece uçaktan iner inmez otele geçmiştik ve sabaha kadar dana gibi yatmıştık. Bizimkiler kahvaltıya çağırınca uyanmak zorunda kalmıştık. Asıl önemli ve güzel olansa bu akşam mezuniyetin olacak olmasıydı.

Elbiseyi giyer giymez çıktım. Nehir beni görür görmez ıslık çalıp ayağa kalktı ve yanıma geldi. "Ateş ediyorsun bebeğim." Diyerek beni etrafımda döndürdü. "Ay dur ben de bakayım." Deyip boy aynasının karşısına geçtim. Hem elbise hem ben harbi güzeldik şimdi hakkımızı yiyemezdim. "Benden fotoğraf istemişti. Atayım mı böyle?" Derken telefonumu yataktan alıyordum.

YARIŞÇI | YARI TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin