Money // Hyunlix // Omegaverse

6-(m)

Ve korktuğum oluyordu eve gidiyorduk. Düşünmemeye çalıştıkça aklıma daha çok geliyordu. Belkide unutmuştur. Ama Hyunjin'i tanıyorsam unutmaz. Hem de bu konuda. Elini bacağıma attı. Kendine daha çok yaklaştırdı. "Eve gidince yatağa bıraktığım kıyafeti giyip salona gel."

"Tamam, ne giyeceğim?"

"Ya da vazgeçtim seni ben giydireceğim."

"Peki." ne giyeceğimi aşırı merak ediyorum. En fazla eve gidince öğrenebilecektim. "Tekrardan vazgeçtim. Sen giy aşağıya gel"

"Bu karar son değilmi?" derken ona döndüm. Kafasını salladı. "Son. Bu arada ne giyeceğini evde öğrenirsin." dedi. Araba durduğunda inmek için kapımı açtım. Ama Hyunjin belimi tutarak inmemi engelledi. Yanağıma öpücük bıraktıktan sonra arabadan indi. Kapımı açıp elini uzattı. Uzattığı eli tutarak arabadan indim. Elimi öptü. "Ne bu romantiklik alfa?"

"İçimden geldi omega. Aslında ben her zaman romantiğimdir omega" belli oluyordu. Herkese karşı böyleydi. En çokta Hanni'ye karşı. Ona bakışları çok farklıydı. Ya nefretti yada aşktı. Anlayamıyordum.

"Ama sadece sana karşı romantiğim. Hayatıma giren kişilere karşı hiç böyle hissetmedim. Ama sen benim kalp atışlarımı hızlandırıyorsun. Seni kıskanmama neden oluyorsun. Sürekli seni arzuluyorum ve bunu bende anlamıyorum. Hayatıma gireli üç, dört gün oldu belkide daha az. Ama şunu bil seni seviyorum omega"

Yüzümde kavruk bir gülümseme belirdi. "Peki sen benim hakkımda ne düşünüyorsun?"

"Bilmem hiç düşünmedim" yalan. "Yalan söyleme." yalan söylüyordum fark etmişti. "Bu yalanından bir ceza daha aldın. Bir daha yalan söylemezsin umarım."

"Söylemedim. Senin hakkında ne düşündüğümü neden bu kadar çok önemsedin?" kaşınıyordum. "Merak ettim. Hadi beni bekletme." sahi ben onun hakkında ne düşünüyordum? Aslında onun söyledikleri benim içinde geçerliydi.

"Yani, senin dediklerinin aynısını yaşıyorum. Ne kadar senden uzaklaşmaya çalışsamda olmuyor. Birbirimizi yeni tanıdık. Ama seni bana, beni sana iten bir şey var aramızda ve bunu ikimizde anlamıyoruz. Şunu bil senden hoşlanıyorum alfa."

Dudaklarımın üstünü örten şey dolgun ve yumuşak dudaklarıydı. Yavaş, tempolu ve uyum içinde öpüşüyorduk. yanaklarımdaki elleri gevşerken kollarımı boynuna doladım. Ellerini yanağımdan çekti. Bacaklarımdan tutarak kucağına aldı. Bize bakan hizmetçileri umursamadan eve girdik. Onlar kaldıkları yere giderken karşılaşmıştık.

Nefes almamız için ayrıldık. Ben kucağındayken bir yandan beni tutuyor bir yandan da kapıyı açıyordu. Aynı anda iki şey ile uğraşırken çok havalı oluyordu. Zaten havalı ve yakışıklıydı. Eve girince koltuğa oturdu.

"Burada seni bekliyor olacağım omega." kucağından kalkıp odaya doğru merdivenlerden çıktım. Kalbim küt küt atarken ne giyeceğimi ve bana yakışıp, yakışmayacağını düşünüyordum.

Yatakta duran hizmetçi kıyafeti ile bakıştım. Bunu mu giyecektim cidden.

Zorlada olsa bekletmemek için üstümdekileri çıkarıp kıyafeti giydim. Aynaya doğru yaklaştım. Kıyafet ince belimi dahada ince, bacaklarımı ise daha beyaz ve ince göstermişti. Kesinlikle özenle seçmişti.

Odadan çıkıp yavaşça merdivenlerden inmeye başladım. Bardaktaki viskiyi beni görünce hızlıca içti.

"Düşündüğümden daha çok yakışmış." dedi hayranlıkla bakarken. Yanına oturdum. Belimden tutarak kendine çekti.

"Kucağıma gel." kalkıp kucağına oturdum. Bir bardak daha viski koydu. "İçme." kaşlarını çattı. "Neden içmeyecekmişim omega." dedi.

"Çünkü içersen giderim."