9

28 0 0
                                    

HWANG FELİX

Uyandığımda Hyunjin yoktu. Banyodan sesler geliyordu. "Hyunjin." diye seslendim. Cevap vermedi. Banyodadır diye düşünüp tuvalete gittim. "Aşkım uyandırdım mı seni?"

"Hayır, kendiliğinden kalktım."

"Sende gelsene." diye sordu. "Yok, ben gelmeyeyim." dedikten sonra banyodan çıktım. Üstümü değiştirdikten sonra aşağıya indim. Hyunjin'in annesi buradaydı. "Senin ne işin var be burada." demesiyle sert bir şekilde annesine baktım.

"Kocamın evi olduğu için burada olmam doğal değil mi?" dedikten sonra koltuğa oturdum. Telefonum çaldı. Annem arıyordu.

Annem
F:Efendim anne.
Bl:Abini aradımda ulaşamadım. Senin haberin var mı?
F:Ben Jisung'la konuştum barışmışlar.
Bl:Ha iyi o zaman. Görüşürüz.
F:Görüşürüz.

Hyunjin geldi. Annesine tersten bir bakış atarak yanıma oturdu. "Neden geldin?" diye sordu annesine. "Hanni'yle evleneceksin." başladı yine. "Ben zaten evliyim." dedikten sonra yanağımı öptü. "Ben senin annenim dediğini yapacaksın."

"Sen benim üvey annemsin. Hatta annem bile değilsin. Kan bağımız yok." hyunjin telefonunu alarak kapıda bekleyen güvenliklere bir kaç şey yazdı. Çok geçmeden iki güvenlikte geldi ve annesini kolundan tuttu. "Götürün." diye emretti. Kafamı omzuna yasladım. Saçlarımı öptü.

Hanni denilen kızda buradaydı. "Neden hâlâ buradasın?" diye sordum. "Gelecekteki kocamın evinde olamaz mıyım?" demesiyle ayağa kalktım. Yavaşça Hanni'ye doğru yürüdüm. Ben yürürken oda geriye doğru yürüyordu. En sonunda duvara çarptı.

Saçından tutarak yere fırlattım. Saçlarını çekmeye başladım. "Bir daha kocam desene ha!" diye bağırdım. Ağlamaya başladı. Acımasızca tokat atmaya devam ettim. Hyunjin zevk içinde beni izliyordu. En sonunda ağzından kan gelince bıraktım. Güvenliklere döndüm. "Götürün." diye emrettikten sonra tuvalete gittim. Hyunjin arkamdan geldi.

Belime sarıldı. Kanayan elimi dudaklarına götürdü. "O güçte ne be üf. Kontrolünü kurdun mu aldı?" diye sordu. "Hayır, ben dövdüm onu." Dedikten sonra Hyunjin'e sarıldım. "İşte benim karım."

"Ben onu daha fazla döverdim de dua etsin hemcinslerime kıyamıyorum." yanağımı öptü. "Bir daha yanımıza bile yaklaşamaz güzelim."

"Zaten."

"Hadi kahvaltı edelim ben çok acıktım." demesiyle ikimizde tuvaletten çıktık. "Hyunjin."

"Efendim güzelim."

"Senden bir şey isteyeceğim."

"İste güzelim."

"Ama utanıyorum." derken yüzüm kızardı. "Kedi alabilir miyiz?" dememle güldü. Bilgisayardan kafasımı kaldırıp saçımı öptü. "Tabikide alabiliriz. Benden bir şey isterken utanmana gerek yok."

"Ne zaman alacağız?"

"Gideriz birazdan." biraz bekledi. "Hatta şimdi gidelim." bilgisayarını sehpaya bıraktı. Ayağa kalktı. Bende ayağa kalktım. "Üstümüzü değiştirelim sonrada gidelim." demesiyle odamıza gittik.

Ben siyah bir elbise giydim. Hyunjin de takım elbise giydi. "Kravat takmama yardım eder misin?" kravatını yapmaya başladim. Ben kravatını yaparken yanağımı sıktı. Acıyla yanağımı tuttum. "Acıdı." okşadım. Yanağımı öptü.

Ceketini düzeltirken cebinde sigara buldum. "Hyunjin, bu da ne?" diye sordum öfkeyle. "Lütfen bana sigara içtiğini söyleme."

"Ayda bir kere içiyorum."

"Ama bu çok zararlı. Bir daha içme." elimdeki sigara paketini aldı. Komidine fırlattı. "Bir daha içmeyeceksin. Duydun mu beni?"

"Tamam, içmem." elimi tuttu. "Hadi gidelim." evden çıktık. Arabaya binince camdan bakmaya başladim.

Bir anda tanımadığım birine borçlar karşılığında satılacağı mı ve satıldığım kişiye aşık olacağımı söyleseler asla inanmazdım.

Hyunjin saçımı okşamaya başladı. "Özür dilerim. Yani sigara konusunda. Bir daha asla içmeyeceğim."

"Bir daha içme. Yoksa sana küserim." dememle güldü. "Merak etme içmem..." biraz bekledi. "Belki arada bir tane. İki ayda bir." sert bir şekilde baktım. "Üç ayda bir." dedim. "Peki sen nasıl istersen öyle olsun." yola devam ettik.

Pethop'a geldiğimizde arabadan indik. El ele pethop'a girdik. "Hoşgeldiniz Hyunjin bey." dedi çalişan. "Merhaba Linda. Tanıştırayım karım Hwang Felix. Biz kedi almaya gelmiştik."

"Kedileri sevdiğinizi bilmiyordum." dedi Linda. Hyunjin gözüyle beni işaret etti. "Buyrun kedilerimiz bu tarafta." diye işaret etti. Kedilerle dolu bir koridora girdiğimizde kediler miyavlamaya başladı.

Bir kaç saat sonra en sonunda bir kediyi seçtim. Aşılarını ve kontrollerini yaptırdık. Ardından eve gittik. "Bebeğim benim işlerim çıktı. Gece kulübüne gitmem gerekiyor. Yine kavga çıkmış." dudağımı büzdüm. "Peki."

"istemezsen gitmem."

"Hayır, git. Bende yoong'la ilgilenicem." derken kedimi (yoong) kucağıma aldım. Hyunjin yanağımı öptü. "Gece geç gelirim veya gelemem. O yüzden beni bekleme." derken yanağını gösterdi. Yanağını öptüm. "Görüşürüz alfam."

Hyunjin gittikten sonra kendime kahve yaptım ve yeni aldığım kitabımı okumaya başladım. Kitap okurken jisung aradı.

Jis<3
J:Felix
F:Efendim
J:Ben hamileyim
F:Oha, gerçekten mi?
J:evet ama ya minho istemezse
F:ister neden istemesin?
J:bilmiyorum. Felix ben çok korkuyorum.
F:istersen yanına geleyim.
J:hayır gerek yok. Zaten annem var yanımda.
F:Jisung benim kapatmam lazım.

Cama atılan taş yüzünden telefonu kapattım. Taşın üstünde kağıt vardı. Onun üstünde bir not vardı. 'madem seni öldüremiyorum bende karını öldürürüm.' yazıyordu.

Ağzıma gelen ilaçlı bez ile aniden bayıldım...


Money // Hyunlix // OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin