Helö... 😘
En son Halo'yu gömmüştük. Şimdi mezarı başında ağlama zamanıııııı.
İyi Okumalar...
__________________________________________8. Bölüm
" Kartlar Yeniden Dağıtılıyor "Tencerenin kapağını kaldırıp özenle serçe parmağım kadar sardığım sarmaları tencereye dizdim. Salçalı ve nar ekşili bir sos hazırladım. Dolaptan limon alıp yıkadım. Fazla kalın olmayacak şekilde dilimledim. Sarmaların üzerine yerleştirdip sosu üzerine döktüm. Ocağın büyük gözünü yakıp tencereyi yerleştirdim. Kapağını kapatıp tezgahın üzerini hızlıca temizledim. Üzerimdeki önlüğü çıkarıp yerine astım. Mutfaktan çıktığımda bahçe tarafında duran Edanur ve Sema'yı gördüm. Öylece dikilip restoranı izliyorlardı. Yanlarına girip kafamı uzattım. İçeride bir masada Oğuz ve karşısında yüzünü göremediğim bir kadın vardı.
" Ne oluyor burada ? " İkisi de irkilerek bana döndü. Sema damağını çekip elini göğsüne koydu.
" Ay Zeynep ne öyle sessiz sessiz geliyorsun ? "
" Siz ne yapıyorsunuz burada ? " Gözlerimi kısıp ikisini de baştan aşağıya süzdüm.
" Oğuz, içeride bir kadınla oturuyor. Merak ettik bizde. " Tek kaşımı kaldırıp Edanur' a baktım. Tabi akıl vermesi kolay, başa gelince anlaşılıyor.
" Edanur gidip sorsana kimsin diye. " Sema kafasını iki yana sallayıp cıkladı. Kollarını göğsünde bağlayıp ' bende aynısını söyledim ' duruşunu takındı. Edanur bir şey söylemeden üzgün bir şekilde dikilmeye devam edince derin bir nefes verip içeriye girdim. Oğuz ve gizemli kadının olduğu masaya ilerledim. Masaya yaklaştığımda beni fark edip bakışlarını bana çevirdiler. Bu o kadın. Halil İbrahim' in öldüğü gün koridorun başında duran kadın.
***
Restoranın çakıl taşlarıyla döşenmiş yolunda hızlıca ilerledim. Gözlerim restoranın içerisinde gezindi. Masalardan birinde tek başına oturan Oğuz' da dondu kaldı. Bir süre izledim onu. Önünde duran çay bardağını inceliyor arada yudumlayıp tekrar tabağına geri koyuyordu. Ona doğru ilerlerken bu sefer adımlarımı yavaşlattım. Masasına vardığımda yutkunarak boğazımı temizledim.
" Oğuz. "
Kafasını kaldırıp yüzüme baktığında ifadesizdi. Beni tanıdığında havalanmış kaşları düştü. Boğazında ki adem elması hareketlendi. Yutkundu. Elindeki bardağı masaya bırakıp ayaklandı.
" Derya ? " Sesi soru sorar gibiydi. ' Ne işin var burada ' der gibiydi.
" Merhaba. Oturabilir miyim ? "
" Tabi, otur lütfen. " Karşısındaki sandalyeyi işaret etti. Ben sandalyeye yönelirken o da kendi yerine oturdu. Hiç bir şey söylemeden biraz etrafı inceledim. Masalar, perdeler, avizeler, etrafta gezinen garsonlar... Ferah ve samimi bir mekandı. En sonunda karşımda oturan Oğuz'a baktığımda benim dışımda her yere bakıyordu. Gergindi sanki.
" Nasılsın ? " Bakışları beni bulduğunda sonunda dikkatini çekebilmiştim. Yutkundu.
" İyiyim... Sen ? Sen nasılsın? "
" Ben de iyiyim ama sen sanki biraz gergin gibisin. "
" Neden gergin olayım ki ? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hudutsuz Sevda [ HalZey ]
FanfictionHalil İbrahim'in 33. bölümde Zeynep'le bahçede yaptığı konuşmadan devam. Tabi D*dem gereksizi yok, onu bölümden çıkarın. Zaten hikayeye bir katkısı olmadığı için yokluğu anlaşılmaz emin olabilirsiniz. !! + 18 sahneler var çocuklar okumasın !!