Hudutsuz Sevda [ HalZey ]

9. Bölüm: Akıp Geçen Sadece Zaman

Helö... 😘

Aklınızdaki sorulara derman olacak bir bölüm olur inşallah.

İyi Okumalar...
__________________________________________

9. Bölüm
" Akıp Geçen Sadece Zaman "

  Çöken yoğun sisin içine girip gözden kayboldu kadın. Gerisinde onu takip eden adam belinden tabancasını çıkarıp adımlarını hızlandırdı. Gözleri sisin içinde kaybolan kadını seçtiğindeyse koşup kolundan yakaladı. Sertçe çekip duvara yasladı. Silahı arkasına saklayıp kadının gözlerinin içine baktı. Yüzleri çok yakındı. Nefesleri yüzlerine deyip dayanılmaz bir an yaratıyordu. Adam sinirden çenesi gerilmiş olsa bile bunu ona belli etmedi.

  " Ne işler çeviriyorsun sen ? " Kadın, adamın sıkıca kavradığı kolunu çekip kurtardı. Kendine hükmetmek içine yakın duran sert cüsseyi var kuvvetiyle ittirdi. Adam bu sefer uzaklaşmıştı.

  " Sana hesap vermeyeceğim Oğuz! "

  " Vereceksin ! O gün hastanede ne halt yiyordun ? Hepsini anlatacaksın. " Oğuz Derya' ya yaklaşıp tekrar kolunu sıkıca kavradı.

  " Bu seni ilgilendirmez. Sen, sana ne denilirse onu yap. "

  " Sen benim amirim değilsin. Bana ne yapacağımı söyleyemezsin. "

  Derya yine Oğuz'u ittirip kendinden uzaklaştırdı. Hararetli bir tartışma sürdürmek ikisininde kalp atışlarını yeterince hızlandırıyordu. Bir de bu yakınlığın üzerlerine tuz biber etmesine gerek yoktu.

  " Ne yapacağını sana ben değil komutanların söylüyor zaten Oğuz. " Derya' nın gözü Oğuz'un arkasına saklamaya çalıştığı tabancasına değdi. Uzanıp kolunu kavradı.

  " Beni mi vuracaktın ? "

  " Ne alakası var kızım. "

  " Ben senin kızın değilim. " Oğuz elini kurtarıp tabancayı beline taktı.

  " Halil İbrahim'in öldüğü gün... Bir dakika sen oradaysan... Halil İbrahim yaşıyor mu ? " Oğuz tekrar Derya' nın koluna yapışacakken olduğu yerde donup kalıyor.

  " İkinizde hiç değişmemişsiniz. Fırsat bulduğunuz yerde yine birbirinize girdiniz dimi ? " Oğuz sesin geldiği yöne döndü. Gördüklerini idrak etmesi uzun zaman alacağa benziyordu.

  " Ha- Halil İbrahim. " Kurumuş boğazını yutkunurak ıslatmaya çalıştı. Halil İbrahim karşısında durup ona gülen gözlerle bakıyordu. Gidip sarılmak istedi fakat ayaklarına sanki beton dökülmüş gibi hareket edemedi. Sinirlendi. Yaşadığını ondan sakladığı için içinden köprüdü. Gidip kafasını kırmak istediyse de yine ayakları engel oldu. Kafasını Derya' ya çevirdiğinde suçluluk mahcubiyetiyle karışık rahatlamış bir hali vardı.

  " Nasıl lan ? "

  " Biraz daha sabretseydin zaten öğrenecektin. "

  " Hiç özlenmedim anlaşılan. " Halil İbrahim'in sitemiyle Oğuz'un ayaklarının bağı çözüldü sanki. Büyük adımlarla Halil İbrahim'in yanına gidip kucaklaştılar. Ayrılıp yüz yüze geldiklerinde Oğuz Halil İbrahim'i omuzlarından kavradı.