Hudutsuz Sevda [ HalZey ]

2. BÖLÜM: Kocamı İstiyorum

Helö...
Baho'nun dağıttığını toplamak biraz zor oldu ama umarım beğenirsiniz😘😘😘
__________________________________________

2. Bölüm
" Kocamı İstiyorum "

  Halil İbrahim teslim olmuştu. Halil İbrahim körü körüne teslim olmazdı ki. Onun mutlaka bir planı vardır. İnşallah bir planı vardır.

  " Abim geldi mi ? " Zeynep çoktan odasından çıkmış Elif'le birlikte merdivenleri ikişer ikişer iniyorlardı.

  " O gelmedi. Şota söyledi bana. "

  " Abim neredeymiş ? " Zeynep Elif'e bakmadan kararlı bir ses tonuyla konuştu. Şimdi soğuk kanlı olmak zorundaydı. Sevdiği adamın hayatı söz konuydu. Çocuk gibi ağlayıp kimseden medet ummayacaktı. Hele ki dayısı olacak Nihat Marten'den, asla!

  " Restoranda olduğunu söyledi. "

  Zeynep salona indi. Şota Nedime ve Sakine'ye olanları anlatıyordu.

  " Şota , hadi ! " Salondaki herkes Zeynep'e anlamayan gözlerle baktı.

  " Nereye tam olarak, Zeynep Hanım ? "

  " Ağabeyiniz dedi ki ... " Şota'nın sözünü kesti Zeynep. Sevdiği adamın hayatı   tehlikedeyken ağabeyinin nasihatlerini dinleyecek değildi. Bazen ağabeyinin gözünde hiç büyümediğini düşündü. Bu arada işine yarıyordu ama her zaman değil. Hele şimdi hiç değil. Zeynep'in de ciddiye alınması gereken zamanları vardı.

  " Ağabeyim bazen boş konuşur Şota. "

  Salona son kez göz atıp dış kapıya yöneldi. Annesinin ve Sakine Halasının arkasından bir şeyler söylediğini duydu ama kelimelerini seçmeye uğraşmadı. Üzerine giydiği deri ceketin önünü düzeltti. Cebine elini atıp telefonunu çıkardı. Rehberde Oğuz 'ün adını bulup aradı. Çaldı... Çaldı... Açmadı!

  Şota, Zeynep'in büyük adımlarına rağmen ona yetişti. " Nereye gidiyoruz, Zeynep Hanım ? "

  " Restorana. "

  Arabaya bindiler. Zeynep Oğuz'un numarasını tekrar aradı. Açması lazımdı. Şu an ona çok ihtiyacı vardı. Halil İbrahim'in de ona ihtiyacı vardı. Telefon yine açılmadı. Belki de Oğuz çoktan Halil İbrahim'i kurtarmak için harekete geçmişti. O yüzden aramalarına cevap vermiyordu. İnşallah o yüzdendir.

  Zeynep ısrarla bir kere daha numarayı çevirdi. O sırada Şota çoktan arabayı çalıştırıp Letoların konağından çıktı.

  Zeynep telefonu oflayarak kapatacakken bir erkek sesi işitti.

  " Efendim Zeynep ? "

  " Nihat Marten, Halil İbrahim'i almış, haberin var mı ? "

  " Evet haberim var. "

  " Bir şeyler yapıyorsundur diye düşünmek istiyorum. "

  Oğuz teskin edici bir sesle konuştu.

  " Sen merak etme, Zeynep. Güven bana. "

  Zeynep Oğuz'a güveniyordu. Hatta Halil İbrahim'in oradan tek başına sağ salim çıkacağını da biliyordu ama aksi şeytan ya çıkamazsa dedirtiyordu. Bu düşünceler gözlerine yaşların hücum etmesine sebep oldu.