Kasvet

14 4 40
                                    

Dün gecenin etkisiyle başımda çok fazla ağırı vardı. Gözlerimi araladığımda yatağımda olduğumu fark ettim. Kafamı sola çevirince gözleri açık bir şekilde beni izleyen Asil'i gördüm. Ela gözleriyle beni izliyordu. Yutkunarak "Günaydın" dedim. Gülümseyerek "Günaydın, dün gece hakkında bir şeyler hatırlıyor musun?" diye sordu. Biraz düşünerek "Ben Toprak ile dans ettim sen beni tutup bir yere götürdün sonrası yok" dedim. Gülerek "Ah be tam yerinde kesilmiş" dedi. Birazda düşününce öpüştüğümüzü hatırladım ve ellerimi ağzıma götürüp şaşırdım. Asil hatırladığımı anlayınca yüzündeki gülümsemesi büyüdü. Bir anda kapımız açıldı gelen Sümeyye'ydi. Gülümseyerek "Ama ben sizi hep böyle basıyorum olmaz böyle" dedi. Hızlıca kalkarak "Ne öpüşmesi biz öylesine konuşuyorduk" dedim. Yataktan kalkıp mutfağa yöneldim "Aynen kanka burun buruna ne konuşuyordunuz? Atmosferin nasıl olduğunu falan mı?" dedi. Konuyu değiştirerek "Toprak nerede?" diye sordum. Sümeyye takmayarak "Aşağıya kapalı havuza gitti. Hadi Asil Lavinia gelin bizde inelim hayır kabul etmiyorum ben giyiniyorum" dedi ve odaya koşup kapıyı kapattı. Valizden mayomu alıp hızlıca giyindim.

Mayonun üzerine salaş bir elbise geçirdim. Odadan çıktım. Sümeyye'de benim gibi yapmıştı. Asil altına şortunu giymiş üzerine ise tişört almıştı. Birlikte odadan çıkıp asansöre bindik. Sümeyye ile Asil'e dönüp "Siz deniz kenarına geçin ben Toprağı alıp gelicem. Asil telefonum sende kalsın" dedim. Asil bunu hiç sevmemiş gibi "Tamam biz geçiyoruz" dedi ve indiler. Bende havuzun olduğu alana geldim. Arkası dönük olan Toğra'ğın yanına ilerledim. Arkasında durup sırtından suya ittim. Kahka atarak " Sen bizsiz yüzmeye kalkarsın hee al bakalım" dedim. Toprak kafasını sudan çıkartıp ne olduğunu anlayınca güldü. Gülümseyerek "Siz  mışıl mışıl uyuyordunuz o yüzden" dedi. Bende gülerek "Bizimkiler deniz kenarında hadi gel bizde gidelim" dedim. Kafa sallayarak havuzdan çıktı. Birlikte deniz kenarına doğru ilerledik.

Asil yerde sırtı dönük bir şekilde yatıyordu. Sümeyye'ye sesiz ol işareti yaptım. Bardakla denizden su alıp sırtından aşağıya döktüm. Korkarak hızlıca ayağa kalktı. Benim yaptığımı görünce "Lavinia 3 diyince kaç" dedi ve saymaya başladı.
"1"
"2"
Ve "3" dediğinde koşmaya başladım. Kumda zor koşuluyordu ama hızlı koşuyordum. Ama Asil daha hızlıydı. Yine ve yine beni yakalayıp belimden kucağına aldı. Kucağında ben ile koşarak denize girdi. Bir anda denize girince korktuğum için Asil'in boynuna sarıldım.

Nefes alarak "Manyak adam öldürücektin bizi" dedim. Asil ise gayet memnun bir tavırla "Hala yaşıyorsun ölüm çiçeğim" dedi. Göğüsünden iterek kendimi onun kollarından kurtardım. Asil'den uzaklaşarak "O zaman savaş Asil Bey" dedim ve üzerine su attım. Asil gülerek bana su attı "Bak altan gelip seni yakalayabilirim ve bunu yapıcam" dedi ve denizin altına daldı. Bende denizin altına dalarak ondan suda bile kaçmaya çalıştım. Ve yine başaramadım. Belimden yakalayıp benim sırtım onun göğüsüne dayalıydı. Suyun üzerine çıktığımda "Yaa Asil bırak! Banene hile yapıyorsun şuan" dedim. Kendimi kollarından kurtarmaya çalışıyordum. Asil kollarını daha sıkı kavradı. Arkadan Sümeyye'nin sesini duyduk "Ama yani arkadaşlar okey yatakta ne yaparsanız yapın ama yani bari denizde yapmayın!" diye bağırdı. Asil'in arkadan güldüğünü duydum. Karnına vurarak "Asil! Gülme hepsi senin yüzünden be adam!" dedim. Ellerini belimden çekerek "Kızım sen niye her seferinde benim karnıma vuruyorsun ya! Sal karnımı bücür" dedi keyifle. Ondan uzaklaşarak "Sensin bücür Asil. Beni her sinir ettiğinde karnına vuracağım!" dedim. Asil 32 diş sırıtarak "Eyvah ya! O zaman karnımın senden  çekeceği var çünkü ölüm çiçeği ben seni sinir etmeden durmayacağım!" dedi neşeyle. Kendi kendime "Manyak ruh hastası adam" fısıldadım.

Saat 16:55'ti. Ben denizde 1 saat daha durup çıkmıştım. Saat 5'e geliyordu bende öyle boş boş otelde geziniyordum.  Otel tam bir saray gibiydi. Tam odaya geri dönecekken en alt katta bakmadığımı düşünerek aşağıya indim. Bu kat diğer katlar gibi değildi çok kasvetliydi. Diğer katlar bizim okuldaki sınıflardeki insanların sesiyle doluyken bu kattı kasvet kaplamıştı. Kolidor çok uzundu ve buradaki ışıklar çok sönüktü.  İlerledikten sonra kızlar tuvaletinden tiz bir çığılık çıktı. Korkarak tuvalete doğru yaklaştım. Duvarın arkasına saklanarak içeriye baktım. Yerden kanlar içinde yatan bir genç kız vardı. Yüzü ve saçları kanla kaplıydı. Yanında bana arkası dönük olan sim siyah giyimli biri vardı. Bu katildi. Katili iyice inceledim hiç açık bir noktası yoktu. Sonra ayakkabıları dikkatimi çekti ve elimde olan telefonumla bu korkunç görüntüyü çektim. Ayakkabıları siyah beyaz detaylı nike'tı.  Görüntüyü çekip duvarın arkasına geçtim. Oradan koşarak çıkıyor. Ağzımda olan elimi çektim. Gözlerimden akan yaşları silerek koşarak 1. kata çıktım. 1. kattan hemen asansöre bindim. 

Asansörde Toprak vardı. Ağladığımı görünce elinde olan sodayı yere bıraktı.

 Kollarımdan tutup "Lavinia ne oldu ne bu halin iyi misin?" dedi korkarak.

 Nefes nefese "Toprak b-ben çok kötü bir şey gördüm" dedim. Nefes alarak "Toprak ben katili gördüm" dedim.

Toprak donup kaldı "Kimdi Lavinia kimi gördün söyle" dedi.

Ağlayarak "Ben oteli geziyordum sonra en alt katta kızlar tuvalettinde gencecik bir kızı öldürdü sim siyah bir süliyetti ayakabıları siyah beyaz Nike'tı-" dedim ve korkudan Toprağın kollarına doğru bayıldım...


Ölüm çiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin