Bölüm 3

523 34 11
                                    

10 yıl önce
15/02/2014
Bugün hava baya soğuk dışarıda yağmur yağıyor. Hafta sonu olduğu için okulda yok. Canım çok sıkılıyor Mert'i arayıp dışarıda birşeyler yapalım yoksa bu can sıkıntıdan patlayacam. Telefonumu komodinin üzerinden aldım. Telefondan Mert'in isminin üzerine tıklayıp aramaya başladım. Telefon bir kaç defa çaldıktan sonra açtı.

"Alo efendim İpek."dedi Mert.

Sesinde bir tuhaflık vardı. Üzgün gibiydi sanki galiba kötü bir şey oldu. Mert'i tanıdığım kadarıyla kolay kolay asla üzülmez di. Üzülse bile etmezdi kimseye. Tuhaf acaba ne oluyor Mert'i bu kadar üzen şey ne? Diye düşünmektense bunu ona sormaya karar verdim.

"Mert bir sıkıntı mı var? Sesinden ne kadar üzgün olduğunu anlaşılıyor."dedim merakla.

Bir süre Mert'en hiçbir ses gelmedi. Bu daha da çok endişelenmeme sebep oldu. Neydi onu bu kadar üzen şey? Diye düşünürken Mert nihayet konuştu.

"İpek buluşalım mı? Seninle konuşmam gereken şeyler var."dedi Mert üzgün bir ses tonunda.

"Olur tabiki ben hemen hazırlanıp çıkıyorum."dedim

"Tamam görüşürüz İpek."dedi Mert

"Görüşürüz."dedim Mert'e

Sonra hemen telefonu kapatıp. Hazırlanmaya başladım dolaptan beyaz bir boğazlı kazak mavi bol bir kot pantolon ve siyah bir deri ceket giyip odamdan çıktım. Annemin yanına gidip dışarı çıkacağımı haber verdim. Sonra ayakkabılıktan beyaz spor ayakkabımı giydikten sonra evden çıktım.

 Sonra ayakkabılıktan beyaz spor ayakkabımı giydikten sonra evden çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

             (İpeğin kombini bu şekilde)

Annemin yanına gidip dışarı çıkacağımı haber verdim. Sonra ayakkabılıktan beyaz spor ayakkabımı giydikten sonra evden çıktım. Annem şemsiye almam için ne kadar ısrar etse de almadım yağmurda ıslanmayı seviyorum. Yağmurda ıslanarak otobüs durağına kadar yürüdüm. Yaklaşık bir kaç dakika sonra otobüs geldi hemen bindim boş bir yere oturarak camadan dışarı bakarak etrafı izledim. Bir süre sonra otobüs başka bir durakta durarak yolcu aldı. Yolcular arasında yaşlı bir teyze vardı kimse kalkıp ona yer vermeyince bende hemen kalkıp yaşlı teyzeyi kendi yerime oturttum. Teyze yaptığım şeyden sonra bana dualar etmeye başladı. Onun dualarına sıcak bir tebessümle cevap verdim. Çok geçmeden nihayet ineceğim durağa vardım. Otobüste inerek durağın arkasındaki cafeye doğru gittim.

İçeriye girdiğimde gözlerimle Mert'i aradım. Mert beni geldiğimi fark ettiğinde elini kaldırarak nerde olduğu belli etti. Mert'in elini görünce o yöne doğru ilerledim. Mert'in oturduğu masaya gelince karşısında ki sandalyeye oturdum. Mert'in gözlerine baktığım çok üzgün olduğunu gördüm. Sanki ağlamamak için kendini zor tutuyor gibiydi. Aramızda ki bu sessizliği nihayet Mert bozdu.

"İpek ben bunu nasıl söyleyecem inan bilmiyorum ama bunu söylemek zorundayım."dedi Mert tedirgin ve üzgün bir sesle.

Ne bana söylemek zorunda acaba? Onu bu kadar tedirgin eden şey ne? Diye pek çok düşünce vardı kafamda. Mert'in ellerini tutarak ona söyleyeceği şey için cesaret verdi. Mert derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.

"İpek biliyorum bu söyleyeceğim şey seni çok kıracak. Hatta bir daha benim sesimi bile duymak istemeyeceksin inan seni anlarım zaten bu söylediğim şeyden sonra bir daha yüzümü görmeyeceksin. İpek ben ayrılmak istiyorum artık yapamayacağımı anladım. Gerçekten çok özür dilerim seni bu şekilde yarı yolda bıraktığım için ama bunu yapmak zorundaydım. Zaten birkaç ay sonra İstanbul'dan gidecem. Özür dilerim İpek seni bu şekilde kırmak hiç istemezdim. Kendi iyi bak hoşçakal."dedi Mert üzgün bir yüz ifadesiyle.

Ben resmen neye uğradığımı şaşırdım. Öylece kalakaldım ne diyeceğimi bile bilemedim. Tek yaptığım arkasında ağlayarak bakmaktı. Ayrılığın şokunu üzerimden atıp koşan adımlarla cafeden çıktım. Cafenin önünde Mert'i görünce kolundan tutarak onu durdum. Mert bana döndüğünde gözlerinin içi kızardığını gördüm. Ama bu onun az önce yaptığı saçma şeyden dolayı olan öfkemi asla dindiremez. Hiç bir açıklama yapmadan buradan gitmesine asla izin vermeyecem.

"MERT SEN NE YAPIYORSUN BÖYLE HİÇBİR AÇIKLAMA YAPMA GEREĞİ BİLE DUYMADAN NASIL AYRILIRSIN BENDEN. NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR BÖYLE? HİÇ BİR NEDEN SÖYLEMEDEN BENDEN NASIL AYRILIRSIN SEN? MERT KONUŞ ARTIK BİR SÖYLE BÖYLE SUSUP DURMA." dedim bağırarak.

Ben Mert'in göğüsüne yumruklayarak bağırırken etrafındaki insanlar bize bakıyorlardı. Gerçi hiç insanların bakışları umurumda değildi. Şuan sadece Mert'e bağırıp dövmek geliyordu içimden. İçimde bitmek tükenmeye bir öfkenin oluştuğunu hissediyordum. Bir yandan da canım çok yanıyordu hiç durmadan ağlamak geliyordu içimden. Ne yapacağımı bilemez bir haldeydim. Artık Mert nihayet konuşmaya başladı.

"İpek yer artık dur! İPEK DUR ARTIK KENDİNE GEL BİZİ HERKESE REZİL EDİYORSUN!" dedi beni sarsarak bağırdı Mert.

"KENDİME FALAN GELMİYOR MERT. BENİ BU HALE SEN GETİRDİN ŞİMDİDE KENDİNE GELMİ DİYORSUN. BU NE YÜZSÜZLÜK BE HİÇ BİR AÇIKLAMA YAPMADAN AYRILIYORSUN BANA KENDİNE GEL FALAN DİYEMEZSİN!"dedim bağırarak Mert'e.

"İLLA SENDEN NİYE AYRILDIĞIMI ÖĞRENMEK Mİ İSTİYORSUN?"diye sordu bağırarak Mert.

"EVET NİYE YAPTIN BUNU BANA?" diye sordum Mert'e kollarından tutup sarsarak.

"BEN SENİ HİÇ SEVMEDİM SADECE SENİNLE OYNADIM SENİ KULLADIM SENSE BİR SALAK GİBİ BANA İNANDIN BANA AŞIK OLDUN GERÇEKTEN ÇOK SALAKSIN KIZIM SEN GERİZEKALININ TEKİSİN SEN BU KAFAYLA DAHA ÇOK KANDIRILISIN KIZIM-."son dediğinden sonra yüzüne tokat attım. Gözlerine öfkeyle bakarak parmağımı kaldırıp konuşmaya başladım.

"BİR DAHA SAKIN YANIMA YAKLAŞMA BENİ HİÇ ARAMAYA YAZMAYA BİLE KALKMA. SENİN GİBİ AŞIĞILIK BİRİNE AŞIK OLDUĞUM İÇİN KENDİMDEN UTANIYOR. BİR DAHA ASLA KARŞIMA ÇIKMA BENİ GÖRDÜĞÜN ANDA BİLE KAFANI YERE EĞEREK YANIMDAN GEÇECEKSİN. SENDEN DE SANA AŞIK OLDUĞUM İÇİN DE KENDİMDEN DE NEFRET EDİYORUM MERT YAVUZ."dedim bağırarak hemen arkamı dönüp hızla oradan uzaklaştım. Hemen bir otobüse bindim. Çok geçmeden otobüs evin yakınlardaki durakta durdu. Otobüsten inip eve doğru hızlı adımlarla yürüdüm. Eve geldiğimde kapıyı açıp içeri girdim. Ayakkabılarımı çıkartıp hiç kimseye görünmeden odama girdim. Allah'ın cezası göz yaşlarım bir türlü durmuyor. Hemen ıslak kıyafetlerimle yatağıma uzandım. Saatlerdir ağlıyordum artık başım ağrıyor gözlerimde yavaş yavaş kapanmaya başladı. Ağlamaktan yorgun düşüp uyumuştum.

________________________________________

Bu bölümde sadece İpek ve Mert'in geçmişi var.

Sizce Mert neden İpeği bu şekilde terk etti?

İpek Mert'i affedebilecek mi sizce?

TikTok: celilas_01

Bir Umudun İçindeki Yara Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin