25/Plan

909 60 8
                                    

Mary bahçede tek başına oturuyordu. James Potter'ın cezası üzerine hemen aynı gün yeni arayıcı seçmeleri başladı.Mary izlemek için seçmelere gitmişti. Ama daha fazla kaldıramayacağını anladığında yalnızca 5 dakika geçmişti.

Elindeki notlara baktı. Sınavlar yaklaşmıştı ama Mary'nin en çok endişelendiği konu Quidditch'di ve bu kendisini bile şaşırtıyordu. Çünkü Mary sınavları gerçekten çok umursardı. O sırada James'in takımda olmasının kendisini ne kadar rahatlatmış olduğunu fark etti. İyi bir aracıydı. Hatta çok iyiydi. Kendisi de bunun farkında olduğu için ukala hareketler yapıyor olabilirdi ama takımın ona ihtiyacı vardı.

Notlarına bakıp zaten çalıştığı konuyu tekrar ederken yanına Jack ve James geldi. Mary hemen elindeki parşömeni kapattı.

'Birisini buldunuz, değil mi?' dedi sanki rica eder gibi. Jack başını arkadaki ağaca vurdu ve James yerdeki çimlerden koparmaya başladı.

'Yapmayın ama o kadar kötü olamaz.' Dedi Mary. Jack ona bir liste verdi. Listedeki herkesin üstü çizilmişti. Yalnızca en altta yazan Frank Longbottom yazısının üstünde çizik yoktu.

'Frank mi?' diye sordu Mary.

'O revirde olduğu için gelemedi. Bu akşam izleyeceğiz.' James cevapladı.

'7. Sınıflardan bir kız var.' Dedi Jack. 'Ama sınav dönemi olduğu için seçmelere katılmayı bile kabul etmedi.'

'Belki Frank o kadar da kötü değildir.' Dedi Mary umutla.

O kadar kötüydü.

'En azından süpürgede durabiliyor.' Dedi James sanki çok büyük bir başarıymış gibi.

'Bittiniz.'dedi Sirius havada kan ter içinde kalmış Frank'e bakarken. Jack ona nasıl uçması gerektiğini anlatıyordu ve Frank gerçekten çabalıyordu ama iyi bir arayıcı olmak için bir haftadan fazla zamana ihtiyacı vardı.

'Çatalak, gidip ona bir iki taktik falan versene.' Dedi Sirius. James kafasını sallayıp süpürgeyi aldığı gibi hızla Frank'in yanına uçtu.

'Bir fikrim var.' Dedi Sirius , James gider gitmez ve bu Mary'nin hoşuna gitmedi.

'Potter'ın hoşuna gitmeyecek bir fikrin var.' Diye düzeltti Mary.

'Bence Evans ile konuşalım ve hayatında ilk kez James'e bir iyilik yapsın. Gitsin profesöre olanları anlatsın.' Dedi Sirius. 'Yoksa maçı kaybedeceğinizi anlamak için kehanette çok iyi olmaya gerek yok.'

'Lily kendisini yeterince suçlu hissediyor. Hem olanları onun üstüne atıp duruyorsun ama o sadece arkadaşını savundu.' Mary'nin fikri kabul etmesine imkan yoktu.

'Çünkü olanlar onun suçu.' Dedi Peter.

'Tam olarak değil.' Dedi Remus.

'Hey,sen kimin tarafındasın?' Sirius Remus'a sordu.

Frank, Jack ve James yanlarına geldi.

'Çok mu kötü?' Frank nefes nefese kalmıştı.

'Biraz çalışmaya ihtiyacın var, o kadar.' Dedi Mary. 'Maça sen çıkacaksın.'

'Bu kadar çaresiz durumdasınız yani.' Frank acıyla gülümsedi ve kimse karşı çıkmadı.

'Keşke senin kadar iyi olsaydım.' Frank ,James'e bakarak sessizliği böldü.

Mary'nin aklına o anda hayatındaki en çılgın plan geldi. Olasılıkları hesaplarsa işten cayacağının farkında olduğu için hiç düşünmeden atıldı.

Mary Alegria ve ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin