21/Özür Dilerim

1K 80 26
                                    

  'Ö-özür dilerim!' Mary gözlerini ovuşturup etrafına bakınıyordu.

  'Kimden özür diliyorsun?'  dedi az önce dostunu sarsarak uyandıran Lily.

 'Hiç.Hiç kimseden.' Mary esneyerek etrafına bakındı.Koltukta uyuyakalmıştı.En son hatırladığı şey ise Remus'dan özür dilemek için çapulcuların onu yalnız bırakmasını beklediğiydi.

 'Ben berbat biriyim.' Mary yandaki yastığı alıp başının üstüne bastırdı.

 'Bütün gün tuhaf davrandın Mary.Neler oluyor?'

 Mary bundan nefret ediyordu işte.En iyi dostu Lily'ydi ve ondan bir şey gizlemekten nefret ediyordu.Ama ne yapabilirdi ki?

 'Remus'a biraz kötü davrandım.'Mary yanlarında başka kimsenin olmadığını kontrol etti ve kendinden beklenmeyerek hiçbir şey demeden erkeklerin yatakhanesine doğru koştu.Arkasından Lily'nin seslendiğini duydu ama durmadı.Önceden de gittiği için çapulcuların odasını biliyordu.Aklına son anda gelen fikirden caymamak için koşuyordu.Onların odasına aniden girmenin doğru olmadığını düşündü ve kapıyı vurdu.Hoş saatin kaç olduğunu bilmese de çok geç olduğunu biliyordu.Bu saatte burada olması da doğru değildi.

 Kapıyı Sirius açtı.Saçları birbirine karışmış gözleri ise kızarmıştı.Karşısında Mary'yi görünce gözünü ovuşturup hayal görüp görmediğini test etti. Mary onun bu haline gülebilirdi ama gülünecek halde olan kendisiydi.Beyninde bunun berbat bir fikir olduğu geçip duruyordu.Ama iş işten geçmişti bir kere.Sirius'u kenera ittirip içeri girdi.Çapulcuların hepsi uyandırılmanın verdiği huzursuzlukla etraflarına bakıyordu.

 'Mary?' Remus onu hayal edip etmediğini öğrenmek istercesine sordu.

 'Selam Remus.' Mary derin bir nefes aldı.Özür dilemek pek yaptığı bir şey değildi.

 'Bak ben gerçekten..' etrafına baktığında diğerlerinin kendisini dinlediğini fark etti.

 'Ya siz gitsenize.Önemli bir şey konuşuyoruz.' Dedi uyku sersemi haliyle.

 'Şaka mısın sen?' dedi  Sirius. 'Bizi odamızdan mı kovuyorsun?'

 Mary yeni hatırlamışçasına etrafına bakındı.Başta fark edememişti ama ÖĞK.Bu nasıl bir odaydı? James'in olduğunu tahmin ettiği çeşit çeşit parfümler yerlere saçılmıştı.Sirius'un dolabıyla kapı arasında tişörtlerden oluşan yığınlar vardı.Peter'ın yatağının etrafı yırtık kitaplarla çevriliydi.Üstelik odada yerinde duramayıp uçan bir snitch vardı!

 'Üzgünüm ama bütün akşam özür dilemek için uygun zamanı bekledim!'

 'Ve en uygun zamanın şu an olduğuna karar verdin!' Sirius abartılı biçimde Mary'yi alkışladı. 'Nasıl oldu da Ravenclaw'a seçilemedin çok merak ediyorum!'

 Mary omuz silkerek yataktan kalkan Remus'a döndü. 'Gerçekten özür dilerim.Sen harika birisin ama ben bir anda telaş oldum ve ah,ben salağın tekiyim.' Planladığı söz bu değildi.

 Remus Mary'nin yanına gidip ona sıkıca sarıldı.Mary öyle bir rahatlama hissetti ki ağlayabilirdi.

 'Sorun değil ve de aramıza hoş geldin.' Dedi Remus gülümseyerek.

O sırada içeri nefes nefese kalmış olarak Lily girdi.

 'Mary...Alegria...Çok hızlı...Çok hızlı koşuyorsun.'Lily zorlukla yutkundu ve bulunduğu durumu anlamaya çalıştı.

 O zamana kadar gözlüklerini takma nezaketinde bile bulunmamış ve ilgisizce duran James genç kızın sesini duyunca yere düşmüş gözlüğünü takıp yataktan fırladı.

 'MERLİN AŞKINA James üstüne bir şey giy!' Lily hızla arkasına döndü. James hemen yerden siyah tişörtü kapıp üstüne geçirdi.Odaya şöyle bir göz atınca harabede olduğunu düşündü.Yerdeki giysilerini yatağına atıp gizlemeye çalıştı ama bu koca çöplükten eksilen snitch gibi olmuştu.Snitch demişken.Başının üstündeki snitchi tek hamlede yakalayıp eşofmanının cebine tıktı.

 'Dönebilirsin,Evans.' James yarım ağız gülümseyerek seslendi ama hemen ardından aynadaki görüntüsünü gördü.

 'DUR! Evans sakın dönme.Bakma bana!' Ama Lily umursamadan ona dönmüştü bile. 'Saçmalama, iyi gözüküyorsun.'dedi Lily gülerek ama cümlesini bitirir bitirmez pişman oldu.James eliyle saçlarını karıştırdı. 'Yaa, sen öyle diyorsan.'

 'Hadi, Mary'nin bir açıklaması var ve burada ama senin burada ne işin var Evans?' Sirius uykulu uykulu sordu.

 'Kapa çeneni Patiayak. Evans beni görmek için geldi!' Lily James'in sözleri karşısında gözünü devirdi.

'Ben Mary için gelmiştim.Hem onun açıklaması neymiş?' Lily kaşlarını yukarı kaldırdı ve ellerini göğsünün üstünde birleştirdi.

 'Mary.' Sirius eliyle kafasının üstünde daireler çizdi. 'O Ravenclaw'a seçilmesi gereken ama şapka yüzünden burada olan üstün zekalı bir kız da o yüzden.' Ardından ses çıkarmadan yalnızca dudaklarını hareket ettirerek 'delirmiş.' Dedi.

 Lily istemsizce odadaki herkes gibi güldü.Ama uykusuzluğun etkisiyle esnedi ve esnemesi odadaki herkese Meksika dalgası etkisi bırakarak yayıldı.

 'Yürü Mary.Başına bir şey gelecek diye korktum.Deli gibi koşarak erkekler yatakhanesine gitme-'

 'Diyorum ya , kız delirmiş.' Sirius onun sözünü kesti.

 'Sirius , sussan diyorum.'Lily sinirli görünmeye çalıştı ama gülüyordu.

 'Ah, bu haline bayılıyorum.'James hayranlıkla Lily'ye bakıyordu. 'Genellikle benimle konuşurken böyle oluyorsun.Aslında düşündüm de ben senin her haline bayılıyorum.Çık benimle Evans.Evet,lütfen bir şans ver.Benimle çıkar mısın?'

 Lily derin bir iç çekti.Aklına bir anda ilk sorduğu an gelmişti.Terslediği için ne kadar kötü hissetmişti.Halbuki artık alışmıştı.Yazın yolladığı her mektubun sonuna 'Cevabını bekliyorum.' Veya 'Sevgilerimle..' gibi klasik cümleler yerine 'Benimle çıkar mısın,Evans?' yazıyordu.

 'HAYIR. H-A-Y-I-R ! ' Lily heceleyerek söyledi. James gülümsedi 'Bak yine öylesin.Az önceki gibi.' Lily  uğraşamayacağım der gibi başını salladı. 'Mary, hadi artık uykum var.' Mary onaylayarak başını salladı ve birlikte koridora çıkarken Sirius Mary'nin saçını hafifçe savurdu. 'İyi geceler, deli.' Gülümseyerek yatağına döndü.O sırada James yerdeki kıyafetlere takılmamaya çalışarak koridora çıktı.

 'Şimdi siz uyku sersemi olduğunuz için yolu karıştırırsınız falan ben götüreyim sizi.Veya siz de bizimle uyuyun.Harika fikir!' James kabul etmeyeceklerini biliyordu ama hey, denemekten zarar gelmez.

 'Bak James.'Lily kolunu onun omzuna koydu. 'Cevabını bildiğin sorular sorma.Zaten uykum var lanet yollamak zorunda kalmayayım.' James sırıtarak onları kızlar yatakhanesinin önüne kadar götürdü.

 'Odanıza götürmek isterdim ama erkekler maalesef ki kızlar yatakhanesine giremiyor.'

 'Nerden biliyorsun.Bir dakika yoksa denedin mi?' Lily kolunu James'in omzundan çekip  eline vurdu. Mary iyi geceler diye bir şeyler geveledikten sonra onları yalnız bırakmak için son hız odasına gitti.

 'Her neyse.İyi geceler Potter.'

 James eğilip Lily'nin yanağından öptü.Bir anlık dalgınlığa gelen Lily geri çekilmeyi unuttu ve gözlerini yumdu. Lily gözlerini açtığında James'in kendisini izlediğini gördü. 'İyi geceler.' Dedi yumuşak ses tonuyla James.Lily hafifçe öksürdü ve hemen odasına gitti.Kendisini yatağa atarken tek düşündüğü James'in saçının ne kadar harika koktuğuydu.

Mary Alegria ve ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin