20.Bölüm

1K 81 13
                                    

Remus gerçekten de kurt adamdı.

Mary bu durum karşısında cesurca Remus'a doğru ilerleyip,ona sarıldıktan sonra 'Bunun hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini' söylemek isterdi.Ama bir arkadaşının kurt adam olduğunu yeni öğrenen herkes gibi telaşa kapıldı.Ne kadar Hogwarts'ta okumuş ,olağanüstü durumlar yaşamış olsa da, bu durum değişmedi.

Mary arkasını dönüp çok hızlı adımlarla uzaklaşmaya başladı.Kısacası koşmaya başladı.Merdivenlerden uçarcasına geçti.Kendisi de nereye gittiğini bilmiyordu.Fakat adımları onu bahçeye kadar götürdü.Mary bahçeye çıkınca nefes nefese kaldığı için kendini çimlere attı.Daha nefesini düzenleyememişti ki Lily'nin koşarak yanına geldiğini gördü.

'Sorun ne?' Mary'nin dağılmış saçlarını gözünün önünden çekti.Gözleri aniden Mary'nin elinde sıkıca tuttuğu iki kitaba takıldı.Kaşlarını hafifçe yaklaştırdı.

'Kurt Adamlar' Lily kitabın adını okudu. 'Mary bu kitap...farklı.Nereden aldın?' Lily zamanının büyük bölümünü kütüphanede geçirirdi.Kütüphane bilgisiyle kimse yarışamazdı.Mary tamamen tepkisiz kaldı.Lily kitapları Mary'nin cübbesinin içine yerleştirdi.Ayağa kalkması için elini uzattı. 'Bitkibilime geç kaldık.Acele etsek iyi olur.'

İkisi birlikte derse geç kaldıkları için özür dileyip yerlerine geçtiler.Lily ortada sorun olduğunu fark etmişti ama üstelemek de istemiyordu.

Dersin sonuna doğru Çapulcular içeri girdiler.James Profesörün yanına gidip sessizce bir şeyler anlattı.Profesör her ne kadar dersine bu kadar geç geldikleri için kızsa da James konuştukça başını aşağı yukarı sallıyordu.En sonunda kısaca 'Yerinize geçin.Eksiklerinizi bu akşam tamamlarsınız.' Dedi.

James kendisine bakan Lily'yi fark etti.Bir eliyle dağınık saçını iyice dağıtırken ona doğru göz kırptı ve hemen yanındaki boş yere geçti.

'Sonunda teşrif edebildiniz.' Dedi alayla Lily.

'Çok mu özledin?' James,Profesörün dikkatini çekmemek için adını bile bilmediği bitkiyi Lily'nin kolayca saksıya yerleştirmesini izledi.

'Gevezeliği kes Potter!Zaten geç geldin bari şunu bir dakika tutuver.' Lily James'in eline minik bir cam kap verdi.Kap tamamen saydam sıvıyla doluydu.

'Bu ne?' James minik kabı diğer eline attı.Lily'nin gözleri yuvasından fırlayacakmış gibi açıldı.

'Dikkat et! Bütün ders boyunca onun için uğraştım.' James yarım ağız gülümsedi ve şişeyi yukarı doğru fırlattı.Lily çığlık atmamak için eliyle ağzını kapadı. Kap tam yere düşmeden önce James onu yakaladı.Büyük ihtimalle Lily'nin bunu etkileyici bulacağını düşünmüştü ama Lily minik kabı sertçe onun elinden aldı. 'Sadece bir dakika Potter, sadece bir dakika ne kadar zor olabilir ki?Bir dakika boyunca gösteriş yapmadan dursan ölür müsün?' Lily minik kabı Mary'ye uzattı.Mary kendi kabını boş bir saksıya boşaltmış ve içinden bir anda dal çıkmasını sağlamıştı.Dal uzadı ve en sonunda ucunda siyah bir çiçek açtı.Simsiyah çiçek kendisine bakan herkese hayranlık uyandırabilecek türdendi.

'Ç-çok etkileyici.' Dedi Lily büyülenmişçesine.Çok güzel veya tatlı değildi.Yalnızca asil görünüyordu.Etkileyiciydi.Mary gülümseyerek minik kabı tuttu.Ama Lily'nin arkasındaki James ile göz göze gelince yüzündeki gülümsemesi bir anda dondu.Lily fark edip arkasına döndüğünde James gözlerini kaçırdı.

'James gidip bana şuradaki saksılardan getirir misin?' James kendisini uzaklaştırmak için söylediğini biliyordu ama itiraz etmeden yanlarından uzaklaştı.

Lily soran gözlerle Mary'ye döndü.Mary dudağını kemirdi. 'Çapulcular.Onlarla bir süre konuşmasam daha iyi olacak.' Lily aklından geçen yüzlerce soruyu sormadı.Sadece kafasını onaylarcasına salladı.

James elinde saksıyla geldi ve Lily'nin önüne bıraktı. Lily minik kabı açtı.James kaba doğru eğildi.

'Hey!' Lily James'in kafasını yavaşça itti. James ne yaptığının farkına değilmiş gibi gözlerini kırpıştırdı.

'Kokusu.' Dedi Kabı işaret ederek. 'Çok güzel.' Lily'nin yüzü saçının rengine büründü. Mary kahkahasını bastıramadı.Lily onun kolunu çimdikledi.Mary acıyan kolunu ovuşturarak yanlarından uzaklaştı.

James anlamayan gözlerle onlara baktı. 'Gerçekten ne olduğu hakkında hiçbir fikrin yok , değil mi?' Lily kabı saksıya boşaltırken sordu.Saksıdan çıkan dal uzadı ve ucunda bembeyaz bir çiçek bıraktı.İşte bu çiçek için söylenecek söz yoktu. 'Kesinlikle hiçbir fikrim yok.' Dedi James gözlerini çiçekten ayırmadan.

Mary tekrar yanlarına ağzı bir karış açık geldi. 'Vay canına!' kendi çiçeğini Lily'ninkisine yaklaştırdı.Profesör öğrencilerin arasından yanlarına geldi. 'Harika!' dedi ellerini iki kere birbirine vurarak. 'Tebrik ederim kızlar ve ...Potter!Seninki nerede?' James diğer yanındaki Frank'ın beğenmeyip kenara koyduğu çiçeği gösterdi.Profesör çiçeği gözden geçirdi. 'İlerleme kaydediyorsun,Potter.' Ve Frank'in önüne gelince her zamanki gibi 'Olağanüstü!' diye bağırdı.Frank'in elinde tuttuğu çiçek saydamdı!

'İlerleme kaydediyorsun,Potter.' Lily profesörü taklit etti. 'James bana hiçbir şey yapmadan nasıl ilerleme kaydettiğini anlatsana.' James omuz silkti. Arkalarından Peter geldi. 'Çatalak! Longbottom'ın son bitkisini sen aldın!Bana kalmadı!' dedi üzüntüyle.

'Ciddi olamazsınız.' Lily onlara inanamayarak baktı. Az ötede Sirius önünde kendisinin yapmadığı mavi çiçekle ilgileniyormuş gibi yapıyordu.Onun arkasında ise Remus geç gelmenin verdiği telaşla bitkinin kökünden sıvı çıkarmaya çalışıyordu.Ama bunu çok sert yapıyordu ve bitkinin kökleri etrafa kaçışıyorlardı. Lily gülmeden edemedi.

Profesör çıkabileceklerini söylediğinde Mary ve Lily birlikte bahçeye çıktılar.

'James.' Dedi Mary gülümseyerek 'Derste kabı açtığında -'

'Lütfen, kapa çeneni.' Diyerek sözünü kesti Lily.Yüzü yine kızarmaya başladı.

'Senden gerçekten hoşlanıyor.' Lily duymamış gibi davrandı.

'Hey,Mary!' arkalarından seslenen biri nedeniyle iki kız da durdular.Jack yanlarına geldi. 'Mary, iyi misin?'

'Evet, ne oldu ki?'

'Şey, dersten önce biraz kötü görünüyordun da.' Mary aklına gelince istemeden utandı.Kendini şapşal gibi hissediyordu.Koşarak uzaklaşmak mı?! Tam bir Gryffindorlunun yapacağı bir iş (!)

'Önemli değil.' Kendisini zorlayarak gülümsedi.

'Emin misin?' Jack kaşlarını hafifçe havaya kaldırdı.Mary bu sefer doğal olarak güldü.

'İyiyim.' Dedi.Onun kendisini düşünmesi...Kalbinin daha hızlı attığını hissetti.

'Peki madem, görüşürüz.' Dedi Jack ve gülümseyerek Frank'ın yanına gitti.

Mary yüzünde şapşal sırıtışla önüne döndü.Lily'nin kendisine bilmiş bilmiş baktığını hissetti.

'Ne var ya?!' Yüzündeki sırıtma ifadesini silmeye çalıştı.

'Hiç.' Lily gülerek önüne döndü. 'Yemeğe geç kalacağız,hadi.'

Mary akşam yemeğine giderken bu gün bitmeden Remus'tan özür dilemeyi aklına yazdı... Ne deseydi ki, 'Kusura bakma, kurt adam olduğunu anladığımda bir dostun yapabileceği en iyi şeyi yaptım.Kaçtım!'

Eh, bu iş pek kolay olmayacak gibiydi.

Mary Alegria ve ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin