İNTİKAM ATEŞİ

Emily'nin Geçmişi

     Emily yemyeşil gözlü, siyah uzun saçlı küçük bir kız çocuğuydu. Annesini çok severdi fakat babasından nefret ederdi bunun sebebiyse babasının annesine çok kötü davranması, şiddet uygulamasıydı. Bir gün Emily daha 4 yaşındayken annesi kaçırıldı ve öldürüldü, annesinin öldüğünü haberlere çıkmasından dolayı biliyordu, anlaşılan o ki ilk Emily'nin annesini öldürmüşler, sonrada ölü bedenini de ormana atmışlardı. Ve bu da haberlere çıkmıştı. Emily, sansürlü de olsa annesinin ölü, kanlar içinde olan bedenini görmüştü.
Bunu onun babasıda gördü ama umursamadı. Her zaman ki gibi kumar oynamaya, birilerinden borç almaya devam etti.

*2 YIL SONRA*

     Emily artık 6 yaşındaydı ve hayatı annesi öldüğünden beri berbat ilerliyordu, Emily bir gün kendi biriktirdiği parayla kendisine biraz atıştırmalık almak isteyip markete gitti o sıralar çocuk kaçırma olayları çok fazla oluyordu Emily'nin babasının -Fernando Brown- Emily'i uyarması gerekiyordu ama hiç umursamadı ve kumar oynamaya devam etti. Ardından Emily markete giderken kaçırıldı, kaçıran kişiler Fernando'yu arayıp kızını kaçırdığını ve onlara olan borcunu ödemezse kızını öldüreceklerini söylediler, bu adamlar Fernando'yu kumardan dolayı tanıyorlardı.
  
    Fernando geldi, ama parayı vermedi. Konuşarak, yalvararak bu konuyu halledebileceğini düşünmüştü ama işler hiçte düşündüğü gibi gitmedi. Fernando'nun bu tepkisi gören adamlar Fernando'yu zorla bir sandalyeye oturttular, çok sıkı olmayacak şekilde sandalyeye bağladılar. Ardından adamlardan biri elindeki silahı Emily'e uzatıp babasını öldürmesini söyledi Emily'nin elleri titremeye başladı ama mecburen yaptı. Bir elindeki silaha bir babasına baktı, kaçıran adamlardan 5 kişiydi, adamlardan biri Emily'nin kolunu dirseğiyle dürtüp sert bir sesle "HADİ YAP ARTIK ŞUNU SENİ KÜÇÜK VELET!" diye bağırdı Emily iyice stres oldu, gözleri doldu, ellerinin titremesi arttı ve mecburen tabancanın namlusunu sandalyedeki babasına doğrulttu. Ve aniden babasının, annesine yaptıkları aklına geldi, kalbindeki babasına olan nefret ateşi körüklendi...
Aniden babasının kafasına sıktı.

      Sonra gözünden bir damla gözyaşı aktı, gözleri fal taşı gibi açıldı, gördüğü şey babasının sandalyeden düşmesi ve beyninden akan kandı. Babasının kafasından akan kanlar yerde resmen küçük bir göl oluşturmuştu. Emily'yi kaçıran kişiler, Emily'yi kimseye söylememesi şartıyla onu serbest bıraktılar, daha küçük bir kız olduğu için başkalarına anlatacağını düşünmediler. Anlatsa bile yüzümüzü unutur dediler. Ardından Emily giderken babasının yerdeki telefonunu adamlara göstermeden alıp mekandan çıktı. Mekandan biraz uzaklaşıp adamlar gitmeden polisi aradı ve ağlayarak, kendi hıçkırıklarında boğularak olayları zar zor anlattı 3 dakika sonra polis gelip adamları tutukladı ayrıca Emily'ide çocuk yurduna verdiler orada büyüdü, ayrıca bir süre psikoloğa gitti ve 18 yaşına girdiği gibi oradan çıkıp bir ev kiraladı orda kaldı 1 yıl geçmesini bekledi, artık 19 yaşına girmişti soyadını değiştirebilirdi, soyadını Brown yerine Conway yaptırdı bu soyad annesinin evlenmeden önceki soyadıydı... Sonra ise ajanlık eğitimi aldı ve hem çok başarılı hem de profesyonel bir ajan oldu.

...