"Çabaladığım her şeyin
enkazında
kalıyorum, çok ağır..."
Telefonuma Feride'den bir mesaj gelmişti. Odama neden gelmedi ki, genellikle yanına falan çağırırdı.İki tane fotoğraf ve bir tane mesaj gelmiş. Fotoğrafta bir yazışma vardı, mesaj ise şöyleydi.
"Bu konu hakkında konuşalım yarın abi"
Fotoğrafta Yaren ve Feride'nin yazışması vardı. Okudukça daha da sinirlerim yerinden fırlıyordu. Kendimi sakinleştirerek uyudum..
•
•
•
Feride Özdinç;
Sabah güneşin ilk ışıkları ile kalktım. Moralim yerinde değildi. Banyoya girdim ve soğuk bir duş alıp bakımıma başladım. Bitirdikten sonra banyodan çıktığımda, yatağımda oturan Ahmet'i görünce irkildim.
Feride: Abi deli misin sen?!
Yanıma geldi, iki elimi tuttu ve göz göze geldik. Mesajları okudu herhalde.
Ahmet: Abicim ben Yaren ile konuştum, Sıla, Yaren, sen ve ben kafede buluşucaz. Halledelim şu meseleyi.
Feride: Ciddi misin sen?
Ahmet: Evet ciddiyim..
O an ki mutluluk ile sarıldım ona. Karşılık verdi ve ayrıldık. Beni korumaya çalışması çok hoşuma gidiyordu.
Feride: Tamam abicim iki dakikaya hazırım :)
Dedim ve Ahmet odadan çıkmıştı. Hemen dolabımın yanına gittim ve üstüme siyah bir crop, altıma siyah dar bir kot pantolon giydim, ağır bir gül kokulu parfüm sıktım, siyah şapka taktım ve zincir takıları taktım.
Küçük siyah bir çanta aldım, içine gloss ve telefonumu koydum. Odamdan çıktım ve aşağı indim. Kahvaltı etmeyecektik, her ne kadar annem ısrar etsede.
Sıla'nın kombini de bana benzerdi. Siyah bir t-short ve siyah mini şort giymiş, gümüş takılar takmış ciddi bir şekilde duruyordu. Sıla'da Yaren'den hoşlanmıyordu çünkü.
Hemen arabaya bindik ve birkaç dakika içerisinde konuma gelmiştik.
Kafe'nin içerisine girdik, ve masada oturan Yaren'in bize el salladığını gördük. Ben ve Sıla ciddi bir şekilde masaya oturduk. Ahmet ve Yaren hiç selamlaşmadı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Abim~ AhFer [Devam Ediyor]
RomanceO gece yaşananlardan dolayı odamda ağlıyordum. Saatin farkında bile değilim. Gecenin karanlığında, balkonda yıldızları seyrederken, gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Arkadan bana dokunan bir el hissettiğimde, irkilip arkamı döndüm. Ahmet'ti. Ahmet: Ni...