“Herkesin derdini dinleyip
tavsiye verdin.
Fakat yine sana “iyi misin kötü müsün?” diye soran olmadı..”Dudağına bakışlarım kayınca hemen kendime geldim. Sonuçta o benim abimdi.
Araba durduğunda sürdüğüm gloss dudaklarımdan taşmıştı. Sinirlerim tepeme çıkıyorken, arkada ki Sıla ve ablam aşağıya inmişti.
Kapının siyah ve parlak koluna dokunup tam açacak iken, yanımda oturan Ahmet beni sol kolumdan kendime çekmiş, çenemden tutup yüzümü kendine çevirmişti.
Sol kolumun bileğinde tuttuğum gloss'u aldığında ilk önce baş parmağı ile taşan yerini silmiş, sonra tekrardan gloss'u sürmüştü.
Bu yaptığı hareket bir yandan şaşırtırken, diğer yandan içimi kıpır kıpır etmişti. Ama neden böyle hissediyordum, aklım kesmiyordu.
“A-abi ne yapıyorsun?”
Dediğimde dudakları yukarıya doğru hafif kıvrılmış, alaycı bir gülüş ile karışık konuşması ile bir şeyler demişti. “Hatamı telafi ediyorum, kırmızı limon” deyince ne hatası olduğunu anlamadan gözlerine baktım. 'Ne hatası?' deyince yine alaycı bir gülüşle “Birden fren yaptım ya, sende sinirlendin, eh bende kıyamadım hatamı telafi ediyorum”.
Son dediklerinden sonra glossu tekrar elime verdiğinde aramızda neredeyse hiç mesafe yoktu. Bir birimizin nefeslerini dahil hissediyorduk. Elalarına odaklandım, gözleri mermiydi sanki, kalbi delik deşik edip geçiyordu...
•
•
•
Ona odaklandım, gözleri yürek yakıyordu. Dudaklarından söz bile etmiyordum. O gözlerime odaklanmışken, ben dudaklarından gözlerimi ayıramıyordum. Aramızda ki nefes kesici mesafe ikimizinde kalp atışını değiştirmiş olsa gerek, şuan öpmemek için zor duruyordum.Gözlerine odaklandığımda tekrar bir birimize baktık. Kendime gelmeye çalıştım, ancak fiziğinden başlayıp saçlarına kadar deli ediyordu bu kadın beni.
Gözlerimi bir kaç kez kırpıp geri çekildiğimde o da aynı şeyi yapmış, susarak arabadan inmiştik.
Yük taşıma araçları çoktan eşyalarımızı getirmişti. Fatma, Sıla ve Feride bavulların yanında duruyorlardı. 4 bavulun hepsini alıp otele giriş yaptığımızda oda numaramızı öğrenip yukarıya asansör ile çıkmaya başlamıştık.
•
•
•
Ulaştığımızda iki yatak, mutfak, salon ve balkondan oluşan bu numara, açık gri ve bej tonlarındaydı. 2 yataktada bulunan bej rengi pikeler göz rahatlatıcı idi. Hafif vanilyalı hafif şeker pudrası gibi kokan etrafı kolaçan etmiş koku insanın sinirlerini gevşetiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Abim~ AhFer [Devam Ediyor]
RomanceO gece yaşananlardan dolayı odamda ağlıyordum. Saatin farkında bile değilim. Gecenin karanlığında, balkonda yıldızları seyrederken, gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Arkadan bana dokunan bir el hissettiğimde, irkilip arkamı döndüm. Ahmet'ti. Ahmet: Ni...