Ön bölüm - Terbiye

177 87 134
                                    

Odamdan dışarıyı izliyordum. Dışarısı ferahtı. Ama eminim ki bir veya iki dakika sonra hava bozardı.

Burası böyleydi. Ruh hali yoktu havanın ama bence vardı.

Bir pazar günü sabahı, kahve ile kitap okumak bana modern gelmezdi. Aksine iyi gelirdi.

Ruhu iyileştirirdi. Şu an tam olarak onu yapıyordum. Elimde "Bilinmeyen bir kadının mektubu"nu okuyordum.

Dünya klasikleri ile aram asla yoktur fakat yeni yeni başlamıştım.

İşim öğleden sonraydı. Üniversite öğrencisi olduğum için part time çalışmak zorundaydım. Ailemden ayrı yaşıyordum. Onları da yanımda sürükliyemezdim. Saat zaten 12'ye geliyordu.

Duşumu alıp işe gidecektim. Duşumu almak için banyoya gitmiş,suyu hazırlamıştım. Bir güzel yıkandıktan sonra hazırlanmıştım.

Dışarısı yağışlıydı. Ama yağmur yağmıyordu. Otobus durağı 2 dakika uzaklıktaydı. Converselerimi giysem sıkıntı çıkmazdı. Ayakkabılarımı giyiyordum ama bu tamamen işkenceydi!

Converse giymek tamam hoş,güzel fakat giyerken zulumdu!

Ayakkabılarımı nihayet giyip apartmandan çıkmıştım.

Kapıda ayakkabılarımı giyerken epey zaman harcamıştım. Hızlı hızlı yürürken telefonum titredi. Gelen mesaj Emre'dendi. Emre benim erkek arkadaşım.

2 yıldır sevgilizdir. Çok seviyoruz birbirimizi. Onunla aynı şehirde değildik Üniversiteden dolayı. Ama sevgimiz azalmamıştı hiç.

Bu bir fotoğraftı. Sanırım uyandığı halini atmıştı. Sevinçle karşıdan karşıya geçerken mesajına baktım.

Bu da ne! Yürümem kesilmişti

Bir kızla barda bir fotoğraftı. Yanındaki kızda benim arkadasım Arya!

İyi de bu nasıl olur?. Hanı bana çok aşıktı?. Hani çok seviyordu?

Ağlamamak için kendimi tutuyordum.

Sol tarafımdan büyük bir lastik sesi geldi kafamı o yana çevirdiğimde siyah bir aracın bana dogru geldiğini gördüm.

Hatta görmemeklr kalmamış bana çarpmıştı!

Öküze bak sen öküze!. Kurban bayramında sokağa çıkma oğlum keserler.

Çarptı bana hödük.
Hödük kılıklı maymun.
Maymun kılıklı iguana

"Hanımefendi iyi misiniz?" Diye biri indi arabadan.

"Nasıl olmamı bekliyorsun?!" Dedim sinirle. Haklıyım yani

"Birden yolda durunca fren bu kadar tuttu kusura bakmayın"

"Başlatms simdi frenine!. 21. Yüzyıldayiz ya! Hangi arabanın freni tutmaz. Polise şikayet edeceğim seni" dedim sinirle

"Ne polisi Hanımefendi gelim hastaneye gidelim." Dedi adam.

"Hayır!" Diye cırladım.

Ayağa kalkmaya çalıştım. Lanet! Kalkamıyorum.

"Hanımefendi buyurun haydi uzatmadan gidelim"dedi

Oflayarak ayağa kalkmama yardım ederek kalktım.

Araba siyah büyük bir arabaydı.

Arka tarafta doğru yöneldi ve kapıyı açtı.

İçeride 2 tane adam oturuyordu.

"Harika kaçırın şimdi de!" Dedim otururarak.

"Biraz bağırmasan mı?" Dedi yanımdaki adam.

Adam siyah saçlı kumral biriyi. Kahve gözleri vardı. Smokin giymişti.

MAFYA KAZASI (İsim Değişti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin