"Yenge bırakayım seni" diyen bir ses duydum ve arkamı döndüm. Bana değildi. Orta yaşlı, kumral bir bayanaydı. Siyah büyük arabanın yanında duran adam demişti büyük ihtimalle. Ama kadının iyi giyimli durduğu her halinden belliydi. Saçlarını özenle bukleleştirmiş, mavi gözlerine perde olacak şekilde duran gözlükleri onu tatlı kılıyordu. Daha fazla bakmak istemediğimden yola çevirdim tekrardan başımı.
"Tek gitmeyeceksin heralde bu saatte" dedi bir ses.
Bana seslenmemiştir bu seferde. Her sese başımı çevirmemem lazımdı.
"Sanırım duymuyorsun çok konuşmaktan" dedi bu ses tekrardan.
Başımı çevirdiğimde gördüğüm kişi karşısında şok olmuştum. Bu az önce yukarıda değil miydi?
Az önce yukarıda sandığım kişi Emre'den başkası değildi. Tam karşımda heybetlice duruyordu.(heybeti varmış gibi)
"Ne işin var senin burada?" Diye sordum. Mesai çıkışı hiç enerjim yoktu.
"Neden böyle davranıyorsun?" Dedi ve yanıma doğru gelmeye başladı.
Hah.
Lafa bak. Neden böyle davranıyormuşum. Neden acaba?
"Beni aldattığın için olabilir mi acaba?" Dedim sinirle
"Bak, o gece çok sarhoştum hiçbir şey hatırlamıyorum " dedi.
Klasik yalan.
Ama bu yalanlar bana sökmez canım. Çok sarhoşmuşmuş. Zaten içmeye beraber gitmediniz. Bu kafanda kuruyorsun da der şimdi.
"Bana baksana sen!" Diye sesimi yükselttim. Sesimi yükseltmeme şaşırmıştı. Çünkü şu 2 yılda ona asla sesimi yükseltmemiştim. Aşık olmak size şiirler yazdırır vesayre derlerdi. Bana yazdırmıştı. Ama çok yanlış kişiye!
"Sen benim ilk aşkımdın! İlk aşık olduğum kişi sendin! İlk defa saf duygularıma çerçevelediğim gardımı sana indirmiştim! Ama sen naptın! Gittin en yakın arkadaşım ile beni aldattın! Kardeşimle Kardeşimle!" Diye bağırdım. Boğazım yırtılacaktı az daha. Ama içimdeki nefret asla durmuyordu.
Kardeşim dediğim insan da kardeş değildi. Bana ihanet etmişti. Hemde bir erkek yüzünden.
Sokaktaki çoğu insanın bakışları bizdeydi fakat benim zerre umurumda değildi. Benim hayatımı onlar bilmiyordu, belirlemiyordu.
"Bağırmayı kes!" Dedi yüksek sesle. Elaları öfke saçıyordu. Bir zamanlar şarkılarla anlattığım gözlerine nefretle bakıyordum. Karşımdaki nefret ettiğim kişiydi artık. Nefret için çok değer vermek gerekir. Ve ben kahretsin ki çok değer vermiştim ona!
"Kesemem! Benim hayatımı mahvettin mahvettin! Senden sonra kimseye güvenemedim! Sevemedim! Anlamıyosun!" Diye bağırdım. Ve daha sonra yere oturup ağladım.
Bana doğru geliyordu "Sakın. Sakın gelme. Git şurdan!" Diye bağırınca bu sefer boğazım gerçekten yırtıldı sandım. Ve boğazım acıdığı için bir kere daha onun için ağladım.
Boğazım bahaneydi aslında ağlamam için.
Yaşadığım bana göre kolay değildi. 2 yıldır ailemin de tanıyıp sevdiği çocuk, ailemle yatıp kalkan kızla beni aldatmıştı! Ben en güzel duygularımı onla yaşamıştım.
O benim duygularımın katiliydi.
O ilklerimin katiliydi.
O kalbimin katiliydi.
Onu asla affetmiyecektim. Affedersem kendimi affetmeyecektim. Bundan sonra bende böyle bir mevzuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA KAZASI (İsim Değişti)
Teen FictionGüneş, yolda giderken arabanın ona çarpmasıyla hayatının değişmesine şahit olur. Güneş'in ansızan değişen hayatına yeni kişiler girmiş ve çıkmıştır. İlk ihanete uğramış, daha sonrasında aşık olmuştur. Ama iki kişi arasında kalması asıl zor olan şey...