HyperVerse

Sezon 1,Bölüm 4

Althasura şehri her zaman ki gibi canlıydı, sokaklarda işine yetişmekten başka şey düşünmeyen insanlar ve bı iş stresinden habersiz küçük çocuklar vardı. Bazen top oynayan gençlere muhafızlar da dahil olsada genel olarak sessiz olan muhafızlar, tüm bu sürüde iki çocuğa dikkatle bakıyorlardı:

Siona Ryan ve Evan Harbinger.

Evan Harbinger'ın babası,Hakon Harbinger,kendini kalıtsal tekniği olan Hiper Boyut ile hem Rakip Anomaliyi ve hemde kendini sonsuz bir araziye kilitlenmesi ile biliniyordu. Annesi Moira ise imparatorluktaki en güçlü kadın olarak biliniyordu. Siona Ryan ise abisi Diago Ryan ile Ryan Soyunun son çocukları olarak biliniyordu. Geçmişte düşman Soyları olan Oppenheim, Ryan soyuna soykırım yapıp kalan çocuklar olan Diago ve Siona'yı esir almışlardır. Ölümcül bir oyuna bağlanan iki kardeşe iki direktif verildi, elektrik sandalyede karşısındakini derse karşısındakine, kendine derse kendine elektirk verilecek. Diago ölüm riski ile beraber tüm elektriği -yaklasık 500 Volt- kendine aldı. Mucizevi bir şekilde ölmedi ve bedenindeki enerji ona lütuf olarak elektriği kontrol etmeyi verdi. Tüm Oppenheim soyunu sadece 10 yaşındayken öldürdü ve kardeşi ile kendini savunmaya aldı.

Siona ise kardeşinin yeteneklerine rağmen Soyun kalıtsal tekniği olan iyileştirme tekniklerine yatkındı.

Bu iki çocuk Althasura'nın sokaklarında yürürken etraftan geçenler eğer onların kim olduğunu biliyorlarsa şaşkınlıkla bakıyorlardı. En sonunda okul gibi bir yere ulaştılar. Kapısından içeri adım attılar beraber ve ilerlemeye devam ettiler. Okulda çeşitli 1. Seviye öğrenci vardı ve onlar da bu sene 1. Seviye oluyorlardı. İçlerinde bir heyecan vardı, Siona abisi, Evan ise babası ve annesi gibi olmak istiyordu,Evan'ın nihai amacı ise şuydu:

Babasını kurtarmak ve imparatorluğa huzur getirmek.

Bu yolda tabiki Evan yardımlar alıcaktı ve güçlenicekti. Yurkad Enerji Teknik Lise'sine -YETL- bu yüzden gelmişti. Annesi ve babasıda bu okulda eğitim görmüştü. Onlar gibi olucaksa ilk aşama eğitim almaktı.

Bu düşünceler içerisinde, uzun kahverengi ceketli gri kazaklı bir silüete çarptı. Bu çocuk 1,80 boylarındaydı ve hiç sersemlemiş gibi de değildi, tam aksine yüzünde küçük bir gülümseme ile Evan'a elini uzattı. Aynı şekilde Siona'nın başta şaşıran ve endişeli yüzü de yerini bir gülümsemeye bıraktı ve gence doğru ilerledi ve ona sarıldı.

Siona:Abi! 1. Sınıfların kabul törenine gelmeyeceğini söylemişlerdi!

Çocuk yavaşça gülümsemesini Siona'ya çevirdi. Evan da bu sırada ayağa kalktı, onunda yüzünde bir gülümseme vardı. Çocuğun siyah saçı ve gözlerinden bu çocuğun çok bariz bir kişi olduğu anlasılıyordu.

Diago:Evet, ama "söylemişlerdi", ben söylemedim.

Küçük bir gülüş ile Siona'nın saçını yavaşça okşamaya başladı. Sonrasında Siona birazcık çekildi ve Diago elini uzattı gülümseme ile

Diago:Sen Evan olmalısın, Bay Harbinger'ın oğluydun dimi?

Evan:Evet bay Ryan. Ben Evan Harbinger'ım

Diago:Bana Diago bile desen bana iyidir çocuk, aramızda 4 yaş var, he he

Herkes biraz gülerken birden Diago'nun kafasının arkasına bir tokat geldi. Birden kafasını tuttu ve acı içinde yere eğildi. Sonra yukarı baktıklarında tepesinde bir crop, file ve şort giyen, saçları kahverengi ve arkadan toplanmış bir genç kız gördüler. Kız Diego'ya doğru sinirle bakıyordu. Bu sırada Diago hemen ayağa kalktı ve sinirle kıza bağırdı, kızdan boyu uzundu kız yaklaşık 1,75 metreydi.

Diago:Neila! Sen benimle dalga geçiyorsun!

Neila:Ne var? Bende geliyim dedim, kötü mü ettim?

Diago:Evet hemde çok kötü.