Yeni bir bölümle hepinize merhabaa.
Sınır geçilmediği için bölüm geç geldi.
Bir de ben bir iki gün beklettim sizi. Tam olarak bitmediği için atamadım. Özür dilerimm.
Bol bol yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayınnn.
Sınır: 60 oy 60 yorum
Sizleri seviyorumm. İyi okumalarr.
.
.
.
.
O kadar aramasına ve mesaj atmasına rağmen içim hala alev alevdi. Söylediği şeyi hâlâ hazmedemezken ondan böyle bir şey beklememem içimdeki alevi daha çok harlıyordu. Şu anda hissettiğim duygular o kadar karmaşıktı ki ne düşünüceğimi, ne yapacağımı kestiremiyordum. İlk önce aklıma söylediği cümle geliyordu. Amacın ne senin? Başka erkekleri etkilemek mi? diye bas bas bağırıyordu kafamın içindeki ses. Sonra bir diğeri konuşuyordu. Yıllardır sana aşıkken beni bırakmana izin veremem diyordu. Bir yanım ona karşı kor bir ateşken diğer yanım dingin bir denizdi. Bir yanım affet diyordu diğer yanım affetme, bir kere yapan bir daha yapar diyordu. İçimde ona karşı sonsuz bir sevgi varken affedeceğimi biliyordum.Fakat affedeceğimi bilmek süründürmeyeceğim anlamına gelmiyordu. Sürünecekti, üzülecekti, hatasını anlayacaktı, pişman olacaktı. Bir kere değil birçok kez pişman olacaktı. Hatasını sonuna kadar anlayacak bir daha böyle bir şeye kalkışmayacaktı. Kıskanabilirdi. Zaten bu hoşuma giderdi. Sevdiğim adam tarafından kıskanılmak elbette hoşuma gidecekti. Ama kesinlikle bir daha böyle bir olay yaşanmayacaktı. Serkanın pişman olduğunu biliyordum. Aramıştı, yazmıştı ve en önemlisi bunu hissedebiliyordum. Şu an ne hâlde olduğunu bilmiyordum fakat benim gibi onun da kötü olduğunu biliyordum, hissediyordum. Hislerime güvenirdim. Genelde hissettiğim şeyler doğru çıkardı. Elbette müneccim olmadığım için her şeyi bilmiyordum. Fakat şu an hissettiklerimden emindim. Çünkü o ne hâldeyse bende öyleydim.
Uraz gideli bir saat olmuştu. Serkanın ne hâlde olduğunu merak ediyordum ama soramıyordum. Çünkü Urazın numarası bende yoktu. Özge ile Mert benimle biraz daha kaldıktan sonra yukarıya çıkmışlardı. Salonda tek başıma otururken stres içinde dizimi sallıyordum. Telefonumun sesi kulağıma geldiğinde dizimi sallamayı bırakarak göz ucuyla telefona baktım. Yabancı bir numara olduğunu gördüğümde sorgularcasına kaşlarım çatıldı. Urazın olma ihtimali aklıma doluştuğunda hızla telefonu yanıtladım. "Alo, Sena." diyen Urazın sesi ile emin olmak adına "Uraz sen misin?" diye sordum. Serkana bir şey oldu düşüncesi ile paniklerken Uraz "Evet, benim." dedi. Karşı taraftan derin bir nefes alma sesi işittiğimde "Sena buraya gelmen lazım." dedi.
Panikle ayaklanırken "Serkana bir şey mi oldu? Noldu? İyi mi?" diye telaşla konuştum. "Sakin ol, bir şey olmadı. Sadece kötü görünüyor. Geldiğimden beri konuşmuyor. Öylece oturuyor." diyen Urazın sesi ile kalbime bir ağırlık çöktü. Böyle olmasını istemezdim. Uraza bir cevap vermek adına "Geliyorum, kapıyı aç." dedim net bir sesle. Zaten geleceğimi biliyordu. Bu yüzden şaşırmadı. Sadece "Tamam" dedi ve aramayı sonlandırdı. Hızlı adımlarla kapıya ulaştığımda ayakkabımı giyerek evden çıktım. Onu bu kadar çok severken üzülmesine dayanamıyordum. Beni üzen ve kendisini bu hâle getiren kendisi olsa bile.
Evin önüne geldiğimde kapıyı çalmama gerek kalmadan Uraz açmıştı. Önümden çekilerek geçmeme alan tanıdığında hızlı adımlarla içeri girdim. Ayakkabımı çıkarır çıkarmaz herhangi bir köşeye bıraktığımda hızlı adımlarla salona doğru ilerledim. Burada olmadığını gördüğümde bakışlarım Urazı buldu. Merdivenleri işaret ederek "Yukarıda" dediğinde o tarafa doğru yöneldim. Ben önde Uraz arkada hızlı adımlarla odaya ulaştığımızda kalbim küt küt atıyordu. Endişe ve panik duygusu ön plandayken başka düşündüğüm hiçbir şey yoktu. Uraz benden önce davranarak kapıyı açtığında yavaş adımlarla içeriye girdi. Urazın bedeninden dolayı Serkanı göremiyordum. Yatakta olduğu için uyumuş olabilirdi. Bu ihtimal de muhtemeldi. Urazın arkasından çıkarak öne adımladığımda gördüğüm manzara ile duraksadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHTİRAS
ChickLitÖğretmen öğrenci kurgusudur. Yaş farkı vardır. Cinsellik içerir. Bunları bilerek okursanız sevinirim.