Kütüphane

- ZANİ -

Selamın hellooo bu bölümde tıkandım sanırım. Aklımda bir suru olaylar var ama nasil ilerleyeceğimi bilmiyorum

Neyse sizi bolumle basbasa birakiyom bu bolumde s3ra002 seroma gelsin bu cocugumunda cunzeyci olmasi icin dua edin iyi okumalarrr 🖤

- ZEYNEP'TEN -

- Nasıldı kızım?

  Babam gelmişti. Ve beni saçı açık bir şekilde Cüneyd Efendiyle yakalamıştı. Kendimi nasıl açıklamma gerektiğini bilmiyordum. Çünkü bulunduğumuz ortam o kadar gericiydi ki Cüneyd Efendi'nin yanımdan geçip babamın karşısında dikilmesini bile sonradan farketmiştim.

- Hayrola Naim efendi? Siz neden burdasınız? Efendilerle olman icap etmez mi?

  Babam Cüneyd Efendi karşısında hem ürkek duruyor hem de ona sert bakışlar atıyordu.

- Onu bunu boşverinde Cüneyd Efendi, nişanlı bir hanımla bulunduğun bu ortam münasip mi?

  Allah kahretmesin. Babam Cüneyd Efendi'ye nişanlı olduğumu söyledi. Şimdi ne diyecektim? Bana sorarsa ben ona ne diyecektim ki? Eğer Cüneyd Efendi'ye zorla sapığın tekiyle evlendirildiğimi söylesem babam beni keserdi.

  Cüneyd Efendi babamın dediklerini duyunca vücudu kasıldı. Arkasına dönüp yüzüme baktı. Beni bir umut anlar diye ona yalvarır gözlerle baktım. Belki istemediğim bir nişanın içinde olduğumu bilirdi. İçimden beni anlasın diye Allah'ıma bin dua ediyordum.

  Cüneyd yüzüme bir süre baktı. Sonra gözlerini gözlerime çevirdi. Ona sergilediğim bakışları anlamış gibi gözüyle beni onaylayıp önüne babama geri döndü.

- Madem kızınız nişanlı bunu neden dergaha duyurmuyorsunuz? Siz bu dergahın bendesi değil misiniz? Ben size ne demiştim, hatırlayın.

  Babam mahcup bir şekilde başını eğdi.

- Kusuruma bakmayın Cüneyd Efendi. Herşey çok hızlı gelişti. Dergaha duyuramadık.

- Birazdan dergaha geri dönücez. Zeynep Hanımla benimle gelin. Mürşid Efendi ile konuşsun. Yarında nişanlısı gelsin.

  Cüneyd beni anlamamış mıydı? Neden babama birşey demedi? Neden Mürşid Efendiye gidip konuşucaktım ki? En önemlisi neyi konuşucaktım, neyi anlatıcaktım?

  Babam başını kaldırıp Cüneyd Efendi'ye baktı ve birkez daha özür diledi. Ardından bana sinirli bakışlar atıp önden hanımlar tarafına geri dönmemi istedi. Bende hemen kafamla onaylayıp hanımlar tarafına geldim.

  Gözlerim beni arayan annemi buldu hemencecik. Annem beni gördüğüne sevinmiş yanıma koşa koşa gelmişti.

- Kara kuzum, neredeydin sen? İki saattir seni arıyorum ya.

- Anne eve dönünce söz sana herşeyi anlatıcam. Lütfen gidelim artık.

  Annem başıma birşeyin gelmiş olmasından korkmuş hemen isteğimi kabul etti. Annemle birlikte eve gitmek için Hasna Hanımdan izin isteyip eve dönmüştük.

- Kızım anlat bakalım ne oldu? Neden bu kadar geç kaldın?

- Cüneyd Efendi'ye yemek götürdüğümü biliyor musun yani?

- E tabi biliyorum. Bilmesem olmazdı. Anlat artık. İyice telaşlandırma.

  Anneme anlatıp anlatmamak arasında kalmıştım. Ya beni yanlış anlarsa? Derin bir iç çektim.

- Anne beni.. yanlış anlamazsın değil mi?

  Annem başını iki yana salladı.

- Olur mu öyle şey kızım? Seni ben yetiştirdim nasıl yanlış anlayım. Korkma sen kara kuzum.