- ZEYNEP ( 2 ) -

314 29 29
                                    

İyi Okumalar 🎀✨

- YAZARDAN -

Sadi Mürşid ile ne konuştuğunu Meryem ve Cüneyd'e bir bir anlatmıştı. Meryem bu teklif karşısında ne kadar çok donakalmış şaşırmış olsada karşısında cevap bekleyen Cüneyd ve Sadi'ye bir cevap vermesi gerekiyordu.

Cüneyd ise amcasının anlattıklarından sonra gönlü düştüğü kızla evlencek olmasının sevincini mi yaşasın yoksa kızın küçük olmasından ve bu izdivacı isteyip istemediğini bilmediğinden üzülsün mü anlayamamıştı. Merak ve heyecan dolu bakışlarını gizleyip Meryem'e bakıyordu.

- Kabul ederim. Ancak bunun için bir şartım olucak.

- E buyur söyle bakalım. Neymiş o şart?

Sadi merakla Meryem'in ne diyeceğini bekliyordu.

- Bu evlilik gerçek bir evlilik olmayacak. Sadece kızımı Naim'den koruma amaçlı bir evlilik olacak. Kabulün müdür efendi?

Cüneyd bu sözler karşısında biraz affalladı. Gerçekten Zeynep'e istemediği şeyler yapacağını mı düşünüyorlardı?

Cüneyd istede istemesede Zeynep'in rızası olmadan ona birşey yapmak istemiyordu.

- Bunu bana değil, Cüneyd Efendi'ye söylemen gerek. Ben değil Cüneyd Efendi evlenecek onunla.

Sadi Cüneyd'i işaret ederek sözü devralmıştı. Meryem gözlerini hemen Cüneyd'e çevirdi.

- Merak etmeyin Meryem Hanım. Zeynep'e gözbebeğim gibi bakacağım. Onun rızası olmadan saçının teline dahi bakmam.

Meryem rahatlıkla nefesini verdi. Bu laflar üzerine birşey demesi gerektiğini düşünüp hafif gülümseyip söze başladı.

- Tamam o zaman. Zeynep kızım uyansın, durumu izah edelim. Eğer bu evliliğe sahte bile olsa rızası yoksa onu zorlayamam.

Cüneyd ve Sadi onaylar şekilde kafalarını salladılar. Meryem konuşmasına devam edeceği sırada arkadan gelen Naim'i görmesiyle ağzını geri kapatmıştı.

Cüneyd durumu farkettiğinde arkasına dönüp baktı. Naim'i görince amcasına döndü ve konuyu kapatmaları gerektiğini kaş göz hareketi yaparak anlatmıştı. Sadi anlayıp hemen dikleşti ve ciddi ifadesini yüzüne tanıdı.

Naim üçlünün yanına gelince üçününde birşeyler sakladığını anlamıştı.

- Hayırdır ben gelince niye sustunuz?

- Hayrola efendi? Bunca şeyden sonra sorgulamak haddine mi düştü?

Sadi Naim'e alaylı bir şekilde konuşmuştu. Naim üçlünün arasında deli gibi mahçup olmuştu.

- Estağfurullah Hocam, ben şey diye diyeydim-

- Şey mey yok Naim. Önünde büyüklerin varken bu şekilde konuşmak haddine değil.

Naim daha fazla birşey diyemeden başını eğmekle yetinmişti.

- Niye geldin Efendi?

Ortamın gerginliğini yok etmek istercesine sormuştu Cüneyd. Naim soruyla beraber kafasını kaldırdı.

- Zeynep'in durumu için gelmiştim. Onu-

- Nolmuş benim kızıma?

Meryem Zeynep'in adını duyunca endişe dolu sesiyle lafını bölmüştü Naim'in.

- Dur hele bir sakin olun Meryem Hanım. Söyle bakalım nolmuş Zeynep Hanım kızımıza?

Bu sefer Meryem'i susturup Naim'e konuşma fırsatı tanıyan Sadi olmuştu.

Kütüphane Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin