- VAKT-I MEKATIL -

388 37 27
                                    

İyi okumalar 🖤

- YAZARDAN -

   Meryem'in biricik kızı vardı. Zeynep. Fakat biriciğini de kaybetme korkusuyla herşeyi göze alıp yapmasına rağmen başaramamış, kızını koruyamamıştı. Nasıl olur da kızını koruyamazdı?

  Kendisi, Naim'den kızı için birçok dayak yemiş, hoşuna gitmeyecek sözlere maruz kalmıştı. Ancak tüm bunlara rağmen her zaman koruyabilmişti kızını Naim'den. Nasıl olurda bu sefer hem Naim'den hem de Ferhat'tan koruyamamıştı ki?

  Bunları düşünürken dışardan gelen seslerle irkilmişti kadın. Ellerini saçlarını okşadığı kızından çekmiş sandalyesinden kalkmıştı. Sedirde ruhsuz halde baygın olan kızına son bir kez mahzun bir bakış atıp odadan dışarı çıkmıştı.

- NERDE O KAFİR MERYEM!

  Gelen Naim'di. Meryem Naim'i görünce bir nebzede olsa tırsmış korkmuştu. Ama yine olduğu gibi başını dik tutacak, kızını koruyacaktı.

  Yavaş adımlarla Naim'in karşısına geçti. Naim Meryem'i başı dik görünce dahada öfkelenmişti. Meryem aksine sakin bir şekilde duruyordu.

- Hayırdır Naim? Hastanedeyken bile mi bağırıp olay çıkaracaksın?

  Naim Meryem'i sakin bir şekilde konuştuğunu duyunca dahada hiddetlenmişti.

- NERDE BENİM KIZIM? NAPTINIZ KIZA? ONU KOCASINDAN AYIRMAK NE DEMEK!

- Ne kocası Allah aşkına, bu yaşta! Allah'tan kork Naim! Kız içerde o sözde kocası yüzünden yatıyor sen gelmiş karşıma niye ayırdın diyorsun. Sen hiç mi utanmıyorsun?

  Naim duyduklarından sonra kendine hakim olamayıp elini kaldırdı. Kaldırmasıyla bileğinden tutulması bir olmuştu. Cüneyd gelmişti.

  Naim bir bileğine bir Cüneyd'e bakıyordu. Cüneyd'i görmesiyle yüzü öfkenin yerine korku kaplamıştı artık.

- " Bir müslümanın müslüman bir kadına karşı ( aile içinde ) hiçbir hakkı yoktur. Ne yaparsanız sadece iyilikle yapınız. " der Resullulah Efendimiz ( s.a.v ). Senin ne haddine Naim Efendi?

  Cüneyd yarı sinirli yarı sakin bir ses tonda Naim'i bir hadisle uyarmıştı. Naim bileğini Cüneyd'in elinden kurtarıp birşey demeden doğrusu birşey diyemeden arkasına dönüp gitmişti.

  Cüneyd bakışlarını arkasını dönüp giden Naim'den çekip gözü yaşlı kadına çevirmişti.

- İyi misiniz Meryem Hanım? Bir ihtiyacınız var mıdır?

  Cüneyd sinirli tavrını silkelemiş sakinliğini korumuştu.

- İyiyim oğlum, Allah razı olsun. Sen gelmesen şuan kim bilir kaçıncı tokadı yiyordum.

- Estağfurullah, Meryem Hanım. Göz yumamazdım.

  Meryem dolan gözlerini elinin tersiyle silmiş Cüneyd'in gözlerine baktı bir süre.

- Ne olacak şimdi?

- Naim'e cezasını keseceğiz inşallah. Tasalanmayın.

  Cüneyd arkasında kalan genç kızın odasına bakıp iç çekti. Yeni tanıştığı bir genç kız için neden canı yanıyordu ki? Daha fazla dayanamadı ve kızın nasıl olduğunu sordu.

- Zeynep Hanım nasıl? Uyandı mı?

  Meryem başını çaresizce iki yana salladı.

- Hayır, uyanmadı. Kim bilir neler yaptı benim kızıma.

Kütüphane Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin