Bölüm (33)

42 6 62
                                    

(4 hafta sonra)

Mutluyduk

Evet, hepimizi en çok yansıtan kelime buydu

Ablam üç hafta önce çıkmıştı akıl hastanesinden. Durumu çok ağır değildi o yüzden fazla kalmamıştı hastanede

Hapishaneye nasıl girmedi diye sorarsanız, ülkenin adaleti işte

Tatile girmiştik, abimde üniversiteyi bitirmişti artık

Abimle ablam 1 hafta önce Antalya'ya geri dönmüştü. İkisinin tekrar sevgili olması beni mutlu etmişti çünkü gerçekten yakışıyorlardı

Bizde şimdi tatil için hazırlanıyorduk. Onlar bir hafta boyunca dinlenmişlerdi, sıra bizdeydi

İlk zamanlarda Sinem'e abla diyeceksin deseler gram inanmazdım, ama şuan başında abla abla diye ötüyordum

Abla kelimesine çocukluğumdan beri hasret kalmıştım

"Asel, sevgilim. Hazırladın mı valizini?"

"Hazırladım hazırladım. Fakat deniz/havuz takımımı bulamıyorum"

"Ne yapacaksın onları da"

"E Kayra Antalya'ya gidiyoruz, koskoca Antalya. Denize girmeden olur mu?"

"Güzel mi Antalya'nın denizi"

"Of Kayra sende gittin ya Antalya'ya"

Gülümseyip, yaslandığı yerden doğruldu ve yanıma geldi

"Biliyorum biliyorum. Antalya bi başka, İzmir'den sonra en sevdiğim il"

"E tabi memleket bi ayrı olur"

Konuşmaya daldığımız için takımımı aramak tamamen aklımdan çıkmıştı

"Ayy neyse, nerede şu takımım bulalım hadi"

"Sevgilim sabah sabah yaptırdığına bak ya"

Söylenmesi umurumda bile olmamıştı, belki bir trilyon kez baktığım dolabı açıp tekrar baktım

Bir ümit, bir ümit orada vardır

Fakat yok

Hayal kırıklığı

"Sevgilim"

Kafamı çevirip ona baktığımda elinde takımım vardı

"Aaaa, nereden buldun?"

"Sevgilim, yatağının üstündeydi"

Ben nasıl görememiştim?!

"Ay neyse canım olur öyle şeyler"

"Olur tabi canım" canım kelimesini bilerek vurgulayarak konuşmuştu

Onu da hızlı bir şekilde valizimin köşe tarafına sıkıştırıp, kapatmaya çalıştım. Fakat lanet valiz bir türlü kapanmıyordu

TESADÜF AŞK ||TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin