9.BÖLÜM

426 30 9
                                    

Sonunda gelebildim. Haydi kalkın şükür namazına mümin kardeşlerim.

Neyse ben tutmuyayım

Hadin görüşürük

Keyifli okumalarr🥞


.


.


.

Ateş uyanmış mıydı? Nasıldı ki? Ya da uyanması için erken değil miydi?

Ne diye uyandı bu Allah'ın cezası?

Susar mısın canımsı?

Neyse

Arkadan gelen sevinç nidaları ile kendime gelebilmiştim. Boğazımı temizleyerek doktora döndüm. "Peki durumu nasıl?"

"Detaylı bilgileri Gökhan Bey açıklayacaktır. Geçmiş olsun." Başımı sallayarak onayladım.

Bakışlarımı Ateş'in kaldığı odaya çevirdiğimde Gökhan Beyin bu tarafa geldiğini gördüm.

"Çok şükür Ateş Bey gözlerini açtı. Aslında bu kadar erken uyanmasını beklemiyorduk, ayriyetten Ateş Beyi az önce muayene ettik, şu anlık bir problem gözükmüyor ama yine de beklemekte fayda var. Dilerseniz Ateş Beyi çok yormayacak şekilde ziyaret edebilirsiniz. Tekrar geçmiş olsun." Bakışlarını bana çevirip konuşmaya devam etti. "Aslı Hanım sizde bana uğramayı unutmayın lütfen." Başımı sallayarak onayladım.

Sol tarafıma döndüğümde Beylem abla ve Emine Hanım sarılıyor, Hasan amca ise ellerini kaldırmış ve bakışlarını tavana dikmiş bir şekilde şükür ediyordu. Gözlerim arkada kalan Açelyaya döndüğünde gözlerimiz kesişti. Dudaklarında minik ama manidar bir tebessümle benden tarafa bakıyordu. Bakışlarında ki mutluluk ve neşe gözle görülür cinstendi.

Az önce Ateş'in odasından çıkan hemşirenin yanımıza gelmesiyle dikkatimi hemşireye çevirdim.

"Hep beraber olmamak şartıyla hastayı yormayacak şekilde ziyaret edebilirsiniz. ayrıca Ateş Beyin bir ağrısı, şikayeti veya aklınıza takılan bir şey olursa lütfen haber verin. Geçmiş olsun." Hemşire yanımızdan geçerken benim aklımda tek bir soru vardı.

Şimdi ne olacak?

Her şey başa mı saracak? Veya hiçbir şey olmamış gibi mi davranacaktık?

Hayır! Ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın. Ateş'in başına ne gelirse gelsin her şey olması gerektiği gibi ilerleyecek. Önce aptalca bir oyuna gelip benden boşansın, bana aptalca şeyler söylesin sonra bir kaza geçirsin ve hiçbir şey olmamış gibi davranalım. Oldu paşam başka? Yok öyle.

Ben gurursuz bir insan değildim, aptal aşık hiç değilim.

Allah belanı versin inşallah Ateş! Kör kuyulara düşesin! Tek başına yanasın inşallah! Allah'ın cezası pislik!

Amin canım, amin

Ateş'i ziyaret etmeyi düşünmüyorum. Onu ne kadar seversem seveyim onunla ayrılmıştık. Sadece herkes ziyaret ettikten sonra geçmiş olsun diyecek sonrasında çok kalmadan eve gidecektim.

Yanımda duran sandalyeye oturunca cebimde ki telefonumun titrediğini fark ettim. WhatsApptan mesaj gelmişti. Gökçe mesaj atmıştı. Gökçe kafede çalışan müdür gibi bir şeydi. Ki çokta güvendiğim ve sevdiğim bir arkadaşımdı. Zamanında işe ihtiyacı olmuş o zamanlarda bende kafeye eleman ararken karşıma çıkmıştı. Zamanla samimiyeti ilerletmiş arkadaş olmuştuk, sonrasında bir nevi müdür gibi bir şey olmuştu. Tabi ki bunların olması yaklaşık bir buçuk yıl kadar sürmüştü.

NE YAPMAM GEREK???Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin