"bazen iki insanın birbirlerine ne kadar ihtiyaçları olduğunu anlamaları için yollarının ayrılması gerekir."
Şaşkınlıkla yanımdaki Bervana baktım ağzını oynatarak sakin olmamı söyledi Ferman oturduğu yerden kalkıp yanımızda geldi Bervanın tutuğu tepsideki yüzüğü Mir'in yüzük parmağına geçirdi eline aldığı yüzükle ona parmağımı uzatmamı bekledi ben ise buga girmiş gibi Fermanın gözlerinin içine bakıyordum.
Zaman kavramını unutmuş o anın içinden çekip çıkarılmış gibiydim karşımda elinde tuttuğu prangam ile parmağımı uzatmamı bekleyen Fermana baka kalmıştım sanki bütün hücrelerim isyana geçmişti parmağımı kaldıracak halim yokmuş gibi hissediyordum. Bervan kolumu dürtüp bir şeyler söylüyordu fakat ben içinde bulunduğum zamandan o kadar uzaktim ki yapabildiğim tek şey boş gözlerle karşımdaki adama bakmaktı. Salak olsa anlardı duygularımı, kör olsa görürdü gözlerimde ona olan sevdamı ama görmüyordu sevdiğim adam beni ya da görmek istemiyordu.
- Zin
Mir' in bana seslenmesi ile kendime geldim başımı sağa çevirip dikkatle beni izleyen Mir ile göz göze geldim. Nasıl böyle bir pot kırdığımı düşündüm sonuçta karşımdaki adam çok zekiydi ve Fermana olan duygularımı anladığı an bittiğimin resmiydi. Hâlâ elimi uzatmadığımın farkında bile değildim.
- Elini uzatır mısın insanlar sizi bekliyor
Fermanın sesini duymam ile olduğum yerde kaybolmak istedim ne olurdu yani yanımdaki Mir yerine Ferman olsaydı ihtimalleri düşündükçe şark odasından kaçıp gitmek istiyordum kendime hakim olup elimi usulca Fermana doğru uzattım. Ferman acele etmeden sakin bir şekilde elindeki yüzüğü parmağıma geçirdi teni tenime deyince ateşe değmiş gibi çekmek istedim elimi. Dikkat çekmemek adına isteğimi bastırdım daha fazla Miri ne sinirlendirmek ne de dikkatini üzerime çekmek istemiyordum yeterince yorucu bir gün oluyordu zaten. Ferman yüzüğü parmağıma geçirdi bilmiyordu Mire beni bağladığını bilmiyordu ya da ben öyle sanıyordum.
Bervanın tutuğu tepsinden makası almak için hamle yaptığı sırada Bervan bir adım geri çekildi yüzünde oluşan şımarık gülümseme ne istediğini herkesin anlamasını sağlıyordu Ferman cebinden çıkardığı beşyüz doları Bervana doğru uzattı Bervan parayı alınca Fermanın makası almasına izin verdi Ferman kurdeleyi kesmeden önce konuşma yapması gerektiğini biliyordu ona bakmadan Mir'in ayakkabılarına bakıyordum.
- Mir ile bizim dostluğumuz çok eskiye dayanır beraber az top koşturmadık. Zin kız kardeşim gibidir bu mutlu günlerinde yanlarında olduğum için çok mutluyum umarım elleri bir ömür ayrılmaz yuvalarından huzur mutluluk sevgi saygı eksik olmaz ikisini de canı gönülden tebrik ediyorum.
Bir anda kurdeleyi kesti Ferman ben ise kız kardeşim gibi dediği yerde defalarca kanayan yürek yarama tuzu bastığını hissetim kanadı kanadı kanadı ve bir tek ben gördüm ben hissetim etrafımdaki insanlar kurdelenin kesilmesi ile alkışlamaya başladı Ferman ile Mir birbirine sarıldı donmuş gibi hareket etmesem de seslerini duyuyordum.
- Hayırlı uğurlu olsun kardeşim
- Eyvallah kardeşim sağ ol
Bervan elindeki tepsiyi arkasındaki masaya bıraktı donduğumu anlamış gibi gelip aniden bana sarıldı kulağıma fısıldayarak konuştu.
- Zin kurban olayım kendine gel abim fark edecek.
Rüyadan uyanmış gibi sıçradım yerimde boşlukta sallanan ellerimi Bervanın beline koydum.
- Tamam tamam iyiyim
Bervan benden ayrıldı Mir ve Ferman da ayrılmıştı. Ferman bana doğru geldi elini uzatı tebrik etmek için arkasında duran Mir ile göz göze geldik gözünde gördüğüm ile ne demek istediğini çok iyi anladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mir Û Zin
General FictionSevdalar, kavgaları doğururdu bizim topraklarda. kavgaların kurbanları olurdu Zin ve Mir de acımasız kavgaların kurbanıydı. Zin'in tek suçu sevmekti bilemezdi sevdası sonu olacak. Mir' in tek suçu törelere karşı gelememesiydi. Mir Sekna & Zin Sek...