Ben odadan çıkarken Tayfun amcam da peşimden geliyordu. Bana yetişmek için oldukça hızlı yürüyordu
"Ne yaptın sen orda!?" dedi beni durdurup öfkeyle bakarken
"Gerekeni" dedim kisaca omuz silkerekten ve yürümeye devam ettim
"Açelya bunu konuştuk senden nefret etmrlerini sağlarsan başın belaya girer" fazla sinirliydi
"Amca" dedim bıkkınca "Başım zaten yeterince belada değil mi!? Bırak biraz daha beladan bir şey olmaz!"
"Anlamıyosun!" dedi sinirle "Kendini düşünmüyosan kardeşini düşün Açelya" beni nerden vuracağını biliyordu "Kendi canını umursama ama onunkini-"
"Tamam!" dedim bıkkınlıkla "Halletmeye çalışıcam. Ama..."
"Yo yo yo! sakın bana öyle bakma ben bu bakışı biliyorum" dedi panikleyerek "Senin eline daha fazla kan bulaştıramam babana söz verdim"
"Ben de anneme söz verdim!" sesim fazla çıkmıştı şirkettekiler bize bakıyordu "Dönün önünüze be!"
Öfkeyle belki de üzüntüyle şirketten çıktım ve arabaya binip amcamın gelmesini bekledim. Kaç yıldır ağlamıyordum bilmiyordum ama bir türlü yapamıyordum ağlasam sanki tüm nefretim bir süreliğine duracaktı. Tayfun amcam arabayı çalıştırdı
"İyi misin?" dedi dikiz aynasından bana bakarak
"Hmm hmm" çıktı sadece ağzımdan
Dizlerimi kendime çektim ve düşüncelere daldım. Kaç yıldır arka koltuktaydım. Hep burda oturmayı sevmiştim belki de çocukluğumdan kalma bir özellikti. Ön koltuğa oturunca rahatsız hissederdim
"Çay kahve de getiriyim mi?" dedi amcam gülerekten
"Olur valla" dedim ben de ciddiyetimu bozmadan gülümsiyerek
Onu nasıl yaptım çözemedim ya hadi neyse
"Açelya bana kızma ama artık başına buyruk davranmasan çok güzel olucak" iç çekti "Babana benzediğini sanma baban normalde nazik bir adamdı" dediğinde ofladım
"Ben Eftalya değilim geçmişi dinlemeyi sevmiyorum amca" dedim bıkkınlıkla
"Sus da anlatayım be!" dedi sitemle bu haline biraz da olsa güldüm
"Anlat bakalım koca çocuk" dedim sırıtarak "zaten iyice yaşlandın ha! Hep geçmişten hikayeler anlatıyorsun"
"Ne yaşlanması 43 yaşındayım ben daha!" Sözlerime bozulmuştu
"Şaka yapıyorum anlat hadi" tatlı tatlı gülümsedim "hadi amca!"
"Çocuk gibi davranma düzgün dur" Sözlerine karşı Ufak bir kahkaha attım "Ben seni niye hep Lavin'le baş başa bıraktım ki"
"Bak yengeme laf ettirmem" dedim alayla karışık
"Babana benzemiyorsun sen kopyasısın" dedi sonunda anlatıcaktı "Baban annenle tanışmadan önce tam bir manyaktı sürekli kötü işler yapıyordu"
"Cinayet? İşkence? Örgütü delirtme?"
Güldü "Hepsi" iç çekti "Annen babanı düzeltti yani ciddi manada düzelti her şeyi degiştirdi. Gece değişeceğine o kadar inandı ki... aslında yaptı da çok değişti. Sonra..." devamını ikimiz de biliyorduk annemin ölümü
"Babam. Anneme bunu yapan şerefsizi öldürdü mü?" dedim intikam arzusuyla
Babam yapmadıysa ben yapıcaktım. Buna mecburdum. Anneme söz vermiştim o mezarlığa ilk ve son kez gittiğimde soz vermiştim. O şerefsizi öldürmeden o mezara bir daha gitmiycektim sırf bu yuzden babamın cenazesini uzaktan izlemiştim. Tayfun amcamın sessizliği içimdeki ateşi alevlendiriyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK ÇIKMAZ [Psikolog'un Kızı]
DiversosBugünden sonra hayatımın değişeceğini, bütün yüklerin benim omuzlarıma yükleneceğini biliyordum. Çünkü babam beni seçmişti ♧♧♧ "Ben Açelya Dolunay bundan sonra Dolunay holdingin ve bu örgütün lideri benim" bana gergince bakan örgüt üyeleri olaya anl...