Alakan'lar

11 4 1
                                    

İşte o kutsi bölüm geldi canlarrrr Neva'nın gerçek ailesi ile tanışma vaktiii ve haini bu bölüm öğreniyoruz yada öğreniyor muyuz bakalım ve göreeelimm.

İşte o kutsi bölüm geldi canlarrrr Neva'nın gerçek ailesi ile tanışma vaktiii ve haini bu bölüm öğreniyoruz yada öğreniyor muyuz bakalım ve göreeelimm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Akıllı olmak da bir şey değil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır."
Descartes




Bölüm Şarkıları
Erkin Koray- Fesupanallah
Aydın Kurtoğlu- Tüh Tüh

Şarkıları benim dediğim yerde açalım.






Beyaz bir ışık sızıyordu kapalı gözlerimin arasından, tam olarak sıçtım diye yorumladım acaba öldüm mü, cennette miydim şuanda Allah'ım inşallah ölmemişimdir diye diye korkarak gözümü açtım ay çok şükür şuan içime bir rahatlama geldi, gerçekten öldüm diye çok korktum.

Gerizekalısın Neva kdkdkddkdm

Boynumu hareket ettireyim demiştim ama demeseydim keşke fena bir şekilde ağrıyordu boynum, tutulmuştu heralde, keşke o kadar içmeseydim ya, aaaaa bir dakika biz aşağıda içtik, ikinci olarakta Savaş nerede, üçüncü olarak ben nasıl odama çıktım?

Bunları düşünmeyi sonraya bırakıyordum, şuan elimi yüzümü çitilemem gerekiyordu iyice uyanabilmek için ama hiç yataktan kalkmak istemiyorum, keşke bir tane kölem olsa beni her yere taşısa kucağında.

"Neva uyandın mı?" Diyerek Agah kapıyı çaldı, işte kölem benim muhahhaha "Gelebilirsin Agah uyandım." Dedim kapıyı açıp içeri girdiğinde yüzü buruştu. Niye buruşturmuştu la bu yüzünü götüm başım biryerim mi açıktı, merakla bir onun suratına, bir kendi vücuduma baktım.

La hiç biryerimde açık değil neden yüzünü buruşturmuş bana bakıyor bu.

Bende merak ettim şimdi Neva.

Agah diye ismini zikrettim " Niye öyle yüzünü buruşturdun?" Dedim, güpgüzel arkadaşımız tekrar yüzünü buruşturup "Yüzünün halinden haberin yok mu." La yüzümde ne olabilirdi ki, bir dakika aklıma bir bokluk geldi, beni kucağında lavaboya taşır mıydı acaba.

Hemen bakışlarımı bir panda gibi masum yapıp "Agah beni lavaboya kadar taşıyabilir misin." Diye sordum. Agah'ın yüzünden hiçbir tepki gelmiyordu şuan hemen tek taktiğimi deneyerek "Lütfennn ya sen bu dünyanın 8. Harikası bir insanı kıracak mısın?" Dedim.

Yüzüne masum masum baktım, adam harbi inat etmiş gibiydi, ben hala bebeksi yüzümle bakarken "İyi gel." Dedi ve beni kucağına alıp lavaboya gitmeye başladı. Önceden konuşur gülüşürdü ama şuan hiç öyle birşey yapmıyordu hatta benimle elinden geldiğince konuşmamaya çalışıyordu.

Neyse koridorun sonundaki lavaboya gelip beni çok garip bir pozisyona getirdi kucağında hani bebekleri sanki sandalyeye koymuş gibi bir ellerini bacaklarının altına koyup, sırtınıda kendi göğsüne yaslardı ya.

Gölgenin İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin