𓆸

658 31 2
                                    

                                          
"Hiç hatıra saklamadım ikimizden
Nereye gitti şimdi o sinemalar
Duruyor mu hala yerinde gövdesinden kestiğimiz erguvanlar "

———
Neslihan, ilgilendiği dosyalardan kafasını kaldırdığında burnundan derin bir nefes verdi ve arkasına yaslandı. Baş ağrısının son zamanlarda arttığını düşünen Neslihan, suçu alamadığı uykusuna atsa da durum aslında bundan ibaret değildi. Son zamanlarda hayatının tamamen değiştiğinin farkındaydı. Evdeki durumlar, çocuklar, iş güç.. ama kabullenmek istemediği başka bir sebep daha vardı. Güven'in Türkiye'ye dönmesi. İlk aşkı Güven.. Güven Aydın.

20 sene önce hoşçakal bile demeden onu terk eden adamın yıllar sonra tekrar karşısına çıkması onda büyük bir etki yaratmıştı. Güven'e çok aşıktı hatta hayatının aşkıydı. Bir daha kimseye ona hissettiği duyguları hissedememişti. Onun yanında olmak, onu öpmek, ona sarılmak... Güven'le ilgili her şey onun için çok değerliydi. Birlikte ömrünün en güzel zamanlarını geçirdikten sonra hepsi yalanmış gibi tek başına bırakılmıştı. Bu yüzdendi ona olan kırgınlığı. Hayatlarını birbirine adamışlarken Güven arkasına bile bakmadan gitmişti. Bir başına kaldıktan sonra yaşadığı ağlama krizleri ve girdiği bunalım süreçi onun için çok zorlu geçmişti. Sanki sevdiği adam giderken ruhunu onunla beraber götürmüştü. Onsuz hayata nasıl tutunacağını düşünürken ve nasıl toparlanacağını bilemezken hamile olduğunu öğrenmişti. Bebeği, onun yaşama tutunmasını sağlayan tek şeydi. Güven, giderken bi parçasını Neslihan'da bırakıp gitmişti. Başta aldırmayı düşünse de kıyamamıştı. Bebeğine, Güven'le bebeklerine... ondan hatıra kalan son bir parçaydı bu bebek. Hamileliğin getirdiği duygusallık da eklenince Güven'e olan özleminden içine içine ağladı çoğu gece. Yanında olsaydı nasıl bir baba olacağını düşündü. Ya da kendisinin nasıl bir hamilelik geçireceğini. Güven'in başını karnına yaslayıp uyuduğunu, canı bir şey çektiğinde koşarak almaya gittiğini, ağrılarını nasıl dindirmeye çalıştığını... tüm bunları hayal ederek uykuya dalmıştı hamileliği boyunca. Fakat bir süre sonra yaşama ayak uydurmaya devam etmesi gerekti. Evliliğine, hastane işlerine ve bebeğinin sağlığına odaklandı. Sadece çocuğunu değil kendini de yaşatmak istedi ve acısını içine gömdü. bu terk edilmeyi çok zor olsa da atlatmıştı. Psikolojik olarak daha da normale döndü ve gittikçe güçlendi. Onu görmediği süreçte yüzünü ve anılarını aklından silip attığını düşünmüştü. Ta ki Güven tekrar ortaya çıkana kadar.

Güven, Umut'un ameliyatı için gelmişti. Ameliyattan sonra gideceğini bilse de aklı çoktan darmadağın olmuştu. Hastane'de tekrardan onunla aynı çatı altında olduğunu bilerek yürümek, ansızın karşılaşmak, hatta kokusunu almak bile ona 20 sene önce hissettiği aidiyet duygusunu geri kazandırmıştı. Fakat Neslihan, bunu ne kendine ne de bir başkasına itiraf edemedi. Hatta duygularından kaçarken bunu maskelemek için nefret duygusuna sığındı. Ondan nefret ettiğini kendisine inandırmaya çalıştı defalarca. Güven'i gördüğünde attığı ters bakışlar, sorularına verdiği kısa ve keskin cevaplar da aslında bu duyguların bir yansımasıydı.

Neslihan, düşüncelere dalmışken gelen ürpertiyle gerçek dünyaya döndü. Camdan gelen soğuk hava içeri doluyordu. Kalkıp açık camı kapatırken havanın kararmış olduğunu gördü. Mesai saati bitmişti bu yüzden masasın üstündeki dağınıklığı topladı ve astığı paltoyu üstüne geçirdi. Bu sırada Serhan tıkladığı kapıyı açıp içeri girmesiyle Neslihan'ın bakışları kapıdaki hareketliliğe kaydı.
"Hayatım, ben de sana bakmaya gelmiştim çıksak mı artık?" Neslihan, yüzüne yerleştirdiği tebessümle başını salladı ve kapıya doğru adımladı. Son zamanlarda daha da içine kapanmıştı ve özellikle Serhan'la diyaloglarını minimuma indirmişti. Eve geçtiklerinde genelde yemek yer, çocuklarla konuşur ve erkenden odasına çekilirdi. Uyumazdı, yatakta uzanır her şeyi düşünürdü. Özellikle Güven'i. Çocuklarının ve Serhan'ın yaşadığı gelgitleri fark etmesinden korkardı. Serhan bu durumu fark etmişti ve gittikçe huzursuz olmaya başlamıştı ama Neslihan, işleri ve Umut'un durumunu öne sürerek bahanelerle onu geçiştirmişti çoğu zaman.

İkimizin Oralar | GüvNesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin