"Seni içime çektim bir nefeste
yüreğim tutuklu, göğsüm kafeste
Yanacağız ikimiz de ateşte
Bir kıvılcım yeter hazırım bak
Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk"———
Neslihan, Güven'in göğsüne yaslanmış, gözleri kapalı duruyordu. İkili birbirinin varlığından güç alır gibi bir süre sessizce beklediler.
İkisi de tek kelime etmeden oldukları anın tadını çıkarıyordu. Eve adımlarını atar atmaz diğer tüm dertlerini unutmuşlardı. Varoluşları birbirine adanmış, her kalp atışı diğerine olan aşkını dile getiren bir haykırıştı. Güven, Neslihan'ın elindeki çerçeveyi aldığında Neslihan irkilerek gözlerini açtı. Güven'in 'bir şey yok' der gibi vücudunu daha da çekmesi ve belini okşamasıyla bulunduğu anın farkına varmaya başladı. Yakınlıklarından dolayı odayı saran ağır hava Neslihan'ın iyice aklının bulanmasına sebep oluyordu. Ellerinin vücudunda dolaşması ona 20 sene önceki boğucu duyguları tekrar hatırlatmıştı.Güven'in elleri yavaş yavaş her yeri geziyordu. Burnunu boynuna dayamış onu mest eden kokuyu içine çekiyordu. Neslihan'ın boynunun hassas noktası olduğunu bilen güven nefeslerinin hızlanmasıyla belli olmayacak bir gülümseme takınmıştı. "Güven.." yutkunurken konuştu. Biraz daha bekleseler ne kadar zor bi hale düşeceğini biliyordu. "Bana izin ver, seni çok özledim Neslihan..." kadını daha da zorlamak istedi. Konuşurken dudağını kulak altına bastırdı ve öptü. Neslihan bir şey demeden başını eğip Güven'e yer açtı bu sözsüz bir evet demekti. Güven'de Neslihan'ın ne istediğini anlayarak devam etti. "Kokun," bir öpücük daha kondurdu.
"Dudakların," elleri Neslihan'ın baldırlarına indi.
"Vücudun... 20 senedir aklımdan bir an bile çıkmadın." dudağı çenesi boyunca, boynunun kıvrımı ve köprücük kemikleri boyunca hareket etti. Neslihan, sol elini Güven'in başının arkasına yerleştirdi ve cesaret vermek ister gibi inledi. Güven'in aceleci elleri tutkusuna rağmen Neslihan'ı öyle nazik tutuyordu ki Neslihan ağlamak istedi. Ona ihtiyacı vardı. Özüne yerleşmiş acıyı çekip çıkarması için Güven'e ihtiyacı vardı.
"Güven... lütfen..." baldırında duran eliyle Neslihan'ın etini iyice sıktı. Neslihan'ın çıkardığı seslerle kendini kontrol etmekte zorlanıyordu ama 20 sene sonraki ilk birleşmede aceleci davranmak istemiyordu. Geçip giden tüm anları telafi etmek ister gibi yavaştı.
"Lütfen ne?" diye biraz daha zorlamak istedi Neslihan'ı. Şu an yaşadığı zorluğu tarif etmesi çok zordu kadının. Ona böyle takılmasına dayanamıyordu ama istediğini almadan devam etmeyeceğini biliyordu.
"Lütfen, Güven, bana dokun, lütf-" lafını tamamladan Güven az önceki sakinliğine tezat bir şekilde vücudunu çevirmiş ve dudaklarına yapışmıştı. Dudakları onunkilere çarparak yalvarışını kesiyor ve istediğini vermeye çalışıyordu. Elleri kalçasını tutuyor alt vücutlarını birleştirmek ister gibi bastırıyordu. Neslihan'ın alt dudağını emip bırakırken dilini ağzının açık duran kısmından içeri sokmuştu. Kadın, Güven'in alt dudağını dişler ve ikisinin ağzından da bir inleme kaçar. Birbirlerini çok dikkatli ama aynı zamanda çok aç bir şekilde öpüyorlardı. Birbirlerinin dudaklarını emerken Neslihan'ın elleri Güven'in üstündeki tişörte gidiyor ve beceriksizce çıkarmaya çalışıyor. Güven, Neslihan'ı arkasındaki duvara yaslıyor ve ellerini tutup başının üstünde birleştiriyor. Nefessiz kalan adam dudaklarını ayırıyor ama yüzünü kımıldatmıyor. Nefesleri birbirine karışırken gözlerini şişmiş dudakları ve dağılmış saçıyla çok güzel gözüken sarışına kitliyor. Ömrünün sonuna kadar izleyebileceği o yüze hayran hayran bakıyor.
"Bu kadar aceleci olma." lafını bitirir bitirmez dudağına yumuşak bir öpücük kondurup kadını kucağına alıyor. Neslihan, ellerini omuzlarına sarıp derin nefesler alıyordu. Alt dudağını dişleri arasına kalırken hedefine kitlenmiş avcı gibi adamın dudaklarını izliyordu. Dayanamayıp dudağına yapışırken Güven dengesini kaybeder gibi olduğundan bir kaç saniye yerinde duruyor. Derinleşen öpücükler arasında kucağındaki kadınla yatak odasına doğru yöneliyor. Neslihan nereye gittiklerini bilse de hissettiği hafif gerilimle susmayı tercih etti. Kapıyı açtığında geri çekilen Neslihan karanlıkta seçmeye çalıştığı odaya bakıyordu. Güven'in bakışları ise onun üstündeydi. Neslihan'ı yatağa yatırdıktan sonra üstüne yerleşen Güven aklından neler geçtiğini biliyordu.
"Neslihan, eminsin değil mi?" kendine gelen Neslihan adamın kararan gözlerine baktı. Hayatında en emin olduğu karar olabilirdi.
"Hem de çok." sözünü bitirir bitirmez tüm çabalarına rağmen çıkaramadığı tişörtün yakalarından tutup adamı kendisine doğru çekti. Birbirlerini öpmeye asla doyamayacak gibilerdi. Diğerinin verdiği nefes sanki onun ciğerlerine doluyor, yaşam veriyordu. Ellerini yakasından çekip geniş sırtında dolaştırmaya başladı. Güven'in eli Neslihan'ın göğüslerine çıkmıştı. Öpücükler arasında sağ göğsünü avucuna alıp sıkmaya başladı. Diğer eli ise bacağının açık kısımlarını okşamakla meşguldü. Gittikçe uyarıldığını hisseden Neslihan sabrının son noktalarındaydı. Odada ikisinin de çıkardığı sesler yankılanırken daha da deliriyorlardı. Güven, ani bir hareketle dizlerinin üstüne oturdu. Neslihan'ın kıyafetlerini sabırsızca çıkarmaya çalışıyordu. Ona yardımcı olmak için vücudunu biraz kaldırdı. Gömleği çıktıktan sonra sütyeninin kopçasına gitti adamın eli. 20 sene sonra karşısında çıplak duran kadına inanamıyor gibi bakıyordu. Elini karnının çıplak tenine sürtmesiyle kadın derin bir nefes verdi. Gittikçe sabırsızlanan Neslihan adamın tişörtünün eteklerini tuttu. Bu hareketiyle bakışları gözlerine çıkan Güven, Neslihan'ın ne kadar zor durumda olduğunu anlayarak bu durumdan keyif aldı. Kendisinin de aynı durumda olduğunu bildiği için uzatmak istemedi ve tişörtünü çıkardı. Üstüne iyice eğilirken Neslihan, kuruyan dudaklarını ıslatarak adamın dövmelerini ve vücudunu inceledi. Ellerini kurtarıp kollarına çıkardı ve dövmeleri boyunca gezdirdi.
"Çok güzelsin Neslihan." bacak arasında hissettiği ağrıyla iyice adama doğru sokuldu.
"Güven.."
"Şhh" boynuna sokulan adam tenini emmeye başladı. Boynunun moraracağını bilse de bencil davrandı, her baktığında bu geceyi hatırlatacak bir iz taşımasını istedi. Boynundaki öpücükleri yavaş yavaş aşağı doğru indiriyordu. Köprücük kemiğini ısırdıktan sonra altında kıvranmaya başlayan kadına istediğini vermekte kararlıydı. Göğüs arasında dilini gezdirdikten sonra göğüslerine geldi. Başını kaldırıp Neslihan'a baktığında bayık gözleri ve kızarmış yüzüyle ona baktığını gördü. Göz kontağını bozmadan meme ucunu dili arasına aldı ve emmeye başladı. Diğer eli de sol göğsünün meme ucunu sıkıştırıp çekiyordu. Yoğun bakışlarının onu etkisi altına aldığını hisseden kadın çıkardığı inlemelere engel olamıyordu. Güven kulağına gelen seslerle daha da hırçınlaşıyordu. Meme ucunu dişleri arasına alıp bırakırken kadın bacaklarını birbirine bastırdı. Diğer göğüse geçerken eli de aşağı inip bacaklarını ayırdı. Bacak arasındaki ısıyı ve ıslaklığı hisseden adam işaret ve yüzük parmağıyla iyice ovalamaya başladı.
"Çok ıslanmışsın." Islaklığı yukardan aşağı yayarken Neslihan'ın gözleri kaymaya başladı.
Hızla aldığı nefesler arasında konuştu Neslihan "Senin için." aldığı cevaptan tatmin olan adamın dudakları zaferle yukarı kıvrıldı. Yorganı avuçları arasına alırken aklını kaybediyor gibi hissediyordu kadın. Güven, göğüs ucunu emmeye devam ederken parmaklarını içine doğru itti ve Neslihan ağzından çok sesli bir inleme çıkmasına engel olamadı. Parmakları bir ileri bir geri hareket ederken Neslihan'ın bedeninin her yerine öpücükler konduruyordu. Parmaklarını içinden çekmesiyle homurdanan Neslihan'a bilmiş bir bakışla baktı ve dudağına kısa bir öpücük kondurup geri çekildi. Kadını yatakta biraz daha ileri taşırken bacak arasına yönelmişti. Gördüğü ıslaklıkla tatmin olan adam dilini ustaca kullanmaya başladı. Neslihan, artık son noktada olduğunu biliyordu ve rahatlama çabasıyla adamın kafasını tutup daha da bastırıyordu. Güven'in bu konuda ne kadar iyi olduğunu tekrar hatırlamıştı. Güven'in baş parmağı klitorisini okşarken dili yukarı ve aşağı hareket etmeye başladı. Neslihan yüksek sesle gelirken güç almak ister gibi Güven'in saçlarını sıkıca tuttu. Yavaş yavaş kendine gelirken Güven'in tutkudan kararan gözleriyle ve yüzündeki memnuniyet ifadesiyle onu izlediğini gördü. "Sanırım seni bu şekilde görmekten asla bıkmayacağım Neslihan... öyle güzelsin ki sonsuza kadar seni bu yatakta böylece tutabilirim..." Neslihan, duyduklarıyla hem utanmış hem de mutlu olmuştu.
"Sonsuza kadar seninle bu yatakta kalabilirim..." dudağına derin bir öpücük kondurdu. "Ama ben de seni rahatlatmak istiyorum." Güven'i gövdesinden itip sırtını yatak başlığına yasladı. Hâlâ altında duran pantolonunun kemerini açmaya başladı yavaşça. Gözlerini bir an bile kaçırmazken şimdi sabırsız olan taraf Güven'di. Yutkunurken kadını izlemeye başladı. Pantolonunu çıkınca boxerıyla kalan adamın kucağına yerleşti ve bir ileri bir geri hareket etmeye başladı. Güven gözlerini kapatıp başını arkaya attı. Neslihan'ı daha çok hissetmek istediği için elini kalçalarına koyup hareket ettirmeye başladı. Dayanamayacağını anlayan adam kadını iyice kendine çekip yer açarken çamaşırını çıkardı. Şimdi ikisi de çıplaktı ve bu duyguyu ne kadar özlediklerini kendilerine itiraf ettiler. Sabırsızca kadını kucağından indirmeden penisini içine itti ve kadının göğüs arasında yerleşti. İkisi de birbirine uyum sağlıyordu. Neslihan, biraz daha yükselip yatak başlığına tutundu. Göğüsleri direkt olarak Güven'in gözü önündeydi ve bu fırsatı kaçırmayan adam göğüslerine saldırdı. Artık doruk noktasına yaklaşırken daha da hızlandılar.
"Gözlerime bak." Güven'in emriyle ona kitlenen Neslihan başlıkta duran bir elini omuzuna indirdi. Kısa bir süre sonra aynı anda gelen ikilinin çıkardığı sesler odada yankılandı.Güven, kadının içinden çıkarken onu göğsüne yatırdı. İkisinin de hızlıca inip kalkan göğüsleri normale dönüyordu. Konuşmadılar, birbirlerine bakmadılar. Az önce yaşananların minnettarlığını sözsüz dile getirdiler. Bundan sonrs ne olacağını onlar da bilmiyordu. Neslihan'ın evdeki durumları ve aralarında tekrar alevlenen durumlar gözünü korkutuyordu. Bu gece anıların sarhoşluğuyla hislerine yenik düşmüşlerdi ama her şey böyle ilerleyemezdi.
Neslihan'ın açıktaki omzuna öpücük kondurup vücudunu daha da sarmaladı Güven. İkisi de yıllar sonra aynı yatakta beraber uykuya dalıyordu. Hem hissettikleri eve dönüş hissi hem de geleceği kestirememenin getirdiği tedirginlikle beraber uyuya kaldılar. Bu gece aralarında sözsüz bi anlaşma imzalanmıştı fakat bunun getirileri nasıl olurdu bekleyip göreceklerdi.