Günaydın-aydingun guys... Ve evet uyanmış bulunuyordum. Hızlıca yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkamak için bu kattaki lavaboya yöneldim, "dolu" ahanda Azra, "Sana da günaydın!" İçeriden gülme sesi geldi, aramız iyi!🤧 hihihihhii ve beklenen o kişi çıktı, "Anam gülüm benimm!" Üzerine atladım, ama koala misali görmelisiniz.. Jsxhshxhs, "Lan dur yine düşcezz!" Hemen üzerinden çekildim, "Tamam, tamam" vee konuşmaya başladık, "Ee bugün bir planın varmı?" Biraz düşünür gibi etrafa bakındım, "Aslında akşam biiii planım varr... Onun dışında yok" hemen gözleri belerdi, ee kuzenim anlasın o kadar, "Yaaa kim bu luck boy??" Hemen lafa atladım, "Ya öyle bir şey değil, bir eşyamı unutmuştum onda geri verecekmiş.." yemedi net, "Hee aynen yalan kokusu varya alt kata kadar gitti, neyse sana iyi şanslar" omzuna elimi koyup odama geçtim. Ve evet galiba malum saati bekleyene kadar şunları yapacağım (tam list)•telefon
•telefon
•telefon
•telefon
..........S?...........
Ve evet, hazırlık. İnşallah hazırlanmaya değer bir cevap verir.
Yazar notu:
Ne bekliyon sedef🤭💍💋 (Saka men)Siyah mini sade bir elbise giydim, o değilde şu elbiseye kurbanım bide koluma cherry red mini çanta taktım, spor ayakkabı normal öyleee..
Hızlıca merdivenlerden aşşağı indim, o sırada anneme rastladım, "Anne ben dışardayım geç kalmam, gel bi öpeyimm" hemen annemin yanaklarına iki öpücük kondurdum, "Hadi dikkat et kızım, neyle gideceksin" neyle gitcemi düşünmedim la, "Taxi bilmiyorum, bakarım hadi görüşürüz."
Ve dediğim gibi alt caddeye inip taxiye bindim, vee.. konumu verdim.. gidiyorummm.
(Heyecanzi)🚖.🚖.🚖.🚖.🚖.🚖.🚖.🚖.
Sonunda Taxi durdu, etrafima bakıldığımda kafamda sadece şu şarkı çalıyordu... Do you get deja vu!?? Lan oğlum bura pist şu geçenki partinin olduğu yer, ben biliyodum bu bişeyler karıştırıyor diyede, hadi hayırlısı.
Arda ALPTUĞ aranıyor.... Çalıyor....
-Alo?
Geldim ben, nerdesin
-sen havuzun oraya gel bulurum ben seni
İyi.... ...
Havuz görüş alanıma girmişti, ama etraf boştu parti falan yoktu, etrafa meraklı gözlerle bakındım, "Arda?" Bir el arkamdan omzuma dokundu, "sovu kes reis" gülmeye başladı, "Lan sesli mi söyledim?!" İki defa öksürdüm, "Konumuza dönelim, Arda ne değişti hayatında?" Dedim sırıtıp, Arda bana döndü, "Ne değişti bilmem ama sanki çok şey değişti, neyse ne seni buraya çağırma sebebim...... İNTİKAM!!!" lan noluyoooeeeyyy, beni beni kucağına alıp havuza doğru götürdü, "Lan dökmez olaydım lanet vişne suyunu! Ardaa!" Şuan yüzünde tam bir şerro gülüşü vardı, "Arda emin misin? Cidden özürr! Lan hava rüzgarlı sakın!!" Başını bana eğip, "Aslında intikam mı emin değilim?" Ve havuza doğru atladı, yani mantıken beraber ıslanmış olduk, çocuk benle iyi kafa buluyo ha!? Hemen nefesimi tutup kendimi suyun üzerine çektim, "Naptın sen daha demin??" Saçlarını önünden çekerken gözlerim hâlâ ondaydı, "Ben çıkıyorum!?!!" Havuzun merdivenlerinden çıkmaya başladığım an bileğimden tutup suya çekti, "Ardaa!!" İkimizde suya dalmıştık, yine yüzeye çıktığımda yüzüne su sıçrattım, "Aldın işte intikamını!" Yanıma yaklaşıp, "Aynen" dedi, sinirlerimi kontrol edemiyorum, "O zaman bende yumruğunun intikamını alayım ne dersin?" Yine takındı o güze- ay kötü, kötü gülüşünü "12'den vurmadımya hani" başımı sağa sola salladım. Sessizlik Yavaş, yavaş etrafı sardığın da dudakları aralandı, "Cevap; Aynaya baktığımda ikna olmadığım bir şeyi bana inandırıyorsun işte.." bir kaç saniye sadece gözlerine baktım, gözleri parlıyordu, ay ışığindan mı bilmem? Gözleri.... "Banada inandırır mısın?" Ulan sedef yaptın gene yapcanı tut şu ağzini- "Lanet olsun ki Sedef çok güzelsin, istemsizce bağlanıyorum, özür dilerim ani oldu ..." Şuan gözüm istemsizce sadece ona bakıyordu, "Özür dileme, sözlerimiz karşılıklı...biraz ani kaçabilir.... Emmm...seni" gözleri merakla bana bakıyordu, ağzımdan o klişe cümlenin çıkmasını bekliyordu, üzgünüm dudaklar kandırabilir.. "Seniii..... Nefrettt ediyoruummm!!!" Bir anda kahkaha atmaya başladı, "şey beni nefret mi ediyosun ahhah" yanına yaklaşıp kafasını suya soktum, "Akıllanmamış bu ya?!" Fakat tepkisinide geç vermedi, belimden tutup suya itti, sonunda ikimizde mutluyduk, sonrasında havuzdan çıktık bize sıcak çikolata yapmiştı. Öyle sohbet ediyorduk, ama sohbete başlamadan önce aklımdaki onlarca soruyu dindirmem gerekiyor, mesela biz bu çocukla ne ara bu kadar yakın olduk, ciddi söylüyorum kaç gün olduğunu da bilmiyorum sanki onu hep tanımışım gibi hissediyorum. O bana çokkk... Samimi geliyor, bilmiyorum. Ama hislerimi aşk olarak adlandırmak istemiyorum, sankiiiii erken, (ama onu seviyorum cok dip not)
-Neden kavga ettiniz?
Neden öylece dikilip seni bekliyordu?
-Özür dilerim benim yüzümden, cidden şuan mal gibi hissediyorum..
Kimsenin suçu değil, saçmaydı.
-Arda.. bişey sorim mi?
Sor?
Kafamı ona çevirdim, yakınlığımıza anlam vermeye çalışıyordum, adlandırmaya.. mümkünse klişe sözlerden uzak duracağım ve onunla açık konuşacağım....hadi!
-Tamam, ciddi olacağım, neden beni çekiştirdiği anda gidip engel oldun, neden onu durdurdun, neden, sadece.. yani bilmiyorum, beni anlıyor musun?
Ve artık oda bana bakıyordu. Ağzını gram açmasada gözleri bana cevabı veriyordu, bir kaç saniye sadece gözlerime baktı. Sonrada gök yüzüne, kafasını kaldırmış yıldızlara bakıyordu. Ikimizde sessizliğe büründük. Ardından hiç bir şey demeden başımı omzuna yasladım....
𝘙𝘦𝘤𝘶𝘦𝘳𝘥𝘢, 𝘭𝘢𝘴 𝘦𝘴𝘵𝘳𝘦𝘭𝘭𝘢𝘴 𝘴𝘰𝘭𝘰 𝘣𝘳𝘪𝘭𝘭𝘢𝘯 𝘦𝘯 𝘭𝘢 𝘰𝘴𝘤𝘶𝘳𝘪𝘥𝘢𝘥.