🪞7

188 12 0
                                    

Gecenin soğuğu iliklerime işlerken, üzerimdeki incecik hırkayla oturuyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gecenin soğuğu iliklerime işlerken, üzerimdeki incecik hırkayla oturuyordum. Ağlamak benim için her zaman zor olmuştu. Başıma ne gelirse gelsin sanki ağlarsam her şey daha da berbat olacakmış gibi hisseder kendimi tutardım. İçime attıklarım bu nedenle yıpratmıştı beni.

Sokağın karşısındaki polis arabalarının sirenlerine dalmıştı gözlerim. Etrafını kalabalık sarmıştı araçların. Kimsenin yüzünü seçemiyordum. Hoş, seçsem de tanıyamazdım. Ben burada kimseyi tanımıyordum ki.

Ankara'ya geleli 3 sene olmuştu. 18 yaşıma girdiğimde evden kaçmıştım. Şehirden uzaklaşmaya cesaret edemediğim için İstanbul'un ücra köşelerinde yaşamıştım 1 sene. Ama Allah'ın belası beni orada eliyle koymuş gibi bulmuştu her seferinde. Ben de gözümü karartmış ne olursa olsun diyerek Ankara'ya taşınmıştım. Annem biliyordu sadece burada olduğumu. Bir şekilde kaçırılmışım gibi göstermeyi başarmıştık.

Üvey abimden kaçıyordum. Babam ben daha bebekken bizi bırakıp gittiğinde annem ben babasız büyümeyeyim diye evlenmişti. Üvey babam bana karışmazdı. Açıkçası aynı evin içinde beni gördüğü bile söylenemezdi. Ancak oğlu... Her saniye ensemdeydi. Bana karşı delice bir takıntısı vardı. Defalarca kez onun bir nevi kardeşi sayıldığımı söylesem de peşimi bırakmamıştı.

Önce gittiğim her yerde beni takip etmeye başladı. Lise hayatım boyunca yanıma erkek sinek bile yaklaştırmadı. Hepsini korkuttu, tehdit etti, dövdü. İnsanlar beni üvey abisiyle ilişki yaşayan bir kız olarak tanıdılar onun yüzünden.

Evden dışarı çıkamıyor, evin içinde kapıyı kilitlemeden duramıyordum. Sonra bir gece, ailecek gittiğimiz bir düğünde beni kenara sıkıştırdı. Bana tecavüz edeceğini düşündüm ama hayır, bunu yapmayacak kadar vicdan sahibiydi. Sadece beni zehirlemek istiyordu. Uyuşturucuyla...

Onu defalarca kez uyuşturucu kullanırken yakaladım. Uyuşturucunun etkisiyle bana ahlaksızca sözler ediyordu ama ileri gidemiyor sızıp kalıyordu. Babası onu tırnağının ucu kadar umursamıyordu bile. Başlarda anneme söylemeye çekinmiştim. Ancak o gecenin devamı geldi. Beni sürekli kuytu köşede yakalayıp uyuşturucu içmeye zorluyordu. Dışarıda peşime arkadaşları takılmaya başladı. Arkadaşları da kendisi gibi pislik insanlardı.

Daha fazla bu sözlü ve psikolojik tacize katlanamadım. Biraz daha kalmaya devam edersem o korktuğum şey de başıma gelecekti, biliyordum. Bu yüzden kaçtım. Şimdi ise nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde polisler evimin kapısındaydı. Eğer bir şekilde burada olduğumdan haberi olursa anında buraya gelirdi, biliyordum.

O gün, Doğan'ın aynasını kırdığım gün peşimde onu gördüğümü sanmıştım. Sürekli arkama bakarak kaçarken karşımdaki arabanın aynasını kırdım. Sileceklerinde, garaj girişine park ettiğinden bir sorun olduğunda arasınlar diye bıraktığı bir not kağıdında numarası duruyordu.

Kırık Ayna | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin