🦋🍄🪷
Okumadan önce şarkıyı açmayı unutmayınn. İyi okumalarr.
🤍
"Şuan olanları hatırlamamanız normal ama buraya gelmeyi siz istediniz çocuklar." Notu okuyan kişi bitirdiğini belli ederek not kağıdından başını kaldırdı.
"Bu ne şimdi?" Bu soruyu soran tabiki de bendim çünkü yarım saattir olanları anlamıyordum. "Bu bir kamera şakası ise olacaklardan ben sorumlu değilim."
Bunu söyleyene gözlerimi devirerek önüme döndüm. En fazla ne yapabilirdi ki? Belki normal şartlar altında olsak hepimiz elimizden gelenin fazlasını yapardık ama şuan asla normal şartlar altında değildik.
Yarım saat önce gözümü bu ıssız evde açmıştım. Bu evde gözünü açan tek kişi ise ben değildim. Benimle birlikte 6 kişi daha vardı.
Hiçbirini tanımıyordum. Doğal olarak onlarda beni tanımıyordu. Kafamda bir sürü soru işareti vardı ama biri çok ağır basıyordu. Burada neler oluyor?
İlk 10 dakika herkes birbirine bağırmış ve kafasında ki sorulara cevap aramıştı. Sonra ise aramızdan biri bizi sakinleştirmişti.
İki katlı olan evi aramaya başlamış ve bir çözüm yolu bulmaya çalışmıştık ama hiçbir şey yoktu. Hatta bizi çıldırtan nokta ise evin kapısının ve pencerelerinin kilitli olmasıydı. Hepimiz kırmaya çalışmış ama başarısız olmuştuk.
Sonra ise masanın üstünde bir not bulmuştuk. Aramızdan biri onu okumuştu ama anlam ifade eden hiçbir şey yazmıyordu ve bu sinirlerimizin bozulmasına daha çok sebep olmuştu.
Not kağıdında ise şunlar yazıyordu: Bu notu okuyan 7 şanslı kişi. Öncelikle bilmeniz gerekiyor ki buraya gelmeyi siz istediniz. Size şuan ne söylersem söyleyeyim hiçbir şey anlamayacaksınız. Yapmanız gereken tek şey hayatta kalmak. Bunu başarabilir misiniz bilmiyorum. Sözlerimin sonuna gelirken bir şeyi tekrardan hatırlatmak istiyorum. Şuan olanları hatırlamamanız normal ama buraya gelmeyi siz istediniz çocuklar.
Resmen biri ya da birileri bizimle oyun oynuyordu. Bir eve hapsedilmiştik ve ne yapacağımız hakkında hiçbir fikrimiz yoktu.
"Öncelikle isimlerimizi öğrenlerim." Bu fikir mantıklı geldiği için tepki vermedim. "Herkes otursun." Arkamda ki tekli koltuğa oturdum.
"Benim adım Barlas." Bunu uyandığımızdan beri bizi sakinleştirmeye ve çözüm yolu bulmaya çalışan kişi söylemişti.
Oldukça yakışıklıydı ama şuan bunu düşünmekte çok mantıklı gelmiyordu.
"Laren." Bu sefer konuşan bendim. "Alin." Yanımda ürkek bakışlarla etrafa bakan kız konuştuktan sonra ilk dikkatimi çeken şeyi dövmeleri olan çocuk konuştu. "Emre."
Bu seferde Emre'nin yanında oturan kız konuştu. "Umay." Daha sonra ise karşımda oturan çocuk konuştu. "Mert." Sonra ise onun yanında ki. "Uras."
"Ee şimdi ne yapacağız?" Ortamda ki sessizliği bozan bendim. "Sanırım bu evden çıkmamız gerekiyor." Emre'ye bakarak gözlerimi devirdim. Bu çocuk çok zekiydi.
"Vay be sen çok zekisin." Gözlerinde ki tuhaf bakış yüzüme odaklanmışken soru sorar gibi kaşlarımı çattım. "Zeki olduğumu söyleyen tek sen değilsin prenses."
Yüzümü buruşturarak önüme döndüm. "Prenses derken?" Hafifçe güldü. "Hiç kimse sana iltifat etmedi mi?" Tam ayağa kalkmıştım ki Barlas kolumdan tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞLER ARASINDAN
Teen FictionBirbirini tanımayan 7 yabancı. Birbirine muhtaç 7 yabancı. Hepsinin amacı aynı. Peki başlarına gelen bu beladan kurtulabilecekler mi?