11. BÖLÜM: İlk Buluşma

51 27 27
                                    

En son Kayra Azra'ya yine bir şekilde ulaşabilmişti. Fakat bu defa yüz yüze konuşamadı onunla. Kayra Azra'yı telefondan Şanti'ye davet edince, henüz Azra'nın cevabını alamadık...Sence Azra Kayra ile buluşmayı kabul edicek mi?

İyi okumalar canlar

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Havuz atlama tahtasının üstünde, bir sandalyeye bağlı ve çaresizce kıpırdamadan duruyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Havuz atlama tahtasının üstünde, bir sandalyeye bağlı ve çaresizce kıpırdamadan duruyordum. Aşağı baktığımda, göz alabildiğince derin görünen ve yaklaşık 40 metre aşağıdaki havuzun berrak suları, içimi ürpertti. Etrafımı saran kalabalık, tanıdığım simalardan oluşuyordu: Sıla, Diçle, Nursena, Talya ve Melis... Hepsi Melis'in işaretini bekler gibi, gözlerini üzerime dikmişlerdi.

"Melis, lütfen!" dedim, sesim korkuyla titriyordu. "Beni serbest bırak, kollarımı çöz!"

Melis, soğukkanlı bir gülümsemeyle eğilip çenemi sertçe tuttu ve gözlerimin içine bakarak fısıldadı: "Sana söylemiştim. Ya ben, ya da Kayra. Sen Kayra'yı seçtin, dostluğumuzu bitirdin. Değil mi kızlar?" dedi. Kızlar da sessizce başlarıyla onayladılar, hepsinin yüzünde aynı soğuk ifade.

O anda, uzaklardan koşarak gelen bir siluet belirdi. Bu Kayra'ydı. Yukarıdan onu korku dolu gözlerle izlerken, içimdeki umut kıvılcımı yeniden alevlendi.

"Melis, Azra'yı bırak! Meseleyi benimle hallet!" diye bağırdı Kayra, sesi havuzun üzerindeki boşlukta yankılandı.

Melis yukarıdan ona baktı, gözlerinde acımasız bir soğukluk vardı. "Artık çok geç, Kayra. Sıla, işi bitir," dedi ve göz ucuyla Sıla'ya bir işaret yaptı.

Sıla, tereddütsüz arkamdan itiverdi ve dünya bir anda altüst oldu. Sandalyeyle birlikte hızla aşağı düşerken, boğazımdan kopan çığlık havada asılı kaldı; sesim bile çıkmıyordu. Gözlerim açılmış halde hızla yaklaşan suyu gördüm. Sanki 40 metrelik mesafe bir anlık bir boşluktan ibaretti.

Suyun içine dalar dalmaz çevrem bulanıklaşmaya başladı. Yukarı baktığımda Melis ve diğerlerinin silik siluetleri bana bakıyordu, gözlerinde tek bir pişmanlık bile yoktu.

Sonra suyun basıncı hızla boğazıma dolmaya başladı.

Nefes alamıyordum, ciğerlerime dolan su beni acımasızca dibe çekiyordu. Ağırlık başımda yoğunlaştı, düşüncelerim bulanıklaştı.

Sonunda direncim kırıldı ve gözlerim kapanırken her şey karanlığa gömüldü...

Sonunda direncim kırıldı ve gözlerim kapanırken her şey karanlığa gömüldü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ARTIK ÇOK GEÇ (2024)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin