Karaktere Özel Bölüm

109 7 18
                                    

Hava Muhafızı Kasır  

(Kimse bana bu adam öldü demesin kalbimde yaşamaya devam ediyor...)

Tepki: Çocukluk arkadaşıyız fakat biz bir katiliz o ise Muhafız. Tekrar karşılaşıyorsunuz. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


     Hayat bir çok yol ayrımına ayrılan bir harita gibidir. Hayatınızı bir harita gibi açıp gözünüzden geçirirseniz yaptığınız hatalara bakıp geleceğinizi görebilirsiniz. Bir insan hiç bir zaman pişman olduğu bir hatayı bir daha yapmak istemez. Ve yapmayacağı bu hata yerine belki de daha can alıcı hatalar yapar. Belki de bu hatayı tekrarlamak için yapar bu hataları.

Bir insanı kırdıysanız, bu bir hatadır. Onu bir daha kırmamak için terk ederseniz bu daha büyük bir hata olur. Ve hatalar birbirlerinin peşince devam eder. Özellikle alışkanlık olmuşsa bırakamazsınız. İçinizde ki pişmanlık ateşi sönene dek daha büyük hatalar yapmaya devam ederseniz. 

Ben bunu başaramadım. Hataların içinde boğulduğum bir hayat içinde hata yapmadan duramıyorum. Ama hayır benim yaptığım şeylere hata bile denilemez. Ben kötü bir insanım. Hata istemeden yapılan kötülüktür, kötü insanlar ise kötü olduğu bildiği şeyi bilinçlice yapmaya devam edendir. Kötü bir insanım.  Acımasızda olabilirim. İsteyerek yaptığım bir şey olmayan tek şey acımasızlık. Acımasızlık kötülüğü sırf kötülük olsun diye yapanlardır. 

Belki de sorun zihnimdedir.

Belki de sorun hayatta olmamdadır. 

Oturduğum mahzenin soğuk zemininde yerde dolaşan farelere bakıp iç çekip hayatımı şöyle bir gözden geçiriyordum. Ve düşündükçe idama ne kadar yaklaştığımı anlıyordum. Her dakika, ve saniye. Ölüme daha da yakın. Uzun bir iç çekip ayağa kalktım ve küçük mahzende ilerleyip kollarımı kavuşturarak başımı demirlere yasladım. Aslında çok düşünmezdim, beni böyle felsefi düşüncelere iten asıl şey idam edilecek olmam da değildi. 

Beni ölüme götürenin çocukluğumun sarı çiçeği olmasıydı. 

"Kasır. Orada olduğunu biliyorum." dediğimde hıçkırık seslerini duyuyordum. Mahzenin, sarayın üst katlarına açılan merdiveninde bana gözükmeyeceğini düşünerek oturmuştu. Ve gözükmüyordu, ama sessizliğini koruyamamıştı belli ki. Ağlama sesleri ben bu cümleyi kurduğumda daha da yükseldiğinde gözlerim yere kaydı.

Bakışlarımda bir anlam yoktu. İçimde sadece kocaman bir boşluk vardı. Onca öldürdüğüm masum insanın cezasını çekeceğimi bilmenin boşluğu. Ben bu günün hiç gelmeyeceğini düşünerek yaşarken işte o gün gelmişti. Ve celladım ise çocukluğumda birlikte nehirlerde koşup eğlendiğimiz Muhafızdı. Hayat ne kadar farklı yollar sunuyor insanlara. 

"Affet. Her şey benim suçum, özür dilerim. Beni affetmeyeceksin ama, ölmeni istemedim. İnsan öldürdüğünü bile bilmiyordum. Affet beni." Titrek ve ağlamaklı sesi ile konuşmaya çalışırken arada sırada burnunu hafifçe çekiyor sonra tekrar konuşmaya çalışıyordu. Ve kelimelerin çoğu özürden ibaretti. 

HGOİ TEPKİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin